Bim'e doğru yola cıktım. zaten iki adım otesi bim. annemin terliklerini giyip cıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık ağlayacak. ama olgun bir erkekte eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım.
bim her zamanki gibi sakindi. klima calışıyor ama soğutmuyordu. nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama gorevli beni balici sandı, cunku ayaklarımda da acayip terlikler altımda camaşır suyu sıcrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de guzel bir gaspcı havası veriyordum.
"abi bu klima uflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine dondu.tam arkamı donup gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık.
sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" ,"seni seviyorum"
diyen bir ses. yavaşca arkamı dondum. Evet, eski sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın.
şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir
zamanlar aşık olduğum kadındı bu. evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu.
ben şaşkınlıktan elimdekileri yere duşurunce bunlar
birden irkildi ve hemen arkasını dondu. ben, beni gormesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni goremez ama raf yerine kolilerde urun sergileyen bim sayesinde saklanamadım.
peki size sorarım. siz arkanızı donduğunuzde, devekuşu
gibi saklandığını sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle sıcar gibi comelmiş
ve kıc catalı gozuken bir adam gorseniz ne yaparsanız?
işte onlar da oyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışca ayağa kalktım. gozlerine baktım. bana baktı, mahzun bir bakış gormek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş, parmakları
ucundan cıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla
bir zamanlar cıkmıştın. şimdiki sevgilin cok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona.bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. icimden geldiği gibiyim. boyle duşundum ama sonra ********* dedim. adam kapmış kızı,
ben de ***** gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni. "nasılsın goruşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne guzel" dedim. "hıhı"
dedi. gittikce gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama "nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" duşuncesi hasıl olduğundan zerre s..kinde değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu secmekle meşguldu.
"niye boyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye boyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse s..ktir et" der gibi baktım. s..tir etti alışverişe devam etti. bir gule gule demeden.
gozyaşlarımı saklayarak elimden duşurduklerimi aldım ve kasaya gittim. bir de pecete aldım, gozyaşlarımı silmek icin. kasadaki gorevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana, bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım, para ustu beklemeden cıktım ama sonra hemen geri donup şahsiyetsizce aldım paranın
ustunu.tam cıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. donup onu da aldım. ...mina koyim, bir romantizm de yaşayamadık be.
eve giderken serkan geldi yavaşca yanıma. tek dostum,
yoldaşım, uzgun olduğumu anlayabilen tek insan.
"abi bir şey diycem. pijamanın kıcında delik var,
kıcın gozukuyor, baya da buyuk"
o gunden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum.


METİN USTUNDAĞ (Leman Dergisi)

__________________