Temel Istanbul'a gittikten sonra bir otele yerlesir. Otelin tuvaletleri o kadar temizdir ki tuvalete sı..... kiyamaz.Bir posete sı... aticagi bir yer arar.Tam o saatlerde 1 kilo altin calinmistir. Polisler Temeli elinde poset icinde sari bir sey gorunce hemen yakalarlar.Posetin icine bakmadan tartarlar. Tam 750gr'dir.Bunun 250gr ını ne yaptin deyip bir guzel doverler.Sonra posetin icindeki altin olmadigi anlasilir ve temeli serbest birakirlar.Temel bu olaydan sonra koye geri doner.Koy ahalisi Temel'e:-"Istanbul nasil bizde gidelim mi?" diye sorarlar.Temel ise:-"Siz siz olunda Istanbul'a gitmeyin. Istanbul'da 1 kilo sı...... agzina sı........lar
Isıkları Acmadıgın İcin Mutlumusun
Işıkları acmadığın icin memnun musun? İngiltere'de okuyan iki Turk kızı yurttta aynı odada kalıyorlarmış. Bir gece kizlardan biri arkadaşının evine ders calışmak icin gidecekmiş. Diğer kızla vedalaşıp cıkmış ama daha yurttan 100 metre falan uzaklaşmış ki ders kitaplarından birini unuttuğunu farketmiş. Odaya geri donmuş tabiyatıyla. Kapıyı actığında ışıkların kapalı olduğunu gormuş. "Banu yattı heralde" diye duşunup ayaklarının ucuna basa basa karanlıkta kitabını aramış. Bulamayınca da, "Şimdi kızcağızı rahatsız etmeyim, nasılsa arkadaşımda aynı kitaptan var. İdare ederiz artık" deyip cıkıp gitmiş. Ertesi sabah sınavdan sonra odasına donduğunde bir de ne gorsun! Oda baştan aşağı kan icinde! Arkadaşının vucudu da parcalar halinde oraya buraya dağıtılmış. Duvarda da (muhtemelen kızın kanıyla yazılmış) bir yazı varmış: "Aren't you glad, you didn't turn on the lights?" (Işıkları acmadığın icin memnun musun?)
Ne BaĞdat'ı
Clinton bir gun Bağtada gider, Saddam'ın karşısına oturur. Bir bakar ki Saddamın koltuğunda 2 tane duğme var ve bunlar ne diye sorar;SADDAM: Bak gostereyim birincisine basmış alttan bir el cıkmış clintonu gıdıklamaya baslamıs saddam guler ikinci dugmeye basmıs bir el cıkıp clintona vurmaya baslamıs saddam kahkahalara boğulmus. Peki demis clinton haftayada bizim oraya amerikkaya bekleriz. Bu kez Saddam amerikaya gider. Clintonun masasında 2 dugme. Saddam sormuş bunlar ne ise yarar Clinton: Kak gostereyim der duğmenin birine basar clinton baslar gulmeye saddam saskın ne oldu diye... Clinton ikinci duğmeyede basar clinton gulmekten olecek durumdadır. Biraz sonra saddam musade ister derki:Ben artık bağdata geri doneyim clinton: Bağdat ? ne Bağdatı ??
Amerikalı İngiliz ve Iraklı
Bir Amerikalı, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cayiciyorlarmis. Amerikali cayını bitirince bardagi havaya firlatmis,silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis "Bizde bardaklar o kadarucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere cay icmeyiz" demis.Ingiliz de bunun uzerine cayını bitirip bardagi havaya firlatmis ve atesederek bardagi parcalamis "bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak camicin o kadar cok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere cay icmeyiz"demis.Bunun uzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde cayınıbitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini cekip Amerikali ve Ingilizivurup oldurmus Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki,biz ayni adamlarla iki kere cay icmeyiz" demis
TaksiMetre
Taksinin yokusta frenleri patlamis, muthis bir hizla asagi iniyor. Kayseri'li musteri bagirmis..'Durdur su arabayi Sofor panik icinde haykirmis..'Durduramiyorum!..''O zaman taksimetreyi durdur hic degilse' demis, Kayserili.
Cifci
İki tane ciftci, biri Adanali, digeri Kayserili... sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle ovunecekler...Kayserili tarlalarinin coklugundan, isci yetistirememekten, urunlerin hersene telef olmasindan bahsedince Adanali atlıyor: 'Benim ciftlikte, sabah gunes dogmadann biniyoruz arabaya, aksam oluyor, biz hÂl ciftliğin oteki ucuna yetisemiyo oluyoz, caresiz geri donuyoruz'.Kayserili de hic bozuntuya vermeden lafı yapistiriyor: -'Yahu bizim de vardı oyle bir arabamiz ama gecen sene sattik, illet onlarla yolculuk ya...


__________________