Sevgili babacığım!
Bu notumu ozellikle sana iletiyorum. Tabi annemi de unuttuğumu sanma! Amma ilk sitemim sana olacaktır. Niye mi diyorsun? Peki, onu da sana soyleyeyim; gecen gun beraber carşıya cıkmıştık. Pazarda alışveriş yapacaktık. Benim icin gercekten guzel bir gundu. Cunku babamla ilk defa baş başa carşıya cıkmanın mutluluğunu yaşıyordum. Ancak kısa bir sure sonra karşımıza bir adam cıktı. Sen selam verdin. Hatta biraz da saygı gosteriyorsun gibime gelmişti. Ama o adam sana karşı hic de kibar değildi. Sana işle ilgili bir şey soyledi.
İşte o andan itibaren yuzunde esen mutluluk ruzgÂrları yerini birden ofke kasırgalarına bıraktı. Ama beni en cok etkileyen ve sinirlerine hÂkim ol dedirten olay, yuzundeki kasırga değildi.
Ben bu işe şaşırmıştım. Adamın kabalığı karşısında sen sesini b ile cıkarmadın. Hatta boynunu bukerek, adama saygı bile gosterdin sayılır. Ben kucuk yaşımda bu olayı anlamaya calışırken, sana bu olayın nedenini sordum. Sen ise belki de kaba adama gostermen gereken ofkenin soğuk ve dondurucu ruzgÂrlarını, benim gozlerime doğru estirdin. Ben anlam veremedim.
Alışverişi catık kaş ve asık suratla yaptık. Daha gezecektik, parkta oynayacaktık. Ama hicbiri olmadı. Doğruca eve yoneldik. Kapıyı acan zavallı annem ne olduğunu anlamadan, senin ofke şimşeklerinle karşılaştı. Evde şimşekler cakıyordu. Ama yağmur yerine, bardaklar havada ucuyordu. Sonra tabaklar yağmaya başladı. Ben sessiz bir şekilde divanın arkasına sığındım. Zaten hatırlarsan hep ofkelendiğinde olan bana oluyor biliyor musun?
Cunku ben senin sinirlerin karşısında kendi ic dunyasına kapanan, kendisini ifade etmekten yoksun olan zavallı bir insancığa donuşuyorum. İnsancığa diyorum dikkat et babacığım!
Davranışların bana insan olmanın buyukluğunu yaşama imkÂnı vermedi. Hep kuculdum. Hep korku dolu bir yurekle yetiştim. Acaba şunu yaparsam ne olur, babam ne der endişesiyle kabiliyetlerimi geliştirecek davranışlarda bile bulunamadım.
İşte saygıdeğer babacığım ne olursun, başkalarına duyduğun ofke ruzgÂrlarını, senin icin en değerli coğrafya da yani evinde estirme!
Biz senden anlayış bekliyoruz. Belki sen de bizden bekliyorsun ama sen bir yetişkin olarak bana nasıl anlayış gosterilir bu konuda ornek ol ki ben de sana, anneme insanlara bu affediciliği gosterebileyim.
Hem bir de sana şunu soylemek istiyorum sevgili babacığım!
Sen bana karnemden dolayı oylesine cok ofke gosterdin ki, ben oğrencilikten ve okuldan muthiş bir şekilde soğudum. Niye mi?
Sevgili babacığım!
Bak ben şu an ilkoğretim dorde gidiyorum. Birinci donem benim icin iyi gecmedi ben de biliyorum. Ama bunu ben bildiğim icin kendi kendime calışmaya soz vermiştim. Cunku okulda oğrenmeye başlıyoruz; gelecek bizim geleceğimiz. Calışırsak biz kazanırız. Calışmazsak biz kaybederiz. İşte bundan dolayı karneyi aldığımda eve gelmekte tereddut etmiştim. Senin kızacağını ve bana şiddet uygulayacağını duşunuyordum.
Korka korka eve geldim. Yuzun guluyordu. Ben de biraz rahatladım. Karneyi sana verdim. Daha baba demeye kalmadan karnemi alıp parca parca ettin. Ve bana elini kaldırdın. Ama ne olduysa bilmiyorum, bir turlu elinin şiddetini yuzumde hissetmedim. Bekliyordum. Gozumu kapatmıştım.
Sonra bana hakaret edercesine “git odana cezalısın. Bir hafta dışarıya cıkmayacaksın” dedin. Ben de yureğimin gozyaşlarını damarlarıma akıtarak, huzunlu bir şekilde odama cıktım.
Ama sana hep şunu sormayı istemişimdir biliyor musun baba; hani benim başarımı istiyordun, hani benim derslerimin iyi olmasını istiyordun. Peki, sevgili babacığım kac defa okuluma geldin? Kac defa gelip oğretmenlerimle goruştun? Hangi dersten nicin başarısız olduğumu sordun?
İşte sevgili babacığım lutfen sinirlerine hÂkim ol! Bana sevgili yavruna haksızlık etme! Cunku sen benim icin cok ama cok değerlisin. Sen benim en buyuk sığınağımsın hayatın hırcın dalgalarına karşı. Seni kaybedersem inan baba sen de beni kaybedersin. Ofkenin ruzgÂrlarını ustumuze estirerek bizleri sevgi adasından surgun etme ne olur baba!
Sakın şundan dolayı da rahatsız olma; ofke yerine sabır meltemi eserse yureğinden, babalık karizmanın sarsılacağını sanma!
Cunku gecen gun amcanın birisi sana oyle diyordu; sakın cocuklarına karşı yumuşak olma, sonra seni asla dikkate almazlar. Onlara karşı asık surat ve catık kaş lazımdır. Gerekirse bir de sopa gerek!
Babacığım şunu unutma; ofke tohumu, nefret ciceği yetiştirir. Ve gun gelir de bahcıvan, cicekle ilgilenemeyecek kadar yaşlanırsa, o cicek kendisinin gardiyanı olur. Ama sabırla sevgi tohumu eken insan da bir gun saygı ciceğiyle karşılaşır. İşte ciceğe bakamayacak yaşa geldiğinde de sabırla buyutulen sevgi ciceği bahcıvanın en buyuk sığınağı olur. Seni seviyorum sevgili babacığım ne olur sinirlerine hÂkim ol!
alinti
Sinirlerine Hakim Ol Baba!
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- Sinirlerine Hakim Ol Baba!