Artık cocuğunuz dunyaya geldiğine gore, muhtemelen değerli prematurenizi kucağınıza alıp nihayet onun annesi/babası olduğunuzu hissetmek icin sabırsızlanıyorsunuzdur melişlerim.


Hastane bebeğinizi kucağınıza almanıza izin vermeyebilir ya da premature bir bebeğe nasıl dokunmanız gerektiğini hakkında sizi bilgilendirmiyor olabilirler.Ama biz melekler mekanı olarak siz değerli anneleri bilgilendiriyoruz..


Bebeğiniz cok kucuk olabilir ve bu kadar minik bir bebeğe ne tur bir fizik tedavi uygulanabileceğini merak ediyorsunuzdur. Elbetteki bebekle egzersizler yapılmaz. Ama son derece hassas ve henuz olgunlaşmamış olan sinir sistemini korumak icin elinizden geleni yapmalısınız.
İşin sırrı aslında “derin” dokunuşlar. Ellerimiz rahim duvarıymış gibi davranalım. Bebeğe hafifce ya da dokunmaktan korkarmış gibi usulca dokunmak yerine başını ya da kıvrılmış bacaklarını ellerimizin arasına alalım ve hafif baskı uygulayarak kıpırdamadan dokunmaya devam edelim. Onceleri birkac dakika ile başlayalım. Başlangıcta Yoğun Bakım onluğunu giyip ellerinizi dezenfekte etmek bebeğinize dokunmaktan daha uzun suruyor gibi gelebilir. Ama zamanla bu sureyi artırabilirsiniz.


Gelelim “premature dili”ne.

Premature bebeklerde henuz olgunlaşmamış sinir sistemlerinden dolayı “aşırı uyarılma” gorulebiliyor. Aşırı uyarılmanın belirtileri ise oksijen saturasyonunun duşmesi ve cok hızlı (taşikardi) ya da cok yavaş (bradikardi) kalp atışı. Bebekler bazen gurultuyu, dokunmayı, etkileşimi tolere edebilirken bazen de saturasyonlarını duşurerek “geri cekilin” mesajı verebiliyorlar. Kalp atışını ve oksijen saturasyonunu gormek icin monitorleri surekli kontrol edin ama daha da onemlisi bebeğinizi surekli gozlemleyin. Kısa surede bebeğinizin sizinle nasıl iletişime gectiğini oğrenerek isteklerine saygı duyacaksınız.

Tek tur uyarıda bulunmayı deneyin. Orneğin dezenfekte ettiğiniz ellerinizle bebeğinize dokunacaksanız konuşmayın ya da şarkı soylemeyin. Aynı şekilde goz teması kuracaksanız, bebeğinizin bakışını yakalayın, konuşmayın, şarkı soylemeyin ya da dokunmayın – fakat uzun sure de goz temasınızı devam ettirmeyin. Bakışlarını nasıl geri cekeceğini bilemeyip kendini kıstırılmış hissedebilir.

Kucağınıza alabildiğinizde ise aynı anda goz teması kurmayın, konuşmayın, şarkı soylemeyin. Kalp atışınızı duymak, teninizi hissetmek ve aynı anda kokunuzu duymak bile fazla gelebilir bebeğinize. Kucağınıza alıp gozlerine bakmanız ve ninni soylemeniz icin cok zamanınız olacak. Nasıl ki zamanında doğan bebeklerin anne babaları bebekleri doğuncaya kadar ona dokunmak, ninni soylemek, bebeklerini kucaklarına almak icin beklemek zorundadır, siz de biraz beklemek zorundasınız. Bebeğiniz etrafındaki ceşitli uyaranlara alıştıkca, aynı anda birden fazla uyaranı tolere edebilecektir.

Kanguru tutuşu bebeğinizi doğrudan goğsunuzun uzerine koymanız demektir (ve evet hem anneler hem de babalar icin gecerlidir). Ten temasının prematureler icin yararlı olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Hastanenizden bebeğinizle ne zaman kanguru tutuşu yapabileceğinizi oğrenin ancak bazı hastaneler maalesef buna izin vermemektedir. Kanguru tutuşunda hastanede kendinizi iyi hissettirebilecek en guzel anları yaşarsınız. Gercekten bebeğinizin annesi olduğunuzu hissedersiniz.
Premature bebeğiniz bazen gerileme gosterirse şaşırmayın. Aslında bunu beklemelisiniz de. Belki hem kucağınıza alıp hem de goz teması kurarak şarkı soyleyebiliyor ve kanguru tutuşu yapabiliyorsunuz. Fakat bir sure bebeğiniz bunların hicbirini tolere etmeyebilir. Hatta tamamen yalnız kalmayı isteyebilir, buna ihtiyac duyabilir. Belki de bebeğinizin tum gucunu sağlık sorunlarına karşı mucadele etmek icin kullanmak istiyordur.
Fakat bebeğiniz eninde sonunda sizin sesinize alışacaktır. Odaya girip konuşmaya başladığınızda oksijen saturasyonunun hızla arttığını gorurseniz şaşırmayın. Annesini, babasını karşılıyordur minik bebeğiniz.
COK onemli bir başka nokta da kuvozun olduğu yerde ses ve ışığın minimum duzeyde tutulması. Yoğun Bakım Unitesi’ndeki ses duzeyi cok fazla olabilir (alarmlar, monitorler vs). Alcak sesle konuşmak bebeğinizin aşırı uyarılmasını onler. Kuvozun uzerine hicbir şey koymayın. Uzerine koyduğunuz eşyaların cıkardığı sesler kuvoz icerisinde bebeğiniz icin son derece rahatsızlık verici olabilir.

Bebeğinizin buyumek ve iyileşmek icin huzura ve uykuya ihtiyacı var. Bebeğinizi gormeye geldiğinizde muayeneleri yeni bitmiş ise bırakın dinlensin. Siz de bunu dinlenmek icin fırsat olarak gorun. Hastaneniz ziyaretci kabul ediyorsa, gelen ziyaretcileri de bu konuda uyarın… Hatta kuvozun uzerine “ŞŞŞT! Sessiz olun lutfen! Bebek buyuyor” yazan bir not dahi asabilirsiniz.

Bu kadar kırılgan olup bir o kadar da guclu olmaları ne kadar şaşırtıcı değil mi?