Aldatılmak ile ilgili bir yazı okudum ve evet tam da buydu hislerim dedim. Son zamanlarda gundemimde olan şeyleri okumak gibi bir alışkanlık geliştiriyorum sanırım. Yeterince bilgiye, tecrube sahibi kişilerin yorumlarına baktıktan sonra kendim de boyle bir başlık altında paylaşım yapmak istedim. Dilerim devamını getirebilirim sıkılmadan.
Okuduğum yazı;
Bazen hic aklında olmayan bazı şeyler gorursun ama konduramazsın eşine, sevgiline.
Başka turlu anlamlandırır ve gecersin.
Oyle bir şey yapmaz dersin.
Bana yapmaz dersin.
Guvenirsin.
Ama daha fazlasını gormeye başlarsın. Gormezden gelemezsin ama yine de olmaz oyle şey, yapmaz oyle şey dersin.
Dile getirdiğinde ise; o, bunu kabul etmeyince zaten inanmaya hazır olan sen uzerinde durmadan gecer gidersin.
Ama yeniden karşılaştığında onceki kadar kolay olmaz oylece gecip gitmek. Aklını kurcalar ve araştırmaya başlarsın. Araştırdıkca gozunun onunde duran şeyleri gormediğini anlarsın. Gordukce gerceklik ve inandıklarının arasında kalırsın. Catışma yaşarsın. Onceki gibi yapmaz oyle diyemediğini farkedersin. Peşini kovalarsın. Onunla konuşmak istersin. Sana oyle olmadığını anlatabilmesini umut edersin. Halen ona inanmak isteyen tarafın vardır. Ama verdiği cevaplar seni daha fazla suphelendirmekten başka bir işe yaramaz.
Artık her şeyi sorgulamaya başlarsın. Gecmişe gidip acaba o zamanda mı beni aldatıyordu dersin. Sanki butun parcalar yerine oturuyor gibi gelir.
Onceden hic şuphe duymadığın şeyler şuphe duymana neden olur. İş seyehatleri aklına takılır, şu arkadaşımlayım dediğinde şuphe edersin, ben uyuyorum dediğinde acaba uyumuyor mu dersin ve altında bir şeyler ararsın. O kişi ise seni rahatlatmak ve guven vermek yerine iyice agresifleşip, seni paranoyaklıkla suclamaya başlar. Sen ise artık haklı olduğun inancıyla aşırı dikkat kesilirsin her şeye karşı. Tabi bir yandan da icinde ki sevgi işi iyice zorlaştırır. Severken gercekleri kabul etmek daha zordur. Sevdiğin kişinin sana bunu yaptığını kabul etmek cok zordur.
Hatta bazen kendini seni aldatmadığına ikna etmek icin bile kanıt toplamaya calışırsın. Bak bir şey yok diyebilmek istersin. Ama elde ettiğin veriler aldatıldığını sana kanıtlar niteliktedir.
Buna rağmen suclanan olmak, buna rağmen paranoyak diye nitelendirilmek, buna rağmen abartanın siz olduğunu duymak daha da acı verir. Aklınızdan ve gerceklikten bile şuphe eder hale gelirsiniz.
Haksızmıyım diyerek birilerine anlatmaya başlarsınız. Ben mi yanlış duşunuyorum diye sorarsınız ama size hak verildiğini gordukce guclenip eşinize/sevgilinize kanıtlarınızı sunmak ve haklılığınızı kabul ettirmek istersiniz. Ama kabul ederse ne yapacağınızıda bilemezsiniz. Şuan odaklı olduğunuz şey aptal yerine konulmaktır. Aptal olmadığınızı kanıtlamak istersiniz.
Ama sizi aldatan kişi yine kabul etmez. Ofkelenir, bağırır ve sizi suclar. Ayrılıkla tehdit eder. Sizi sindirmeye calışır.
Sizin icinizde ise kocaman bir ucurum oluşmaya başlar. Sanki kacınılmaz sona doğru yaklaşıyor gibi hissedersiniz. Artık karar vermeli ve kendinizi bu işten sıyırmalısınızdır. Bana cok zarar veriyor dersiniz. Onunla olmayacak dersiniz. Belki cozum ofkeli gelse, yapıcı davransa veya pişman olsa affedeceksinizdir ama tavırları sizi ayrılmaktan başka bir seceneğe goturmez. Icinize gomup devam etmeyi bile duşunursunuz ama icinizi kemiren şeyle bu cok mumkun olmaz.
Artık her şeyi denediğinizi, elinizden gelen başka bir şey olmadığını hissettiğiniz anda ayrılırsınız. Hic kolay değildir yine de. Severken ayrılmak ama sevdiğiniz kişinin guvenilmez olduğunu bilmek arasında gidip gelirsiniz ama ayrılırsınız.
Kendinizi toparlamak zaman alacak bilirsiniz. Yeniden birine guvenmeyi bile hayal edemezsiniz. Yıkık dokuk bir şekilde hayatınıza devam etmeye calışırsınız ama toparlanırsınız eninde sonunda.
Ziya UNLUTURK