duşuncelerimizi nasıl anlatabiliriz
Gunumuzde manevi değerler gitgide daha fazla kıymetini yitiriyor.
Peki bu durumda cocuklarımıza ‘teşekkur ederim’, ‘birşey değil’ demeyi ya da yalan soylememeyi nasıl oğreteceğiz? Kesin olan, doğru ve yanlışın ne olduğunu bilmeyen cocukların ileride zorluk cekecekleri.
Gunumuzde manevi değerler gitgide daha fazla kıymetini yitiriyor. Yardımseverlik, başkalarını onemsemek, nezaket veya sorumluluk ifadeleri anlamsız kelimeler haline geldi. Peki bu durumda cocuklarımıza ‘teşekkur ederim’, ‘birşey değil’ demeyi ya da yalan soylememeyi nasıl oğreteceğiz? Kesin olan, doğru ve yanlışın ne olduğunu bilmeyen cocukların ileride zorluk cekecekleri.
Kucuk Serra’nın kahvaltı tabağı bin parcaya bolunmuş halde mutfak zemininde duruyor. Anne - babası ona bunun nasıl olduğunu sorduğunda, onlara ilginc bir hikaye anlatıyor: “Yabancı bir cocuk mutfağa geldi ve tabağımı yere attı!” Ebeveynler endişeli, acaba minik kızları bir yalancı olma yolunda mı?
Cocukların bazen anne - babalarının istedikleri gibi davranmamaları, onların potansiyel birer suclu olduklarını gostermez. Cunku her cocuk bir değer sisteminin icinde buyumeli ve yetişkinlerin olaylara yaklaşım bicimlerinden kendi tecrubelerini edinmeli. Genelde yalan soyleyerek karşılarındaki insanın duşunce dunyasına girmeye calışırlar ve ne yazık ki kucuk cocuklar tum insanların kendileri gibi duşunduklerini sanırlar. Yaklaşık 4 yaşından sonra diğer insanlardan farklı duşunceler geliştirirler. Uzmanlara gore; bilinc bu yaşta oluşmaya başlıyor. Bundan dolayı cocukların ilk yalanlarının bu ‘roller oyunu’nun donemine denk gelmesi bir tesaduf değil. Bu donemde sadece başkalarının duşuncelerini benimsemekle kalmayıp aynı zamanda onların kişiliğine de burunmeye calışıyorlar. Baba - anne - cocuk dunyasında gunluk olarak yaşananları daha sonra oyuncak ayılar, bebekler veya komşunun kopeği ile tekrar canlandırıyor ve bu yaşta ucsuz bucaksız bir hayal dunyasına sahip oluyorlar.
Cocukların ilk yıllarında surekli onları eleştiren, zorla onları değiştirmeye calışan ve onlara manevi değerler oğreten ebeveynlere ihtiyacları yok. Cunku istenilen sosyal duşunce ve davranış bicimini ozumseyebilmek icin kendilerini guvende hissetmeleri gerekir. Oldukları gibi sevildiklerini ve anlaşıldıklarını bilmeliler. Surekli doğru olmayan davranışlarda bulunduğunu hisseden cocuk zamanla icine kapanır ve bir sure sonra artık erişilemez hale gelir. Bu, cocuğunuzun her şeyi yapmasına izin vereceğiniz ve ustune bir de doğru olmayan davranışları icin onu odullendireceğiniz anlamına gelmiyor.
Hemen tepki gostermeyin
Ebevenyler cocuklarına, yanlış bir şey yaptıklarında mutlaka uygun bir dille soylemeliler. Ancak yolunda gitmeyen şeyler icin buyuk hayalkırıklıkları yaşamak icin henuz erken. Anne - babaların, cocuklarının davranışlarının bir suc değil de, bir gelişme safhası olduğunu bilmeleri onları rahatlatır. Her cocuk doğru davranmak ister. Hicbir şey onun icin anne - babası tarafından kabul gormek kadar onemli değildir. Tum davranışlarını onları mutlu etmeye ve takdir almaya odaklar. Tabii buna karşılık onların hoşuna gitmeyecek her turlu eylemi de sakınır. Elbette bunların terbiyeli olmakla hic ilgisi yok. Cunku bu yaştaki cocukların davranışlarında henuz bir anlam mevcut değildir. Gelişim doneminin onlara getirdikleri cercevesinde hareket ederler. Dunyaya karşı sınırsız bir merak icinde, elleri ile onu tanımak, ağızları ile onu kavramak isterler. İstenmeyen bir davranışın sonucunda gelen bir şaplağa veya başka bir cezaya karşı cocukta, davranışları ile annesinin elini bağdaştıran bir korku gelişir. Sonuc olarak, cocuk istenildiği gibi davranır! Ama onu anlayışla karşıladığınızı ve davranışını anladığınızı bu şekilde oğretemezsiniz.
Sizi ornek alırlar
İlk etapta anne - babanın oluşturduğu ornek, cocukların duygu ve duşuncelerini geliştiriyor. Otobuste giderken engelli bir kadının bindiğini gorup sizden yer istemediği halde yerinizden kalkıyorsanız, kişiliğinizi ortaya koymuş olursunuz. Bu davranış cocuğunuzun ileride yaşam bicimini belirlemesinde yardımcı olur. Elbette onun ornek alacağı tek insan siz değilsiniz, ama ilk yıllarında en onemli kişi siz olacaksınız. Duşunceleriniz ve davranışlarınız cocuğunuz tarafından ozumsenir ve onda gelişir. Burada onemli olan ne kadar mukemmel olduğunuz değil, cocuğunuzun sizi gorduğu dunyada ne kadar durust ve tutarlı olduğunuzdur. İşte bu da onun gorup daha sonra benimseyeceği temel davranış bicimidir
En iyi kriter sizsiziniz
lk yıllarda, duşundukleriniz ve hissettikleriniz cocuklarınız icin yol gosterici olacaktır. Cocukların cok hassas antenlere sahip olduklarını unutmayın: Soylediklerinizle, demek istedikleriniz uyuşmadığında bunu kolayca anlayabilirler.
Cocuğunuzu toz pembe bir gozlukle gormeye calışın. Onun guzel yanlarına odaklanın, yolunda gitmeyen davranışlarını gormemeye calışın. Sık sık ona, onu olduğu gibi sevdiğinizi ve kabul ettiğinizi gosterin. Manevi değerlerin temelini oluşturmak icin, ona ilk yaşam yıllarında anlayış ve guven gosterin ve onu sınırsız sevin.
Ona yetişkinlerin değerler sistemine alışabilmesi icin zaman tanıyın. Cocuğunuzu sevdiğiniz ve dikkate aldığınız takdirde sizin davranışınızı ornek alacaktır. Onu doverek veya başka turlu cezalar uygulayarak ancak tam tersini elde edebilirsiniz.
Onemli olan, manevi değerleri gunluk yaşamınızda uygulamanız. Bir cocuk, ailesinde kimsenin diğerinin sozunu bolmediğini ve yanlış davranışların alay konusu olmayacağını gorurse bu yaklaşımı benimser.
Buyudukce cocuklar arkadaşlarından ve televizyondan da etkilenmeye başlar. Oğrendiği bazı davranış şekilleri sizin vermek istediklerinizle ortuşmeyecektir. Bundan dolayı bu tarz faktorlerin etkilerini azaltmaya calışın.