Merhaba. Universite son sınıftayım. Universite 1. sınıftayken bir b*k yedim. Bir oğretim gorevlisine yukseldim. Bu kişi, derslerimize girmeyen biriydi. Benden 15 yaş buyuk, yakışıklı değil cekici ve karizmatik bulduğum biriydi. Belki onun yaşından ve konumundan oturu belkide benim kendimi, kendime kanıtlama cabamdı. Kesinlikle aşk gibi duygular icermeyen, sadece heyecan falan hissettiğim sonrasında zaman zaman aklıma geldikce utanıp 'ayy hayır' diye hatırladığım, zaman zamanda 'amaaan' dediğim birşeydi.
Ben bu beyefendinin odasına gidip pat pat ''ben sizi beğeniyorum cunku cok guzelsiniz'' demiştim AHAHAHA şok olmuştu, gayet kibar karşıladı. Bu konuşmamızı kimseyle paylaşma bende aynı şekilde paylaşmayacağım, anlıyorum seni filan filan demişti. Neyyyse bu şekilde bitti gitti. Yaz oldu, guz oldu, yaz oldu, guz oldu, vs okulla ilişkisi akademik sebeplerle kesildi. Ben zaten aşık da olmadığımdan bin kez unutmuştum. Okulda karşılaştık defalarca asla bakmadım. Selam vermedim. Cunku beni mod olarak duşureceğini biliyorum. Ben beni tanıyorum. Bir şeyler istediğim gibi olmadığında direk modum duşuyor ve depresif halim start veriyor. Kendim icin uzak durdum.
Gectiğimiz bir gun yine karşılaştık. Calıştığı odanın onunden gecip gittim arkamdan bana seslendi. Geri dondum. Sohbet ettik başka bir iki insanda vardı, yalnız değildik.
Burada araya gireceğim şoyle bir sıkıntı var benle alakalı. Mental ve hareketsel olarak ben hareketli bir tipim. Duramıyorum. Durduramıyorum kendimi. Hicbir işimi tek o işe odaklanarak yapamam. Her zaman aynı anda en az iki şey yapmalıyım. Oturup film izleyemem. Sporda izleyebilirim ancak. Sadece film izlerken zaman boşa akıyor gibi hissediyorum. Bu en basit ornekti. Şuan bunu yazarken bile başka bişeyle daha ilgileniyorum mesela. Zihnimin ici de boyle. Aynı anda bir suru şey duşunuyorum. Surekli şunu yapmam lazım bunu yapmam lazım. Oturuyorum mesela oturamam. Kalkmam lazım bir şeyler yapmam lazım. Derse giriyorum oturup dinlemem lazım ya, eğer dinleyip not tutuyorsam tamam. Ama yalnızca oturup dinlemem gerekiyorsa duramıyorum. Sıkışmış hissediyorum kendimi ve bu hareketlerime yansıyor ister istemez. Yoo iyiyim


Bir de şoyle bir sıkıntı var ben sac, makyaj, kıyafet, bu tarz şeylere onem veriyorum. Beraber bulunduğum insanlar (okul ve arkadaş cevrem) pek boyle değiller. Ben ojemden sacıma dikkat ettiğim icin, konuşma tarzım, neşeli, esprili biri olduğum icin aptal damgası yediğimi duşunuyorum. Kendimi seviyorum. Değişmek istemiyorum. Ama bu durumda canımı sıkıyor. Tamam sen guzel gorunuyorsun, eğlencelisin, komiksin evet sen bu kadarsın işte ah canım dur sen yapamazsın hicbir şey de bilmiyorsundur tavrı beni gercekten kırıyor. Ben pilli bebek değilim. Aptal olduğumu asla duşunmuyorum. Bu arada konuşurken diksiyonuma da dikkat eden biriyim. Oyle ''ehehue'' diye gevelemem bebek gibi konuşmam. Ama cıldıracağım insanlar beni dinlerlerken suratlarında 5 yaşında cocuğu dinliyor ifadesi var.

Bu tavrı arkadaşlarımda da yaşıyorum tabii ama en cok da bu bahsettiğim beyefendiden bu vibe'ı alıyorum. 3 yıl onceki bu bahsettiğim mesele uzerine asla konuşmadık hicbir zaman beni bununla ilgili utandırmadı, pişman etmedi. Ama beni merak ettiğine eminim. Sohbet esnasında bana benimle alakalı bircok şey sordu. Haklı, cunku onun hep karşılaşmadığı bir tavrım olmuştu ona karşı. Beni merak ediyor oluşunu anlıyorum. Kacta uyuyup uyandığımı, yemek yapıp yapamadığımı sordu. (Bunu yanımdaki arkadaşa da soruyor tabi ama kulağı ve muhabbeti bana odaklı hissettim. Hep aaa oyle mi bırak şimdi :O modunda bir şeyler soruyor. Nerede kalıyordun sen'e kadar ya daha bir cok şey) Yapıyorum tabi ki yemek diyorum inanmıyor yapsana falan diyor. Hah ya buna da sinir oluyorum işte bu tavra.
Ben tezatların uyumunu seven kendisi de oyle olan biriyim. Piercing de takıyorum, acık da giyiniyorum. Namaz da kılıyorum. Nedense yemek vs yapamaz duruyormuşum ama gayet yapıyorum da. Yine rahat biri gozukuyorum sanırım ama ben benden buyuk biri iceri girince ayağı falan kalkarım.
Neyse yanımdaki bu beyefendi kişiye bir şeyler soyleyip bana donup ''di mi? xyz'' diyor. Yani dalga gecer gibi anladınız mı deliricem. Surekli bir şeyler soyluyor. Ya yaşımla ilgili bile. Ozan Guven gibi surekli ''kac yaşındasın sen kac yaşındaydın sen kac kac hehe'' modunda
Aslında buna takılmamam gerekiyor sanırım. Bu kişiyi tanımıyordum sonucta ve tanıyorum ki boyle bir tavrı varmış. Galiba o karizmasının ici boşmuş ve o bir kız abisiymiş. Hani kız abileri - kuzenleri uğraşır ya en boş boş şeylere laf sokar. Oyle aptal.
Uzerime de alınmamaya kendime soz veriyorum ki niyetlenmeyim

Bakmıyorum dinlemiyorum hop donup ''di mi xyz?'' beni konuya cekiyor.
Kendimle alakalı bu iki durum canımı sıkarken bir de bunun alaycı tavrı beni kırdı. Beni gercekten pişman etti 3 yıl evveline.
Şeytancım diyor ki; ''denk gelince soyle beybi ya amaaan nolcak '' Soyle ki; Ben pişman oldum. Kendi yaptığıma değil. Senin yaptığına. Sana boyle alaycı bir tavır vermeme. Ne yazık ki sana insana en cringe duyguyu yaşatıyorsun. Hayal kırıklığı. Tanıdıkca bu muymuş diyorum.
Melekcim de diyor ki; ''Yapma bitanem. Senle egosunu tatmin ediyor. İlgini cekip kafanı karıştırarak bunla keyiflenmek istiyor Allahsız şer*fsiz


Şimdi bunları anlattım ki bunları tanıdığım bir Allah'ın kuluna anlatamam, guvenlik acısından

E anlatmazsam da catlıcam.

Siz bana soyleyin ki sevgili ben napsın.
Yargılamadan, kırmadan, kızmadan. Unutmayalım ki islamda, insanlıkta, vicdanda, sayfamızda can eğrisi yok.


Bunların bir kısmına şahit olup, butun bu muhabbetin evvelini bilmediği icin anlayamayacağını duşunduğum ama sayfayı bildiği ve okuduğu -şans ya- bunu da okuyacağından şuphe ettiğim bir hocam var. Hocam inşallah okumuyorsunuzdur. İnşallah parcaları birleştirip anlamazsınız. Buradaysanız ve anlarsanız ben s*ctım.
HOCCA ĞALIN GİDİYOM BEN