Kocamın dalgınlığından cok yoruldum!
Akşam yemeğinden sonra bebeğimi uyuttum, biraz dinlenip mutfağa gectim, guzel bi podcast acıp ortalığı derleyip topluycaktım. Alışveriş poşetlerini yerleştirirken yarısı curumuş biber poşeti gelince elime, beş senelik evliliğim film şeridi gibi gecti gozumun onunden... Sonra ne podcasti dinlemişim ne bişeyi gozum gormuş, ic ceke ceke mutfağı bal dok yala yaptım, bilirsiniz sinirliyken fena bi guc geliyo insana.
Neyse, cok yoruldum bu adamın dalgınlığından, fenalık geciriyorum artık.. Eskiden boyle değildi, yine dalgındı ama son iki yıldır iş değişikliği, yeni iş kurma telaşı, hesap kitap, yeni bi ulkeye yerleşme, işler gucler, yoğunluk derken dayanılmaz bir hÂl aldı dalgınlığı. Yanımda ama var mı yok mu belli değil surekli aklı başka alemlerde. Surekli aklında başka işler başka hesaplar. Aslında cok gezen bi ciftiz, ulaşabileceğimiz heryere gideriz, ama artık bi yere gidesim de gelmiyor ki! Sanki yanımda var gibi de yok gibi. Bir şey soyluyorum cevap yok, bi şey anlatıyorum tepki yok, adam beni duymuyor bile ya ouf! Sonra da diyor ki duymamışım. Hayatî şeylerde dahi duymadığı oluyor, yoksa hayatta inanmazdım beni duymadığına, salağa yatıyor derdim ama gercekten duymuyor.
Beş aylık bebeğimle muhabbet etmek daha cok sarıyor oyle soyliyim, en azından kendi dilince cevap veriyor yavrucum.
Bir de ne zaman tam dalgın ne zaman yarım dalgın kestiremediğim icin, mesela yolda giderken gormesi gereken bişeyi gosterdiğimde “gordum heralde” diyo, bişeyi gostermediğim ya da uyarmadığım zaman da muhim bir şeyi atlıyor, farketmiyor vs. Bıktım.
He bu mesele sadece aramızdaki muhabbeti kapsamıyor tabiiki, markette ne kadar curuk domates biber var alır gelir, cunku muhtemelen alırken bakmıyor bile! Ben de işte biberleri gorunce patladım adeta, bişey de soyleyemiyorum artık ona, bıktım, cozum bulmuyor. Napsam? Başımı alıp nerelere gitsem?