Doğada bulunan ve aktarlar tarafından faydalı olarak satılan bircok şifalı bitkinin olcusu tutturulamadığında zehirlenmelere neden olduğu belirtiliyor.



Doğada bulunan ve aktarlar tarafından faydalı olarak satılan bircok şifalı bitkinin olcusu tutturulamadığında zehirlenmelere neden olduğu belirtildi.

Doğada bulunan ve aktarlar tarafından faydalı olarak satılan bircok şifalı bitkinin belli bir olcuye gore kullanılması gerekiyor. Şifalı bitkileri de daha fazla fayda sağlaması amacıyla fazla tuketmemek gerekiyor. Bircok şifalı bitki fazla tuketilmesi halinde zehirlenmelere; hatta olumlere yol acabiliyor.

Şifalı, bir o kadar da tehlikeli olan bitkiler şu şekilde sıralanıyor:

GUZEL AVRATOTU

Kirecli topraklarda yetişen 180 cm kadar boyunda birkac sene yaşayan nahoş kokulu bir bitkidir. Meyveleri kiraz gibi yuvarlak ve siyah renktedir. Cicekleri boru şeklinde, koyu kırmızımsı veya sarımtıraktır. Ağrı kesici ilac yapımında kullanılır. Mide, bağırsak, astım, kalp, sinir, beyin hastalıkları tedavisi icin yapılan ilacların yapısında da bulunmaktadır. Fakat yapısında bir ceşit zehir olan ‘Atropin’ vardır. Sadece tıbbi maksatla kullanılır. Bir hekim tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

BALDIRAN

Nemli yerlerde 1-2 metre boyunda saplarının altı erguvani renkli bir bitkidir. Yaprakları buyuk, cicekleri yayvan ve kucuktur. Tıpta ozellikle dişcilik alanında kullanılır. Ağrı kesici, spazm cozucu ve teskin edici ozelliği varsa da cok zehirli bir bitki olup, 6 gramı bir insanı oldurmeye yeter. Ev ilaclarında kesinlikle kullanılmaması gerekir.

ADASOĞANI

Bircok yerde yetişebilen, yaprakları uzun ve şerit şeklinde bir bitkidir. Cicekleri yeşil, beyaz ve damarlıdır. 2 kilo kadar olan soğan kısmı yapraklarının altındadır. İdrar sokturur. Kalp hastalıklarında vucutta biriken suyu boşaltır. Bircok faydaları olmasına rağmen acı ve zehirlidir. 7.5 gram adasoğanı, bir insanı rahatca oldurebilir. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol acar. Doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır.

CİFİTOTU

Cayırlarda ve hendek kenarlarında yetişen, zehirli bir bitkidir. Yaprakları geniş, cicekleri kucuk ve sarı renklidir. Cicekleri dalların dışına taşmış demetler halindedir. Keskin bir kokusu vardır. Kalp carpıntılarını giderir, mide ağrılarını dindirir. Zeytinyağı ile kavrulduktan sonra cıbanın uzerine konulursa, cıbanı olgunlaştırır. Kullanılırken tavsiye edilen doz sınırı aşıldığı takdirde olume varan sonuclar getirir.

İTUZUMU

Ormanlarda yetişen bir bitkidir. Cicekleri beyaz, meyveleri parlak beyazdır. Meyvesi, yaprakları ve cicekleri kullanılır. Romatizmal ve mafsal ağrılarını keser. Aybaşı duzensizliğini ve rahim hastalıklarını giderir. Yaralara lapa halinde de kullanılır. Bir uzman tavsiyesi olmadan, ev ilaclarında kullanılmaması gerekir. Fazla alındığı takdirde olumlere neden olabilir.

NERGİZ

20-60 cm boyunda soğanlı bitkilerdir. İlkbaharda cok guzel kokulu cicekleriyle baharın mujdecisi olarak bilinirler. Cicekleri kuvvetli kokulu, sarı veya beyaz renkli, tek tek veya birkacı birarada bulunurlar. Musil, ateş duşurucu, nezle, rahim ve mesane ağrılarında cay olarak kullanılır. Bitki, zehirli alkaloitler taşır. Kusturucu ve ishal etkilidir. Bu sebeple bir hekim tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

YABAN YASEMİNİ

Bitki rutubetli, nemli ve golgelik yerlerde, dere kenarlarında ve citlerde yetişir. Haziran-Eylul ayları arasında mor renkli cicekler acan, meyveleri sarımsı kırmızı renklidir. Ağrı kesici, deri hastalıklarında kan temizleyici, uyutucu, idrar arttırıcı ve mushil etkilere sahiptir. Ayrıca spazmodik oksurukler, frengi, romatizma, gut, sedef, sıraca, kanser hastalıklarında da kullanılır. Butun bu faydalarına rağmen bitki, gliko-alkaloitler taşır. Yuksek doz alımı bulantı, kusma, ishal, zehirlenme yapar.

ZEHİRLENME BELİRTİLERİ GORULDUĞUNDE...

Uzmanlar, şifalı bitkilerin kullanımı sonrasında zehirlenme belirtileri gorulduğunde, zehirlenme sebepleri araştırılmadan, ilk yardımın yapılmamasını tavsiye ediyor. Evvela sindirim sisteminden zehrin bertaraf edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar şu tavsiyelerde bulunuyor:

“Hastada kendiliğinden kusma olmazsa, suni olarak kusturulur. Bundan sonra birkac defa mide, yuzde 0,50,1 potasyum permanganat, yuzde 0,2 tanen veya tıbbi komur mahlulu ile yıkanmalıdır. Hatta zehirlenmeden sonra birkac saat dahi gecmiş olsa da, midenin yıkanması ihmal edilmemelidir. Sonradan kimyasal analiz yapılmak uzere kusmukların hepsi muhafaza edilmelidir.

Umumiyetle bitkilerden zehirlenmelere karşı kullanılan en iyi vasıta tıbbi komur (50 gr) ve oksimagnezyum (25 gr) karışımıdır. Oksimagnezyum bulunmadığında, daha fazla miktarda tıbbi komur veya tanen yuzde 23, sulu mahlulu (200-300 gr su) bir defada verilir. Zehirlenmeye karşı kullanılan mahlul, alkaloidler ve glikozidleri cokertir, ucucu maddeleri yok eder.

Zehirli asid ve esansları tesirsiz bırakır. Zehirlenmeye karşı kullanılan bu ilaclar kısa bir muddet icin etkilidirler. 20-30 dakika sonra mide yeniden yıkanmalı, bundan sonra mushil verilmelidir. Zehirlenen kimse yatırılmalı ve taze hava akımı temin edilmelidir. Vucudun sıcak tutulması icin tedbir alınmalı, cay veya kahve verilmeli. İlk yardımdan sonra hemen bir doktor aranmalı ve muayene edilmesine calışılmalıdır. Zehirli maddelerin cilde teması vakalarında ise dokunulan yer birkac defa sabunla yıkanmalı, daha sonra yuzde 2 permanganat mahlulu ile silinmelidir. Bu gibi vakalarda doktorun yardımı temin edilmelidir.”