iyi gunler hanımlar. Şu anda cok ikilemdeyim. Lutfen cok uzun demeden bana bir yardım edin.
Biz şu anda kotu bir evde, kotu bir semtte, kirada yaşıyoruz. Annemler ve iki kardeşim luks, havuzlu, Bahceli bir sitede, aynı apartmanda oturuyorlar. İki kardeşime babam oradan ev aldı. Şimdi bizim de Annemlerin ust katına taşınma durumumuz var.
Normalde tam tersi olur, bizde eşim ailemin yanına taşınmak istiyor, ben istemiyorum.


Taşınmanın pozitif yanları:
1) guzel bir sitede oturacağız, 10 yaşında oğlum rahat oynayabilecek. Spor yapabileceğiz. Şu anda kapının onune cıkamıyor, sokağımız hep tekstil atolyesi, Suriyeli, Afrikalı tip tip insan dolu.
2) ailenin yanında olmanın avantajları da var. Bir işim olduğunda oğlumu bırakırım, gider geliriz. İleride yuksek lisans duşunuyorum mesela, o zaman rahat olurum.
3) oğlum tek cocuk. Benim de sağlık sebepleriyle uzun sure cocuk yapabilme ihtimalim yok. Cok sıkılıyor. Orada kardeşlerimin bebekleri var. Onları cok seviyor. Onların yanında biraz abiliğin tadını cıkarabilme, oynama, kardeş sevgisini bir nebze tadabilme ihtimali var.
4) oğlum siteyi cok istiyor. Ben taşınmayacağım deyince cok ağladı, ben cocukluğumu yaşamak istiyorum, evden dışarı cıkabilmek istiyorum diye. O sitede okuldan arkadaşları da var.
Taşınmanın negatif yanları:
1) annemle benim aram cok bozuk. Annemin herkesle arası cok bozuk zaten ama bana ozellikle takık. Ona yardım eden, elinin altında olan herkese cok zalim. Ona cok pas vermeyen insanlara karşı da o kadar saygılı.
Cocukluğumuzu mahvetti. Kardeşler olarak bir ceşit narsist olduğunu duşunuyoruz. Sevgi yoktu hic, hala oyle. Sonra MS oldu, şu an cok zor yuruyor. Uc kardeş onun icin cok cabalamış olmamıza rağmen, umrunda bile değil. Ameliyat oldu, oğlumu okula gondermedim, ona baktım, mutfağı ikimiz temizlerken temizlikciyle konuştuk diye beni evden kovdu. Başka gun buzdolabını temizlerken, kurumuş limon kabuklarını attım diye beni evden kovdu. O kadar cok ki. Guluyoruz artık anlatırken. Annemin temizlikcisi bile buraya gelme, dunyanı da ahiretini de yakarsın. Evde bozulan her şeyi senden biliyor dedi. Ağzından bazen kovmaktan daha beter kelimeler de cıkıyor. Yalnızca bağırınca susuyor. O yuzden ben ya konuşmuyorum, ya da cok karışırsa kızıyorum.
ben hic yardımımı esirgemedim. İki kardeşimin duğununu ben tek başıma yaptım. Ama yakında olup bedduasını alacağıma, uzakta olup duasını alayım diyorum. Evlerimiz arabayla 20 dakika zaten.
2) Babam yurt dışında calışıyor. Benim gitmemin ona cok faydası olacak. Aklı annemde kalmayacak hic. Annem devamlı yanındaki yardımcı kadınları kovuyor, 4 senede 9-10 yardımcı değişti. Ust katında olunca, ben devamlı inmek zorunda kalacağım. Gelinlerimize oyle gidip gelin diyemiyor. Zaten kardeşlerimle biz kızları tembihledik, cok yuz goz olmayın, yaranamazsınız, bir de cok uzulursunuz diye. Babam şimdi geldiğinde bile evden kacıyor, ben gidince iyice uzatabilecek gidişlerini. ve annem yardımcıları kovduğunda, acele etmeyecek yenisini bulmak icin.
3) babamın en sevdiği şey misafir. Cok guzel bir yonu aslında. Yine de hic soylemeden 20 kişiyle gelir pat diye. Yine gelinlere soyleyemez ama ben ust katta olunca direkt beni cağırır. Ben daha planlı bir insanım. Misafiri severim ama cat kapı değil. Haberli olmasını isterim. Programım varsa ona uydurmak isterim.
4) annemle benim ilişkim cok kotu, bağırmalar sık yaşanıyor. Bunu oğlumun devamlı gormesini ve bunu normal algılamasını istemiyorum. O zaman onda ben de bağırabilirim imajı oluşacak. Annemin sağı solu belli olmaz. Oğlum ilkokuldayken carpım tablosunu ezberliyor mesela. Oğluma sen daha bunları ezberle, senin yaşında cocuklar hafızlık yapıyor diyor. Ben de kızıyorum oyle soyleyince.
5) ben oğretmenim. kardeşlerimin duğunlerini yapabilmek icin atama olacak puanım olduğu halde Atanmadım, sınavları bıraktım. İki duğun yaptım ardarda. Arada erken menapozda olduğum ortaya cıktı 27 yaşında. işi tamamen bırakıp Tup bebeğe başladım. bu sırada duğunleri annemlerle kavga gurultu yaptım. Hem onlar icin kendimi ve oğlumu surukledim, hem de bir teşekkur gormedim. Sonucunda gecen sene cok buyuk bir depresyon yaşadım. Paranoyaya vardı, bir ay uyutuldum. Şu an ilaclarla iyileştim ama sinirlerim cok yıpranmış durumda. eskiden hic dokunmazdı ama Artık en kucuk kavgayı bile kaldıramıyorum. Hemen yatak doşeklik oluyorum. Anlattığım ortamda benim devamlı gerilme ihtimalim hep olacak.
Sebepler boyle, evi alım şeklimiz de şoyle: kendimizin Kadıkoy ’de bir evimiz var, şu an inşaat, bitmesine daha var. Bitmiş muadilleri 700, babamların aldığı ev 900.
eşim bizim evi verelim, baban da 200 yardım etmiş olsun. Benim icin ev fark etmez, sabah gidip akşam geliyorum ama sen iyi bir sitede oturur, annenle cok yuz goz olmazsan, ailenin yanında olmanın avantajlarını da yaşamış olursun diyor.
Herkese karşı ben. Manzara oradan nasıl gorunuyor? Haksız mıyım?