Gecmişimizle hesaplaşabilirsek, en azından her şeye rağmen bizi "Biz" yapan şeylerin o gecmişimiz olduğunun farkına varabilirsek ve tabii ki doğal bir sonucu olarak herşeyimizle; gecmişimizle, umutlarımızla, hatalarımızla, mağduriyetlerimizle, mazlumluğumuzla, zalimliğimizle...

Yani herşeyimizle kendimizi kendimize kabul ettirebiliyorsak, gecmişi değil ama gecmişin yarattığı "Biz"i de değiştirebiliriz...

Bu demek oluyor ki "Kimlik Butunluğumuzu" oluşturabiliriz... Huzur''un en temel şartı budur. Onemli olan gecmişimizle hesaplaşabilmek ve bizi "Biz" yapan her şeyi kabullenebilmek. Yanlışlarımızın farkına varıp en azından değiştirmeye calışmak... Bunu yaptığımız zaman bugunu olmasa bile, emin olun ki geleceği değiştirebiliriz.

"Geleceğe Donuş" filiminde şoyle diyor:
"Gelecek daha yazılmadı ki? Değiştirmek te senin elinde..."

Tek yapmamız gereken, artık kendimizi tanımlamak...

"Kimim Ben?"

Hatalarımın, İnatlarımın ve Mağduriyetlerimin yarattığı insan mıyım?
Yoksa
Hatalarımdan, İnatlarımdan ve Mağduriyetlerimden ders alan insan mıyım?

Hatalarınızın, İnatlarınızın ve Mağduriyetlerinizin sizi değiştirmesine mi izin verdiniz?
Yoksa
Hatalarınızı, İnatlarınızı ve Mağduriyetlerinizi siz telafi edip, değiştirdiniz mi?

Asıl onemli olan bu...

Gercekte hangisi olduğunuz...

Değişimin sonucu musunuz?
Yoksa
Değişimin kendisi misiniz?

Ben Değişimin Kendisi olmayı tercih ediyorum.
Değişimin Sonucu olmak, her zaman icin "Edilgen" olmak demektir.
Hayatı başkalarından kopya cekmek demektir.
Kendi hayatını cizememek demektir.
Değişmek demek değil, Değiştirilmek demektir.