Merhaba.
Uzuluyorum gercekten kandan kardeşi olanların, onlara yakın, ruhundan anlayan, rahatca konuşabileceği 'gercek' kızkardeşleri olduğunu gorunce. Sorun bizde mi diyorum, yoksa herkes mi boyle. Hayatın bi ceşit ironisi midir bilmiyorum: omur boyu mecbur muhattap olacağın, aynı aileye mensup olduğundan mutevellit 'kızkardeşin' seninle bu kadar zıt oluşu.

Hemen hemen hicbir konuda uyuşmuyoruz, sadece kendine odaklı, konuşmalarında oldukca ben odaklı, empati yapmaktan yoksun. Bağıra cağıra konuşan herşeyi ben bilirim edasında bir insan. Aynı dili konuşamıyoruz. Haftalardır konuşmadığımız bile oluyor.

En yoğun zamanlarım, bir bucuk aya evleneceğim. Bu cuma evimde temizlik olucak. Anneme soruyor yanımda: (konuşmuyoruz) cuma gelecek misin? Annem cevap veriyor, temizlik var ya evde diye. Bir kere de evde otur diyor. Umrunda değil telaşlarım, tepkimi dile getiriyorum. Merak bile etmiyorsun, evet işin varmış diyeceğine hala kendini duşunuyorsun diyorum. Bir sebepten tartışmıştık, kalbimi kırdın diyorum. Ben seni kırmadım diyor. Bu durumda bile bencilce duşunen biri. Kendi kalbimin hesabını benden daha iyi biliyor!

Tekrar ediyorum, saymakla bitmez o kadar zıttız ki. Hicbişeyimiz benzeşmiyo.. hayatın esprisi sanırım işte bu işte bu kadar karakterleri celişen iki insanın aynı kanı taşımalı ve omur boyu hic ayrılmayacak olmaları.