Kara Hindiba (Taraxacum officinale), Arslandişi ve Radika adlarıyla da tanınır. Nisan ve Mayısta tum tarla kıyılarında, cayırlarda ve cimenlerde ciceklenir. Her yıl bu cicek halısını buyuk bir zevkle izleriz. Bu tur, sarı cicekli, cok yıllık, sut taşıyan kucuk bitkilerdir. Yapraklar rozet halinde tabanda toplanmış olup, kenarları derin loblu ve dişlidir.Rozet yaprakları bazı kentlerimizde ilkbaharda sebze olarak satılmaktadır.Bitki cok ıslak yerleri sevmez. Yapraklar ciğnenmeden once, kokler, ilkbaharda veya sonbaharda, cicek sapları ise, ciceklenme sırasında toplanır. Bitkinin tumu şifalıdır. Her ilkbaharda bitkinin tumu toplanarak ve haşlanmış patates ve haşlanmış yumurta ile karıştırılarak guzel bir yemek hazırlanabilir. (Referans1: M.Treben).

Yabani Hindiba (Cichorium intybus L.) 1 m'ye kadar yukselebilen cok yıllık otsu bir bitki olup, yaprakları parcalı ve tuyludur. Cicekleri acık mavi ve nadiren beyaz renklidir. Anadolu'da yaygın bir bitkidir. Ozellikle boş tarlalarda ve yol kenarlarında yetişir. Inulin, ucucu yağ, acı maddeler ve glikozitler taşımaktadır. Kavrulmuş koklerinin toz elde edilmesiyle elde edilen urun Avrupa'da kahve yerine kullanılmaktadır. Hindiba-i berri adıyla da bilinir (Referans2: T.Baytop). Hindiba'nın bir de sebze olarak kullanılan (Cichorium endivia L.-Compositae) turu vardır. Bu tur 50-100 cm boyunda, 1-2 yıllık, yaprakları parcalı ve tuysuz otsu bir bitkidir. Turkiye'de yabani olarak bulunmaz. Bahce ve bostanlarda (İstanbul, Bursa) sebze olarak yetiştirilmektedir. İbn-i Sina bu bitkinin yapraklarının yıkanmadan ve soğuk su ile yapılan ekstrelerinin kullanılmasının gerektiğini savunan ozel bir kitapcık hazırlamıştır. "Hindiba Risalesi" denilen bu kitapcıktan yazmalar İstanbul kutuphanelerinde bulunur. "Bostan Hindibası, , Frenk Salatası, ve Goynek adlarıyla da bilinir (Referans2: T.Baytop).

Kara Hindiba'nın en onemli iki ozelliği, safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında oldukca başarılı oluşudur. Karaciğeri en olumlu etkileyebilen bitkilerden biridir. Gunde yenilen 5-6 cicek sapının, kronik karaciğer iltihaplarında iyileşme sağlayabilir . Bu saplar şeker hastalığına da iyi gelebilir. Şeker hastaları bu saplardan gunde 10 tane kadar, bitki cicekli olduğu surece yiyebilirler. Saplar cicekleri ile birlikte yıkandıktan sonra cicekler koparılır ve saplar yavaş yavaş ciğnenerek yenir. Bunlar acımsı, gevrek ve suludur ve kıvırcık salatanın tadını andırırlar. Sık sık hastalanan ve kendilerini kotu hisseden kişiler, 14 gunluk bir hindiba cicek sapı kuru uygulayabilirler. Bu kurun etkisi sizi şaşırtacaktır. Ama bu saplar daha başka hastalıklarda da yardımcı olurlar. Deri kaşıntılarını, egzamaları ve temriyeleri iyileştirebilirler. Mide sıvılarını duzene sokar ve mide de birikmiş maddeleri temizler. Taze cicek sapları karaciğer ve safrakesesinin calışmalarını duzenler. Hindiba, icerdiği mineral tuzların yanı sıra, ****bolizma hastalıklarına karşı cok onemli maddeleri de icerir. Kan temizleyici etkisi sayesinde, romatizma ve gut hastalıklarında da yardımcı olabilir. Eğer taze cicek sapı kuru 4 hafta surdurulecek olursa, beze şişkinlikleri de yok olabilir. Sarılık ve dalak hastalıklarında da hindiba başarıyla kullanılabilir. Hindiba koku, ciğ yenildiğinde veya kurutulup cay biciminde kullanıldığında, kan temizleyici, sindirim kolaylaştırıcı, ter ve idrar sokturucu ve canlandırıcı etkilere sahiptir. Bu kokler kanı inceltir ve kanın koyu olması halinde başarıyla kullanılabilir. Eski bitki kitapları, hindiba yapraklarının ve koklerinin kaynatılarak, suyunun kozmetik olarak kullanıldığını yazıyorlar. Kadınlar gozlerini ve yuzlerini onunla yıkıyor ve boylece saf bir gorunum kazanabileceklerine inanıyorlardı. Bu bitki, kış dinlenmesine cekilen bitkilerden değildir ve yaprakları kar altında bile gelişir. Her yıl ilkbaharda, hindiba ciceklerinden, cok lezzetli sağlığa yararlı bir pekmez yapılabilir (Referans1: M.Treben). Bu değerli bitki eskiden beri cok onemli bir yere sahip olmasına rağmen ne yazık ki, pek cok kişi tarafından tanınmaz ve zararlı bir ot olarak bilinir. ergenlik sivilceleri ısırgan otunun ve hindibanın kan temizleyici ozelliklerini sayesinde iyileştirilebilirler. (Referans1: M.Treben)



Kullanım Bicimleri :

Cay hazırlamak: Yarım tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kara hindiba koku, bir su bardağı dolusu suya akşamdan eklenir, ertesi sabah kaynama derecesine kadar ısıtılır ve suzulur. Bu cay, kahvaltıdan yarım saat onceye ve yarım saat sonraya bolunerek, yudum yudum icilir.

Bitki salatası: Taze bitkinin koklerinden ve yapraklarından hazırlanır.

Cicek sapları: Cicekleriyle birlikte yıkanan kara hindiba sapları, ciceklerinden ayrılarak, gunde 5-10 tane yenebilir.

Hindiba Pekmezi : İki avuc dolusu kara hindiba ciceği bir litre soğuk suya eklenir ve hafif ateşte kaynamaya bırakılır. Taşmak uzereyken ocaktan indirilir ve sabaha kadar bekletilir. Ertesi gun hepsi bir suzgece boşaltılır ve cicekler iyice sıkılır. Bu suyun icine bir kilo şeker eritilir ve ince dilimler halinde yarım limon eklenir. ( limon suyu da sıkılabilir ). Daha fazla limon pekmezi ekşitebilir ! Tencere kapaksız olarak ocağa konur. Vitaminlerin yitirilmemesi icin, ısının cok duşuk olması gerekir. Fazla sıvı boylece, kaynamaya gerek kalmadan buharlaşır. Elde edilen kutle bir veya iki kere soğumaya bırakılarak, pekmezin en iyi kıyama gelmesi sağlanır. Uzun sure beklediğinde şekerlenmemesi icin, yoğunluğunun fazla olmaması gerekir. Ama ince de olmamalıdır, yoksa bir sure sonra ekşimeye başlar. Kahvaltı ekmeğine surulebilecek kıvamda, cok lezzetli ve ağdalı bir pekmez olmalıdır.