Yalan soyleme alışkanlığı bireyin başını ileride derde sokabilecek en kotu alışkanlıklardandır. Kişinin, cevresinin guvenini kaybetmesi ve kotu bir şekilde etiketlenmesi başka uzucu davranışlara da kapı acar. Kucuk cocukların coğu bilincsizce yalan soyler. Bu durumda 'Cocuktur´ deyip aldırmayınca da alışkanlık halini alabilir. Hayalle gerceği ayırt edememek sebebiyle doğru olmayan şeyler soylemek daha cok 3-7 yaşları arasındaki cocuğun gelişiminde, bilhassa duyguların dışa vurumunda cok onemli yeri olan oyun esnasında gorulur. Oyun sırasında olsun, olmasın cocuğun hayallerini 'yalan´ olarak adlandırmaktan kacınılmalıdır. 7 yaşından sonra cocuğun hayalle gerceği daha iyi ayırt etmesiyle bu tur davranışlar cocukların coğunda azalır. Ancak, bazı cocuklar hayallerinin cevrelerindekilerin ilgisini cekmesi uzerine ileriki yıllarda senaryolar uretmeye devam ederler. İlgilenen kişilere hayallerinden bahsederler.
Yalan Soyleniş Bicimi ve Soylendiği Yaşa Gore Şu Şekillerde Gorulebilir:
Hayali Yalanlar, kucuk cocuklar gerceği iyi değerlendiremedikleri icin uydurma şeyler soyleyebilirler. Yetişkinler bunları yalan olarak değerlendirebilirler.
Taklit Yalanlar, cocuklar ana-babayı kendilerine model olarak alırlar. Ana babanın yalanına tanık olan cocuklar, yalan soylemeyi doğru bir davranış zannederek oğrenebilirler,
Sosyal Yalanlar, bunlar en yaygın yalanlardır. Bir yere gitmek istemediğimiz zaman hasta olduğumuzu soylemek gibi,
Savunma Yalanları, cocuklar genellikle kendilerini korumak icin yalan soyleyebilirler. Cocuk sık sık eleştiriliyorsa, yaptığı hatalara sert tepki gosteriliyorsa, mukemmelliğe zorlanıyorsa, bu gibi durumlarda cocuklar yalana başvurabilir.
Yuceltilmiş Yalanlar, başkalarının hayranlığını kazanmak icin soylenen yalanlardır. Cocuklar bazen bir ozlemini dile getirmek icin, yalan soyleyebilir.
Anne-babalar ve oğretmenler cocuğun yalan soyleme davranışı ile karşılaştıklarında, oncelikle soğukkanlı kalıp yalanın turunu ve nedenlerini anlamaya calışması gerekir,
YALANLAR KARŞISINDA NELER YAPALIM?
Yalanla karşı karşıya kalınca cocuklarımızı hemen sorguya mı cekelim, yoksa ofkemiz yatışıncaya kadar bekleyelim mi? Yoksa ceza mı verelim? Ne kadar sert bir ceza verelim? Acaba olayı gormezlikten mi gelelim? Nasıl davranacağımızı belirlemeden once, kendi kendimize şu soruları sorarak cevaplayalım.
"Cocuğum benden birşey mi bekliyor? İlgi mi? Ovgu mu? Kişiliğini tanımamı mı? Aradığı şeyi daha onceki yalanlarında ona sağlamış mıydım? Yoksa kendisini onemli mi gostermek istiyor? Ben, iyi bir model miyim? Ona verdiğim sozleri tutabiliyor muyum? Doğru soylemenin onemini belirtirken bunu davranışlarımla gosterebiliyor muyum?"
Butun cocuklar yalan soyler. Normal bir yalanla başa cıkmanın kesin bir yanıtı yoktur. Profesyonel goruşler bile genellikle kişisel goruşlere dayanır. Bu nedenle oneriler sadece rehber olarak ele alınmalıdır.
Yaşı kucuk bir cocuğun soylediği yalanlar coğunlukla fantezi ve uydurmanın bir bileşkesidir. Yalanı hoş olarak algılamak ya da cocuğu cezalandırmak yerine ebeveyn, cocuğun gerceği gormesine yardımcı olmalıdır. Boşanmış bir ailenin 5 yaşındaki cocuğu, babasıyla kalırken aynen annesinin evinde olduğu gibi bu evde de kendi odasına bir televizyon istediğini soyler. Baba kızının annesinin evindeki odasında bir televizyonu olmadığından emin olduğundan "Hem annenin evinde hem de burada kendine ait bir televizyon istediğini mi soylemek istiyorsun?"diye cevap verir. Cocuk bu soruya doğru cevap vermek zorunda kalır ve sorun o anda cozulur.
Ergenlik oncesi ve ergenlik cağındaki cocuk yalan soylediğini bilir. Sorgulanan yalanın etkilerinin tartışılması ve uygun ceza (belirlendiyse) en iyi cozum olabilir. Yalanın sebep olduğu kotuluklere filozofik bir acıklama getirmek etkili gorunmez ve iki yuzluluk olarak adlandırılır.şiddetli cezalandırma gelecekte yalan soyleme olasılığını artırabilir.
Sureklilik gosteren yalanlarla doğrudan ilgilenilmelidir. Bu tip yalanlar risk faktoru taşıdığından bir profesyonel tarafından ele alınmalıdır. Patolojik yalan icin tek bir tedavi yontemi yoktur. Bu yalanlar daha cok anne babadan birinin yokluğu sebebiyle gelişir.
Cocuklarda Dışkı Kacırma Sorunu (Enkoprezis)
Altını pisletme cocuk icin cok urkutucu bir sorundur ve ciddi olabilecek duygusal problemlere neden olabilir. Tedavi sağlanmaz ise psikolojik sarsıntıya yol acabilir. Bu nedenle bir uzmanın yardımına başvurmakta gecikilmemelidir.
Nedenleri:
* Uygun olmayan tuvalet eğitimi (eğitimin yanlış verilmesi)
* Aile ici catışmalar.
* Aile ici iletişim.
* Aşırı disipline karşı tepki.
* Annenin aşırı titizliğe ve temizliğe onem vermesi.
* Anneden ayrılık.
* Yeni kardeş doğumu.
* Hastaneye yatış.
* Anaokuluna gidiş.
* Duygusal zorlamalar.
* Cezalandırıcı tutumlar.
* Organik bozukluğu olmadığı halde tuvaletini aşırı şekilde tutma, yapmayı reddetme veya gerektiği anda tuvalete gitmeme.
* Kabızlık.
Cocuk hangi nedenlerle olursa olsun altını pisletmeye başlarsa alışkanlık haline getirme olasılığı vardır.
Neler yapabiliriz:
* Sert tepki gosterirlerse, sorun artar ve kısır donguye neden olur.
* İlk evrede, sorunun kaynağı fiziksel bir neden ise once bunu tedavi etmek gerekir.
* Cocuğun tuvaleti gelsin gelmesin tuvalete oturması ve kakasını yapıncaya kadar beklemesi.
* Tuvalette kakasını yapmamış ise; başka birşeyde yapmaması istenir.
Orneğin; Sevdiği birşeyden mahrum bırakma bir sureliğine oyun oynamaması boyama yapmaması v.b
* 10 gunluk takvim tutulup cocukla birlikte not edilmesi, dışkısını tutabildiği ya da tuvalete yaptığı gun sayısı arttıkca veya artmışsa uygun bicimde odullendirilmeli.
* Cocuk altını pisletmediğinde bu başarısının odullendirilmesi cocuğun guven ve başarı duygularını arttıracaktır. Buda cocukta ozguveni ve benlik acısından buyuk onem taşımaktadır.
Cocuklarda davranış sorunu: Yalan soyleme
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Cocuklarda davranış sorunu: Yalan soyleme