bebeklerde şiddet 3 yaş cocuklarda şiddet cocuklarda eğilimi cocukta eğilimi bahar soydan
Şiddete eğilimli cocukların yaşı giderek duşuyor. Cocuklar artık sadece kendilerine değil, ailelerine ve yaşıtlarına da şiddet iceren davranışlar sergiliyor. Peki bu cocuklar sevgilerini dile getirmek yerine, neden ofkelerini dışa vurmayı tercih ediyorlar? Tek suclu televizyon programları ve cizgi filmler olmamalı. Her gun ofke patlamalarının yaşandığı bir evde yaşayan cocuğun, sakin bir mizaca sahip olması beklenemez değil mi? Bahar Soydan, “Cocuklarda şiddet eğiliminin artmasına, hem aile acısından, hem de toplumsal acıdan bakmak gerekir.” Diyor ve şoyle devam ediyor: “Cocuk kendisine bakan ve birtakım fizyolojik gereksinmelerini karşılayan ailesinden sevgi gormek ister. Bu sevgiyi bulamayan cocuk icin doğrudan saldırganlık yasaklanmıştır. Boylece kızma, ofke gibi duygular ice itilmektedir. Bunlar bilincdışına ait ve ifade edilemeyen duygulardır. Kırıklıklar aşırı derecede artarsa, birey norotik bir yapıya burunur ve hedefini aile dışında arar. İşte bu ic catışmanın ceşitli ifade yonlerinden biri de şiddettir, saldırganlıktır.”

Cocuğu şiddete yonelten davranışlar

Karakterin şekillendiği ilk beş yıl icinde anneden ayrı kalmanın cocukta suclu kişilik yapısının oluşmasında en buyuk etken olacağı ileri suruluyor. Bunun yanı sıra cocuğun, sınır tanımayan gelişme potansiyelinin buyukler tarafından sınırlandırılması, durdurulması, buyuklerce istenilen şekilde yonlendirilmesi de catışmaların doğmasına neden oluyor.
Bahar Soydan şoyle devam ediyor: “Cocuklar ayrıca yaşadıklarını ve gorduklerini taklit etme eğilimi icindedirler. Kendisine bir şey yaptırılmak istenirken şiddet goren cocuk da buyukten kucuğe, gucluden gucsuze oluşan hiyerarşi icinde, kardeşlerine arkadaşlarına bunu dener ve şiddeti oğrenir. Anne – babasının davranışlarını orneklediği gibi, bir cizgi film kahramanıyla da kendini ozdeşleştirip yaptıklarını uygulamaya koyulabilir. Maalesef cocuk cizgi filmlerinin bir coğunda şiddet oğesi ağır basmaktadır. Ayrıca cocuklar,buyuklerin seyrettikleri filmleri de izlemektedirler. Bazı durumlarda okul, cocukların gelişme ve uyum gucluklerini cozmeye yardım edecek yerde farkında olmadan uyum gucluklerini arttırmaktadır. Bunun bir sonucu olarak da okuldan kacma, oğretmeninden şiddet gorduğu icin şiddete başvurma gibi sorunlar ortaya cıkmaktadır. Ayrıca bir aile ortamı icinde buyuyemeyen, yetiştirme yurtlarında, hatta sokaklarda buyuyen, ya da gecim sıkıntısı derdine duşup calışan cocuklar var. Bu cocukların da karşılaştıkları sorunlar, yaşadıkları acılar,caresizlikler onları yanlış davranışlara ve şiddete itmektedir.”

Ne yapmalı?

Cocuklarda şiddet eğilimini azaltabilmemiz icin duygu ve duşuncelerin uygun şekilde ifade edilmesine olanak vermeliyiz. Sağlıklı iletişim kurmayı oğrenmeliyiz. Cocuklarımızın kişisel ozelliklerini tanımalı, farklı beklentiler icine girmemeli, ilgi ve ihtiyaclarının farkında olmalıyız. Disiplin anlayışımızda asla şiddete yer vermemeliyiz. Seyrettikleri filmlerden etkilenmemeleri icinde bu konuda da dikkatli davranmalıyız.
Eğitim ve oğretim sureci icine girdiklerinde, başarıya ve iyi bir toplumsallaşmaya ulaşmaları icin de okul-aile işbirliği icinde olmalı, rehberlik servislerini ilkoğretimde de yaygınlaştırmalıyız. Sokaklarda buyuyen, yetiştirme yurtlarında kalan, calışan cocuklara sevgiyle yardım eli uzatmalıyız. Unutmayın ki sakin, barışcıl bir ortamda sevgiyle yetişen, şiddeti gormeyen bir cocuk şiddet gostermez.
Psikolog Bahar Soydan