Bir şeyi ya da birini ne kadar severseniz, o derece de onemli hayallerinizden, alışkanlıklarınızdan, zevklerinizden ya da prensiplerinizden bir kalemde vazgecebilirsiniz diye duşunuyorum ve boyle de gozlemliyorum.

Siz, kimin icin nelerden, yada neden vazgecersiniz?

Bir secim yaptığınızda, secmeyip vazgectiğiniz şey her neyse, buna değer mi diye duşunur musunuz, yoksa herşeyde gozukara mısınız, ince hesaplara dalmaz mısınız?

Şu dunyada en pahalı zevk olan ve satınalmaya yetecek miktarda bir paraya asla sahip olunamayacak tek bir şey var, o da MUTLULUK!!!

Eğer ne kadar mutlu olabileceğiniz hakkında bir fikriniz varsa, daha doğrusu gozleme dayalı tahminleriniz varsa, secme hakkınızı zaman kaybetmeden kullanın derim ben. İnsan hayatta her istediğine sahip olamıyor, kaldı ki acgozlu olmanın bir alemi de yok. Boyle davranmak yerine, sahip olduğumuz guzelliklerin farkında olup, şukran duymamız daha yerinde bir davranış olacaktır. Cunku onlardan guc alıp yolumuza o şekilde devam etmemiz cok onemli. Dunya donuyor ve hayat devam ediyor ve unutmayın ki yaşama karşı guclu durabilenlerin dunyası burası.

Gectiğimiz hafta sonu, bana cok fazla emek veren bir arkadaşım, benim hoşuma gitmeyeceğini duşunduğu bir problemden bahsetti, hem de son derece endişeli bir halde. Endişelenmekte kendince haklıydı tabii ki. Cunku problemlerden kim hoşlanır ki? Ama soylediklerinin, benim yaşamımdaki rolunun ve bana kattığı değerlerin yanında, kesinlikle hicbir onemi yoktu. Cunku benim icin yaptıkları ve yapmayı duşundukleri o kadar cok ki ve tabii ki bunların bana hissettirdiği mutluluk... Durum boyleyken hicbirşeyin onemi yok demeyeceğim elbette, ama coğu şey onemsiz diyebilirim. Eğer huzur duyuyorsam, olay bitmiştir.

Dikkat ettim de, herşeyi aynı anda istediğimizde, mutlaka olması gerekenden az bir şeylere sahip oluyoruz. Birşeylerden vazgecmeden, istediklerimizin tumune kavuşmak istiyoruz ama bunun mumkun olamayacağını goremiyoruz inatla.

Sonuc: elde var sıfır.

Hepsi bir yerde şeklinde istediğimiz, ama bir turlu birarada bulamadığımız isteklerimizle mutlu, mesut olamadan yaşamımızı zayi ediyoruz.

Valla ortalıkta bir suru reankarnasyon hikayeleri dolaşıyor ama hicbir garantisi yok, ben size soyleyim. O yuzden hayatı, doğru, bizi seven ve bizim sevdiğimiz insanlarla yaşasak iyi ederiz diye duşunuyorum.

Eskilerin bir lafı vardır: “Hic kimse dort dortluk değildir” derler. Cok doğru demişler... Bunu kabul edin, rahatlayın. Herşeyi aynı anda istemeyin, bulamazsınız.

Tabi hayat bize bunu oğretene kadar, bir cok defa duvara tosluyoruz, o da ayrı mesele. Ama lutfen birşeyleri feda etmemiz gerekiyorsa ve bunu ne uğrunda yaptığımızın bilincindeysek, hakedildiğinden de şuphemiz yoksa, bundan cekinmeyelim.

Hayatımızın tutukluk yapmadan devam edebilmesi icin, bu gerekli değil mi sizce?

Lutfen dikkat edelim de, herşeyi birarada istediğimizde, hicbirşeyimiz kalmadığını, yaşlı gozlerle izlemek zorunda kalmayalımyerimseniben

sevgiyle kalına.s.