Gectiğimiz uc dort yılda beni uzen, yıpratan cok fazla şey yaşadım. Organ nakilli bir ablam var, onunla bir kanser macerası atlattık ilk olarak. Sonra eşim işten ayrıldı daha doğrusu ayrılmak zorunda kaldı, dort ay surdu bu surec. O bitti derken babamın akciğer kanseri olduğunu oğrendik. Teşhis icin koşturmalar, hastaneler, tahliller mr'lar, tomografiler, biyopsiler, başka şehire gitmeler, ustuste ameliyatlar derken kurtaramadık babacığımızı. Bu surecte elde ne var ne yoksa yedik tabi ama o kısım onemli değil. Helal olsun hepsi, yine calışır yine kazanırız.
Ancak bu surecleri atlattıktan sonra, ozellikle son bir senedir hastane ve hastalık konusunda aşırı kaygı başladı bende. Bikac hafta once ablam mide kanaması gecirdiğini zannetti, acile gideceğiz ama haber verdiği andan itibaren ben kendimden gectim. Belli etmemeye calışsam da araba kullanacak durumda bile değildim. Allahtan hafta sonuydu da eşim kullandı arabayı. Ondan bi sure sonra annemin astım bronşiti atak yaptı, birkac gun sonraya randevu aldık doktorundan. O doktora gidene kadar yediğimden ictiğimden, izlediğimden okuduğumdan hic bir şey anlamadım. Surekli bir huzursuzluk, surekli bir kaygı hali. Bugun ablam rutin kontrolleri icin hastanede. Bir şey cıkmayacak biliyorum, her şey yolunda ama kendime hakim olamıyorum. Ondan haber gelene kadar sacma sapan bir ruh halinde olacağım. Sonrasında da bir şey cıkmayınca ya da rutin tedaviye falan başlayınca o rahatlamayla birlikte aşırı bir yorgunluk hali ve kemik ağrısı geliyor. Vucudum tepki veriyor artık sanırım.
Bir suredir farkındayım ve kendi icimde cozmeye calıştım. Kendime telkinler veriyorum, meditasyon yapıyorum falan ama pek işe yaramıyor. Artık psikiyatri yolunun gorunduğunu biliyorum. Bunu neden yazdığımı da bilmiyorum. Belki bir tavsiye veren, azıcık rahatlatan birileri olur.