Okullar acıldı,sevgili annelerin koşuşturması başladı.Duyarlı anneler cocuklarının beslenme cantasını sağlıklı yiyeceklerle doldururken,bilincsiz anneler nasılsa okul kantininden beslenir diyerek cocuklarını malesef bile bile zehirliyor.Cocuklarda okul kantininden bilincsizce aldığı,zararlı yiyeceklerle obezite,kanser,gibi hastalıklara yakalanıyor.Cocuğunuzun sağlığını duşunuyorsanız gerek okul idarecisiyle,gerek oğretmenlerle,gerekse cocuklarınızla konuşun..Cocuklarımızı okullarda bekleyen tehlikeler hakkındaki ayrıntıları yazımızda bulabilirsiniz


Annelere, babalara, oğretmenlere, okul mudurlerine, okul aile birliklerine ve okul kantinlerini işleten insanlara avazımız cıktığı kadar bağırarak ikaz ediyoruz…
“Kola ve Gazlı iceceklerin, Hazır meyve sularının, Cips ve Kalorisi yuksek yiyeceklerin İlkoğretim ve Ortaoğretim kantinlerinde Bakanlıklar nezdinde yasaklanmış olmasına rağmen , gerek anne babaların vurdum duymazlığı, gerek oğretmen ve okul yonetimlerinin ilgisizliği ve gerekse kantin yoneticilerinin eski somuru duzenlerini devam ettirme hırsları sebebi ile gectiğimiz yıllarda yer yer bu yasaklar uygulanamamış, gozbebeğimiz olan evlatlarımız goz gore gore kantinlerdeki sağlıksız, hatta ekseriya hastalık davetcisi ve en onemlisi coğunluk musluman ailelerin cocukları olmaları hasebi ile dini inanclarına aykırı gıdaları tuketmelerine sebep olunmuştur.
Yeni oğretim donemine girildiği bu gunlerde cağrımız, ilgili Bakanlık yetkililerine, daha cok cocuklarını binbir emekle yetiştirmeye calışan anne babalara, okul yoneticilerine, oğretmenlerimize ve cocuk, genclik ve eğitim konuları ile uğraşan sivil toplum kuruluşlarınadır. Yurdumuzda ilk ve ortaoğretimin yeni bir ders yılına başladığı bugunlerde, istikbalimizin teminatı dediğimiz, gozbebeğimiz cocuklarımızın okul kantinlerinde maruz kalacakları sağlıksız ve geleceklerine donuk tahribatlar yapabilecek tehlikeli beslenme şartlarına dikkat cekmek ve hep beraber toplum olarak bu kotu şartlardan cocuklarımızı korumak icin bu konuda duyarlı olmaya davet etmek istiyoruz.
Veliler, cocukların kantinlerden sağlıksız beslenmesini onlemek icin gerekirse beslenmelerini evlerde hazırlayacakları “beslenme cantaları” ile gercekleştircekleri bir eylemi yapmalıdırlar.
Oğrenciler Sağlıksız Besleniyor
Yapılan bir araştırmaya gore, sadece İstanbul’da, 1490 ilkoğretim, 696 da lise bulunuyor. Bu okullardaki kantinlerin sayısı da 2 bin 100’e ulaşıyor. Kantin bulunma oranı ilkoğretimde yuzde 98.3, liselerde ise yuzde 100. Buna rağmen, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının okul kantinleriyle ilgili bir yonetmelik oluşturlduğu halde, her yıl bircok okul kantininde satılan yiyecekler yuzunden oğrenciler zehirleniyor, satılan urunler sağlıksız beslenmelerine neden oluyor. Ayrıca, cocuklarda gozlenen obezite, dişlerde curuk ve gelişme geriliğini bu kantinlerde satılan yiyecek ve icecekler tetikliyor.
Okul kantinlerini işletme veya ihale ile kiraya verme yetkisi, okul aile birliklerinde bulunuyor. Kantinlerin denetimi ise okul yoneticilerine bırakılıyor. İşletmesi ihaleyle verilen kantinlerden elde edilen net kira gelirinin yuzde 80’i okul aile birliğine, yuzde 10’u ilce Milli Eğitim Mudurluğu’ne gidiyor. Kalan yuzde 10 ise İl Milli Eğitim Mudurluğune veriliyor.
Veliler kantinlerin sağlıksız olduğunu duşunuyor
İstanbul Kantinciler Esnaf Odası’nın İstanbul’da 2 bin veli ile goruşerek yaptığı araştırmanın sonuclarına gore, velilerin yuzde 40.4’u okul kantinlerinde satılan gıdaların sağlıklı olmadığını duşunuyor. Velilerin yuzde 84.4’u, cocuklarının kantinlerde satılan fast food urunlerini, asitli icecekleri tuketmesini istemiyor.
Bu Kampanya Mutlaka Desteklenmelidir
“Beslenme cantası” eylemini bir kamanyaya donuşturme konusunda GİMDES Helal Ve Sağlıklı Gıdalar Platformu takipcisi kardeşlerimizin butun gucleri ile destek vermelerini bekliyoruz. Sağlıksız beslenmeye karşı gozbebeklerimiz cocuklarımızı korumak oncelikli olarak bizim gorevimiz olmalıdır. Kantinlerimizi guvenilir hale getirinceye kadar Okul aile birliklerinde guc birliği yaparak bu kampanyayı yaygınlaştıralım. “beslenme cantası” kampanyası cocuklarımızın geleceğini kurtaracak cok onemli bir adımdır.
Beslenmenin şuphesiz ki her insanın hayatında buyuk onemi vardır. Ama oyle donemler vardır ki beslenme bu donemlerde daha da buyuk onem kazanır. İşte bizim konumuz olan okul cağı beslenmesi de beslenme acısından onemli olan bir donemdir.
Okul cocuklarının ozel bir grup olarak kabul edilmesinin nedenleri:
1. Okul cağındaki cocuklar surekli bir buyume ve gelişme sureci icindedirler. Bu donemde alınacak koruyucu onlemler tum yaşamları boyunca etkili olabilecek yararlar sağlayacaktır.
2. Okul, cocukların evlerinden sonra toplu halde yaşamaya başladıkları ilk yerdir. Cocuk bu sure icinde oğrenme yoluyla kendini yarışmalı ve mucadeleli bir ortamda yaşama hazırlamaktadırlar.
3. Cocukların grup halında birarada bulunmaları kazaların, bulaşıcı hastalıkların artması ve hızla yayılması tehlikesini artırır. Okul cağında koruyucu onlemlerin onemi buyuktur. Bu donemde cocukların yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması ile; cocukların buyume ve gelişmelerinin tam olması, vucut direnclerinin artarak bulaşıcı hastalıklardan korunmaları sağlanabilir.
4. Okul yılları boyunca organizmaya buyuk bir yuk biner; gorme, işitme ve sağlıkla ilgili diğer engeller gibi.
5. Okul cağı; hızlı oğrenme, bilgi ve beceri kazanma ve etkilenme donemidir. 6. Beslenme ile ilgili olumlu davranışların edinildiği ve her zamankinden daha cok akılda kaldığı bir donemdir.
Okul cocuklarının beslenmesinde aşağıdaki sağlıklı beslenme ilkeleri gecerlidir.
• Besinlerin ceşitliliğinin sağlanması
• Sağlıklı vucut ağırlığının korunması
• Nişastalı karbonhidratlar ile liften zengin besinlerin dengeli tuketilmesi
• Yağ ve şeker tuketiminin sınırlandırılması
• Vitamin ve minerallerin yeterli duzeyde alınması
Bilincsiz beslenme, sağlıksız nesiller yetişmesine neden oluyor. Kalp hastalıkları, bazı kanser turleri, allerjik rahatsızlıklar ve osteoporoz(kemik erimesi) gibi pek cok ciddi hastalığın temeli cocuklukta atılıyor. Bu nedenle cocuklarınız daha kucuk yaşlardayken onlara duzenli beslenmeyi oğretin. Beslenme eğitimi ne kadar erken başlarsa cocuğun gelişim, zek duzeyi ve bağışıklık sistemi de o denli guclenir. Abur cubura dikkat!
Maalesef butun cocuklar cips, kraker, cikolata ve şekerlemeleri cok seviyor. Zaten bunlar da cocuklar icin uretiliyor ama her konuda olduğu gibi bunların da azı karar coğu zarar. Bu tip yiyeceklerin sıkca ve fazla tuketilmesi iştahı kapattığından cocuğun beslenmesini ve dolayısı ile sağlığını da kotu yonde etkiler. Abur cubur yiyecekleri sık, zamansız ve fazla tuketen cocuklar genellikle kilo alamazlar ve vucutları direncsiz kalır. Bu nedenle de sık hastalanırlar.
Fast-food beslenme kalpten goturuyor!
Daha cok hazır yiyecek satışı yapılan yerlerde uygulanan yuksek ısıda pişirme tekniği, doğal yağların iceriğinde kimyasal değişiklikler oluşturuyor.Bu besinler başta Kalp ve damar hastalıkları olmak uzere ceşitli sağlık sorunlarına davetiye cıkarıyor.
Uzmanlar ''fast-food'' olarak adlandırılan beslenme alışkanlığının gencler arasında yaygınlaştığı ve kalp krizi gecirme yaşının da giderek duştuğunu vurguluyor. Kalp krizinin 40 yaşın uzerinde yaygın gorulduğu inanışı ifade edilse de: ''Fakat son yıllarda Turkiye genelindeki istatistikler gozden gecirildiğinde kalp krizinin 20'li yaşlara kadar indiği goruluyor.. Son olarak Konya'da, 17 yaşındaki lise oğrencisi ile bir sure once Kars'ta yine aynı yaşlardaki bir genc kızımızın kalp krizinden yaşamını yitirmesi konunun ne olcude onemli olduğunun gostergedir.''
Obezite cocukları da tehdit ediyor
Dokuz Eylul Universitesi Tıp Fakultesi'nde gorev yapan Prof. Dr. Atilla Buyukgebiz, okul cağındaki 10 cocuktan ikisinin obez olduğunu soyledi, ailelere cocuklarını yuksek kalorili yiyeceklerden uzak tutmasını ve spora yonlendirmesini onerir. Prof. Dr. Buyukgebiz’e gore, "obezite cocukluk cağında başlar ve yeterli onlem alınmazsa bu cocukların buyuk bir bolumu ozellikle ergenlik cağında obez olur" .
Obezitenin ceşitli sebepleri vardır:
1. Genetik olabilir.
2. Anne ve babası obez olan cocuklarda obezite gorulmesi daha fazla.
3. Beslenme alışkanlıkları, 'fast-food' denilen yuksek kalorili gıdaların tuketildiği ulkelerde obezite daha fazla goruluyor.
4. Hareketsizlik, fazla yemek yemek ancak alınan kalorilerin hareketsizlik sebebiyle yakılamaması. Ayrıca, son yıllarda cocukların bilgisayar ve televizyona bağımlı hale gelmesi de obezite vakalarında artışa neden oldu.
Zamanının coğunu dışarıda oynamak yerine bilgisayar ve televizyon başında geciren cocuklar, kola ve cips tuketiyor. Bu da onların kilo almasına neden oluyor."
Cocukların hayatına hareket ve sporun sokulmasının onemine de işaret etti. Obezite icin cocukluk cağında onlem alınmalı, obezite ile hangi yaşta karşılaşılırsa karşılaşılsın mutlaka tedavi edilmelidir.
Şişman bir cocuk icin hedefler sırasıyla,
1. Normal buyume ve gelişmenin devamını sağlamak
2. Daha fazla kilo artışını engellemek
3. Kilo verdirmek
Gorulduğu gibi cocukluk cağı şişmanlığında oncelikle cocuğun buyume ve gelişmesi gelir, bu yuzden kesinlikle cocuğunuzu kilo verdirme amacıyla ac bırakmayın ya da buyuklerin uyguladıkları duşuk kalorili diyetleri cocuklarınıza uygulatmaya kalkışmayın. Bu donemde yapacağınız hatalı bir yaklaşım cocuğunuzu tum hayatı boyunca kilo problemiyle uğraşmak zorunda bırakabilir. Beslenmesiyle ilgili neler yapabilirsiniz?
Oncelikle cocuğunuza anne-baba olarak siz iyi ornek olmalısınız. Babası televizyon karşısında cips yiyen ya da annesi sebzeyi gorunce yuzunu buruşturan bir cocuktan aksi davranışları beklemek mumkun değildir.
Eve cips-cikolata-kolalı icecekler- hazır meyve suları gibi besinleri almayın. Bu tip gıdalarla ev ortamında karşılaştırmayın. Israr ederse onunla oturup bu tip besinlerin bunyesine nasıl zarar verdiğini uygun bir dille anlatın ama sakın korkutmayın.
Cocukların zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı gelişmeleri icin duzenli sut tuketmelerine dikkat etmek gerekiyor. Uzmanlar, bir cocuğun gunde iki su bardağı sut tuketmesi gerektiğine dikkat cekiyor. Turkiye’de halen bu miktarın cok altında sut tuketiliyor. Zengin bir vitamin ve benzersiz kalsiyum kaynağı olan sut, cocukların ozellikle gelişim cağında mutlaka duzenli ve yeterli miktarda tuketmesi gereken bir besin maddesi. Cocukların sağlıklı beslenmesi ve bunun icin yeterince sut icmelerinin sağlanması da, yeni eğitim oğretim donemi başlarken daha da onem kazanıyor. Sağlıklı gelişme icin bir cocuğun gunde iki su bardağı sut tuketmesi gerekiyor. Beslenme cantasına her gun konulacak bir kutu sut cocukların gerek sağlığında, gerekse okuldaki başarısında etkili olacaktır.
Yapılan araştırmalar, Turkiye’deki okul cağı cocuklarının beslenme alışkanlıklarına ilişkin kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor. Okul cağındaki cocukların yuzde 60 ila 85’i kahvaltı etmiyor. Yuzde 25 ila 43’u ise sokak satıcılarından alışveriş yapıyor. Sut ve ayran tuketimi ise yuzde 15 ila 25 civarında kalıyor. Bunların yerine, hicbir besin değeri olmayan kola, renkli/renksiz gazoz turu iceceklerin tuketimi buyuk oranlar oluşturuyor
“Sağlıklı gelişim icin sutun ihmal edilmemesi gerekir”
“Turkiye’de yetersiz ve yanlış beslenme alışkanlıklarından oturu, cocuklarımız sağlıksız gelişiyor ve bodur kalıyor. Bu sorunu aşmak icin cocuğa erken yaşlarda yeterli sut tuketim alışkanlığını kazandırmak gerekiyor. Cunki, cocuğun sağlıklı beden ve zihin gelişimi acısından son derece onemli bir yere sahip olan kalsiyum hicbir besinde sutte olduğu kadar yuksek oranda bulunmuyor. Sut, insan organizması icin gerekli pek cok besin oğesini (protein, karbonhidrat, yağ vitamin ve mineraller) bileşiminde bulunduran tek besindir. Genc yaşlarda gorulecek sağlık sorunları ulkenin sosyal ve ekonomik gelişmesini de etkileyecektir. Sağlıklı nesillerin yetişmesi amacıyla herkesin cocukların sağlıklı beslenmesi ve sağlıklı sut icme alışkanlığı kazanması icin caba gostermesi gerekiyor.”
Dunyada okul cağında sut tuketimi
“Bircok ulkede, cocukların sağlıklı beslenmesinin sağlanması icin başarılı adımlar atılıyor. Hem Kuzey Amerika ve Avrupa’daki gelişmiş ulkelerde hem de Meksika, Cin, Lubnan, İran gibi gelişmekte olan ulkelerde Okul Sutu programları uygulanıyor. Ulkemizde de gecmişte aralıklarla gercekleştirilmiş olan bu uygulamanın orta ve uzun vadedeki olumlu etkileri acık bir şekilde gorulebiliyor.
Orneğin, Okul Sutu Programı’na gectikten sonra Portekiz’deki genclerin boy ortalamasında 10 yıl icinde yaklaşık 3 cm artış goruldu. Portekiz’de, programın uygulandığı bolgelerden birinde cocukların yuzde 52’sinde gorulen “Endemik Guatr” vakalarının 5 yıllık uygulama sonucunda yuzde 9’a kadar gerilediği goruldu. Okullardaki devamsızlık oranlarında duşuş ve derse katılımda artış gibi gelişmeler de yine okul sutu programından alınan olumlu sonuclar arasında yer alıyor.”
Okul Sutu Programı Aksatılmadan Devam Edilmelidir
Okul Sutu programlarının uygulanmasını devlet israrla devam ettirmelidir. Anneler ve babalar kadar, okul yonetimleri ve en az sekiz yıl okullara gitmeyi mecbur tutan Devlet de onların sağlıklı gelişmelerinden sorumlu olmalıdır.
Dunyada Bazı Ulkeler Sağlıksız Beslenmeye Karşı Tedbirlerini Artırıyorlar Amerika Birleşik Devletlerinde şişmanlıkla mucadele icin okullarda hazır yiyecek ve icecek otomatlarında kola, gazoz gibi asitli ve kilo yapan icecekler satılmayacak.
Urun dağıtıcıları ve Amerikan Kalp Sağlığı Birliği nin yaptığı anlaşma ile, 35 milyon oğrenci bundan boyle makinelerden yalnızca su ve yağ oranı duşuk sut ve meyve suyu ve soda alabilecek.
Yine gazete haberlerine gore Letonya’da da yapay renklendirici, aroma, tatlandırıcı ve kafein iceren ve aralarında ceşitli kolanın da bulunduğu yiyecek ve iceceklerin okullarda satışını yasakladı. Bundan boyle, okul kantinlerinde şeker, colalı ve meyveli gazozlar, cips ve sakız gibi gıda maddeleri yerine, tuzsuz fındık, kuru ve yaş meyve, maden suyu ve hafif yemek turleri satılabilecek.
Ulkemizde 33 lt civarında kola ve gazlı icecek tuketilirken, sut tuketimi ise sadece 18 litredir. ABD’de ise kişi başına yıllık 197 lt.gazlı icecek tuketimine karşılık kişi başına yıllık sut tuketimi 200 lt.dir.
Gercekleri yansıtmayan aşırı abartılı reklÂmların yonlendirmesi, bilincsiz beslenme alışkanlıkları, yeni şeylere karşı hayranlık ve kamu kurumlarının halkı doğru bilgilendirmede gosterdiği acziyet, ister fakir ister zengin muhitlerde olsun kola ve boyalı/boyasız, gazlı/gazsız iceceklere aşırı bir duşkunluğun oluşmasına sebep olmuştur. Kola ve renkli/renksiz gazozlar artık coğu ailelerin olmazsa olmaz iceceği haline gelmiştir. Sofraya oturulunca hemen bardaklara su yerine kola, gazoz turu icecekler dolduruluyor.
Peki, bu gelişi guzel ve bilincsiz alışkanlıklarımızın sağlığımıza ve dinî hayatımıza zarar verebileceğini neden duşunemiyoruz?
Oncelikle bilerek veya bilmeyerek yapmaya devam ettiğimiz ve bize dayatılmış “Sağlıksız Yaşam Tarzı”nın bir uzantısı olan “Sağlıksız Beslenme” alışkanlıklarımızı okullarımızda ve evlerimizde artık terk etmeliyiz.
Zararlı, tehlikeli ve dinen mahzurlu olabilen ceşitli kimyasal katkı maddeli hazır gıdalar yerine evlerimiz ve okul kantinlerimiz yeni bir gıda diyet formatına dondurulmelidir. Yaş meyve ve bunların taze sıkılmış meyve sularından, yurdumuzda bol miktarda yetişen ceviz, fındık, fıstık gibi kuru yemişlerden, sut, ayran, peynir, zeytin, kepekli, yulaflı unlardan yapılmış ekmeklerden oluşan bir diyet formatının cocuklarımızın “Sağlıklı Beslenme”sine uygun bir format olduğunu duşunuyoruz.
Sizler de bizim gibi duşunuyorsanız, okul yonetimlerinizle, oğretmenlerinizle, okul aile birliklerinizle goruşerek, Milli Eğitim Bakanlığına ve bizzat Bakana ulaşarak bu isteklerinizi bildirerek uygulamaya sokmaya calışınız.
Unutmayınız! SAĞLAM KAFA, SAĞLAM YUREK, SAĞLAM VUCUTTA BULUNUR.
kaynak:gıdaraporu.com