Yazıp hazmamak konusunda cok kararsız kaldım ama icim o kadar dolu ki bazen nefes alamıyor, yutkunamıyorum.
Yarın 26 haftalık olacak oğlum. Bu 26 haftada yaşadıklarım burada okuduklarımın toplamı sanırım. Daha 12 haftalıkken ense kalınlığı farketti doktorum ve kalbinde de sorun goruyorum dedi. Muhtemel kalp anomalisi+down sendromu, yaşaması cok zor dedi. Aynı zamanda daha o zamandan plasenta rahim ağzını kapatmıştı. Kurtaj onerdi 2 farklı doktor. İstanbul ’da alanının en iyilerinden biri olduğunu bildiğimiz bir perinatoloğa gittik. Benzer şeyler gordu. Cvs yaptırdık. Sonuclar temiz cıktı. Doktor emin olmak icin micro array istedi, onu da yaptırdık ve cok şukur oğlumda genetik anomali gorulmedi. Geriye kalp sorunu kaldı. 22. Haftada fetal kardiyolog gormeli ama avsd kesin denildi. 9 hafta boyunca yureğim ağzımda bekledim. Doğar doğmaz ameliyat ihtimali vardı ve başarılı olmayabilirdi.
Bu sureci beklerken surekli kanamalar ve lekelenmeler yaşadım. Previadan kaynaklı olduğu soylendi. Butun yaz evde yattım.
Zamanı gelince İzmir ’de bir prof.a gittik. Oğlumun kalbinin sapasağlam olduğunu soyledi.

Dunyalar benim oldu. Doktordan cıkıp yolun ortasında hıckıra hıckıra ağladım sevincten. Artık her şey yolundaydı. Sadece previam vardı ve ben dikkat edecektim. Oğlum iyiydi sonucta. Cok uzun surmedi mutluluğum. Sadece bir hafta sonra bir sıcaklık hissedip tuvalete koştum. Kanama zannettim. Ama hayır acık renkli bir suydu. Suyum geliyor deyip doktora koştum. Kontrol etti ve idrar olduğunu, telaş yapacak bir şey olmadığını soyledi. Normalmiş idrar tutamamak. Rahatlamış şekilde eve dondum. Birkac hun sonra gecti bu idrar dediği şey. 20 gun sonra tekrar başladı ve 4. Gun artık tak dedi. Cunku idrarımın rengi ile bu sıvının rengi farklıydı. Sıcaklıkları bile farklıydı. Doktorumu aradım ve durumu anlattım. Hala evham yaptığımı soyluyordu. İcim rahat değil, acile gideceğim dediğimde de bekle yarın gidersin, bu saatte gerek yok dedi. İcim rahat değildi. Telefonu kapattım ve acile gittim. Acilde suruntu aldılar ve suyumun geldiğini soyleyip yatırdılar hemen. Bir suru test yapıldı. Bebeğimin sağlığı yerindeydi cok şukur ama suyum azalmıştı ve daha 23 haftalıktı. Ciğer geliştirici iğne yapıldı ve antibyotiğe başlandı. Sabah ambulansla İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma ’ya sevk edildim. Bir suru doktorun muayenesinden gectim. Her şey flu, benim dışımda gercekleşiyordu sanki. Sadece oğlumdan ayrılmak istemediğimi duşunebiliyordum. Gerisi sanki film sahnesi. 1 hafta yattım Tepecikte. Yoğun bir antibyotik tedavisi aldım. Bu arada suyum yine kesilmişti daha acile gittiğim gece. 1 hafta sonra doktorlar hastane ortamındansa evde yatmamın daha iyi olacağını soylediler. Sadece tuvalet icin kalk dediler. Eve geldik. Yatıyorum surekli. 2 gun once hem kan hem su başladı. Antibyotik verdi doktor. Şarıl şarıl akmadıkca bekleyeceğiz, yat mutlaka dedi doktor. Yatıyorum, dua ediyorum, her şey iyi olacak diye teselli ediyorum kendimi. Sonra ağlamaya başlıyorum. Mani olamıyorum kendime. O kadar korkuyorum ki, tarifi yok. 32. Haftaya kadar dayansın diye hem Allah ’a hem oğluma yalvarıyorum. Yarın 26 haftalık olacak inşallah. 6 hafta icin neyim varsa verebilirim. Ama elimden hicbir şey gelmiyor. Suyum şu an sınırda. Gelmeye de devam ediyor. Bu korkudan artık nefes alamıyorum. Burayı okuyorum aylardır. Sanırım okuduklarımın toplamını yaşıyorum. Guzel şeylerinize sevinip acılarınıza kendi acımı katıp ağlıyorum. Dilerim buraya aylar sonra iyi şeyler yazabilirim. Dilerim hicbir anne bu acıyı, korkuyu yaşamaz. Dualarınızı ve varsa tecrubelerinizi esirgemeyin nolur.
