- Size bir şey danışmak istiyorum. Calışıyorum ve işimden olmak istemiyorum. İşimden olacak olursam da rahatca iş bulayım hatta iş bana gelsin istiyorum. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
- Marka olmanızı oneririm. Birilerinin sizden yararlanmaya devam etmesi ya da sizi tercih etmeye başlaması kişisel ya da kurumsal olarak marka olmanıza bağlı.
- Peki nasıl marka olabilirim?
- Gofret gibi...
- Anlayamadım...
Gofret gibi. Marka olmuş gofretler vardır. Onların izinden gitmek gerekir.
Birincisi, uzmanlaşmak gerekiyor. Bircok ceşit cikolata ve şekerleme var; ama gofret bunların icinde uzmanlaşmış bir tur. Belirli bir konuda uzmanlaşmak gerekiyor. Orneğin, İzmir'de bir dershane (www.empatimatematik.com), sınavlarda en kritik konu sayılabilecek matematik konusuna odaklanmış; başka ders vermiyor.
Markalaşmaya giden yol, verdiğiniz sozleri tutmaktan geciyor. Surekli aldığınız bir gofret varsa, onun verdiği sozu, iyi ve lezzetli bir gofret olma sozunu her seferinde tutması gerekiyor. Sureklilik, marka olmanın temel kaynağıdır. İnsanlar bu şekilde guvenmeye başlıyor.
Bu işi yaparken de diğerlerinden daha iyi ve farklı olması gerekiyor. İsminiz, işi yapış şekliniz, aldığınız sonuclar, vaatleriniz farklı olacak. Yoksa sizi fark etmezler ve tercih edilmeniz icin neden olmaz. Herkes kırmızı ambalajda ise siz başka bir renk olacaksınız.
Verdiğiniz bir soz olacak ve bu soz markanızla anılacak. Yaptığınız işle ilgili 'En hatasız halı doşemeci Ahmet Bayındır', 'Mağazalara ciro yaptıran yonetici Yavuz Cavuş', 'Bay Parasal Zeka Hakan Turgut', 'En iyi saat tasarımcısı Osman Ulu', 'Eczane satıcılarının bir numarası Deva Hanım' gibi unvanlar/lakaplar uretebilmek gerek. Bizi sececekler, bizi bu lakaplarımızla cok once bilecekler. Boylece iş aramayacağız; iş bizi arayacak. Diyelim ki, iyi bir saat tasarımcısına ihtiyac varsa; ilk akla gelen biz olacağız.
İlk akla gelenin biz olması icin temel kural, yaptığımız işte en iyi olmak. Yani sectiğimiz alanda lider olmamız ve lider olmak icin de hem aklımızı kullanmamız hem de tum cabamızı gostermemiz gerekiyor. Dolayısıyla herkes kişisel marka olamayacak, bedelini odemeye hazır olanlar kişisel marka olabilecekler. Odevini yapmayanlar, işlerini koruyamayacaklar ve iş arayacaklar.
Kişisel marka olmaya giden yollardan bir tanesi de tanınmak. Tanınmak icin sadece işinizi iyi yapmak, sozunuzu tutmak ve bunu surekli yapmak yetmiyor. Bir taraftan da reklam yapmak gerekiyor. Reklam yapmanın anlamı meslekten mesleğe, işten işe değişiyor. Ancak gazete ve dergilerde hakkınızda yazılar cıkacak ya da siz cıkaracaksınız. Kongrelerde ya da konferanslarda konuşmacı olacaksınız. Universitede oğrenciyseniz kulup etkinliklerinin başını cekeceksiniz. Bir internet siteniz ya da blokunuz olacak.
Kişisel marka olmanın başlangıc noktası da kişinin icinde saklı. İnsan once kendisine guvenecek. "Ben yapabilirim; ben farklı olabilirim; farklı olmaktan korkmuyorum; uzman olacağım alanı secip diğer alanlardan cekilebilirim; sectiğim alanda en iyisi olmak icin gece gunduz calışabilirim; kendimi ispat etmek ve tanıtmak icin yeterli ozguvenim var." diyebilecek.
- Kişisel marka olmanın bir son kuralı var mı?
- Kişisel marka olabilmek icin zamanı gelince değişebilmek de gerekiyor. Teknoloji ve dunya değişirken cok uzun sure aynı şeyleri yaparak kişisel marka olarak kalınamaz. Kişisel marka olmak icin yapılacaklar, minimum 5-10 yılı alacaktır. Ancak aşağı yukarı 10 yıl civarı bir donemde radikal bir değişim yapmak yerinde olacaktır. Dunyanın iki lider kola ureticisi sloganlarını ortalama 10 yılda bir değiştiriyorlar.
İş aramayın, iş sizi arasın
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- İş aramayın, iş sizi arasın