oğrenme gucluğu olan cocuklar okuduğunu anlama duası anlama gucluğu cocuklarda dua oğrenme
Oğrenme gucluğu ilk olarak 1963 ylında Samuel A. Kirk tarafından okulda ciddi oğrenme sorunları yaşayan fakat belirli diğer engelleri bulunmayan oğrenciler icin ortaya atılmıştır. Oğrenme guclukleri, dinleme,konuşma,okuma,yazma,usa vurma yada matematik yeteneklerinin kazanımında ve kullanımında onemli derecede gucluklerle kendini gosteren heterojen bir grup bozukluğu iceren bir terimdir. Bu bozukluklar bireyin icsel ozelliği olup, merkezi sinir sistemindeki aksaklıklardan kaynaklandığı varsayılmakta ve yaşam boyu surebilmektedir. Kendini duzenleyebilme,toplumsal yaşamı algılama ve sosyal etkileşim davranışlarındaki sorunlar oğrenme guclukleri ile birlikte ortaya cıkabilir fakat bu sorunlar kendi başlarına bir oğrenme gucluğu kategorisi oluşturmazlar. Oğrenme gucluğu, diğer ozur gruplarıyla (orneğin, duyusal ozur,zihinsel ozur,sosyal ve duygusal ozur) ya da cevresel etkilerle (orneğin, kulturel farklılıklar,yetersiz ya da uygun olmayan oğretim ) bir arada olabilmekle birlikte, bu koşulların ya da etkilerin doğrudan sonucu değildir. Oğrenme gucluğu olan cocuklar zihinsel yetenekleri normal sınırlar icinde yer alan, ancak oğrenme gucluğu gosteren cocuklardır. Oğrenme gucluğu olan cocukları, zihinsel yetersiz ve davranış bozukluğu olan cocuklardan ayırmak gerekir.
Oğrenme gucluğu oğrencilerin en belirgin ozellikleri okul başarısızlığıdır. Okul başarısızlığı, bir oğrencinin, kendi yaş ve yetenek duzeyine uygun oğrenme yaşantısı sağlandığı halde ortalama okul başarısı gosteren oğrencilere gore onemli olcude başarısızlık gostermesidir. Oğrenme gucluğu yaşayan oğrencilerdeki okul başarısızlığı dinleme,konuşma,okuma,yazma,matematik gibi akademik becerileri oğrenmede guclukle kendini gosterebilirler. Ancak okul başarısızlığı ile oğrenme gucluğu arasındaki sınır kesin olarak cizilememektedir. Oğrenme gucluğu olarak nitelendirilemeyen fakat okulda başarısız olabilen oğrencilere de rastlanmaktadır.Bu gibi oğrenciler yanlış tanılama sonucu oğrenme gucluklu olarak nitelendirilebilirler.
Oğrenme gucluğu olan cocuklarda gozlenen yazma ve yazılı anlatım guclukleri, el yazısı gibi yazma becerileri, harfleme ve noktalama işaretleri, dilbilgisi kullanımı ile yazılı anlatım becerilerinde gozlenir. Yazılı anlatım becerilerindeki guclukler, ozellikle metin yapısını orgutleme ve zengin sozcuk dağarcığı kullanımında gozlenmektedir. El yazısı yaşıtlarına oranla okunaksızdır ve yaşıtlarına gore daha yavaş yazdığı gorulmektedir. Bazı harf ve sayıları ters yazarlar ( b-d, d-t, m-n, g-y, 2-5 gibi ), bazı harf ve heceleri atlarlar, ters yazarlar ( ab- ba) veya harf ve hece eklemeleri ( gider- gideri gibi ), sıkca imla hataları yaparlar.
Okuma becerilerinde guclukler, sesli ve sessiz okuma ya da temel okuma ve okuduğunu anlama olarak ele alınmaktadır. Bu guclukler sıklıkla sozcuk tanıma,sozcuk tanıma sırasında harflerin dizisel ve dizimsel hatalı (atlama,ekleme,ters cevirme) okunmaları; metin okuma ve kavramada okuduğundan anlam cıkarma,ana fikir bulma,olayları sıralayabilme,karakterleri tanımlayabilme gibi oyku analizleri yapabilme; gercek-gercekustu ayrımlarını yapabilme ve metin ozetleme guclukleri olarak ozetlenebilir.
Matematik becerilerinde guclukler, matematik sembollerini ayırt etme (rakamları,şekilleri;şekillerin uzayda konumlarını;temel aritmetik işlemleri (dort işlem); ritmik sayma;tane,miktar,parca-butun kavramları;zaman,para ve olcu kavramlarının oğrenilmesi ile sozel matematik problemlerini anlama ve cozumunde guclukler olarak gozlenmektedir.
Oğrenme gucluğu olan oğrencilerde en sık gozlenen sorunlar dil ve konuşmanın kazanılmasında ve okulda kullanılmasında ortaya cıkmaktadır. Bu oğrenciler niteliksel ve niceliksel olarak onemli olcude bireysel farklılıklar gostermekte ve bu sorunlar gecikmiş konuşmadan, soz yitiminekadar cok geniş bir yelpaze diliminde yer almaktadır. Dilin icerik (anlam oğesi;anlam ve anlam verme boyutu), bicim (sesbilgisi,bicimbirim bilgisi ve sozdizimi;dilbilgisi) ve kullanım (icerik ve bicim oğelerini sosyal bağlamda iletişimsel amaclara uygun kullanabilme) Karşılıklık sohbet sırasında sıra alma,konu başlatma,konu surdurme sorunları; sozcuk bulma gucluğu gosterme; konuşma sırasında sesletim ve sesbilgisi sorunları gosterme en basit ornekler olarak verilebilir.
Oğrenme gucluğu olan cocuklarda bilişsel yetersizlikler, dikkat,duşunce,bellek ile ust bellek,ustbiliş ve ustdil işlevi yetersizlikleri olarak gozlenir. Orneğin kavram gelişi,kavramlaştırma,problem cozme,soyutlama,soyut duzeyde duşunme,bellekte tutma,sembolleştirmede guclukler gozlenebilir.
Oğrenme gucluğu olan oğrencilerin bazıları duygusal olarak akranlarına kıyasla daha olumsuz yaşantı icinde olabilirler. Genellikle, icekapanık,mutsuz gorunumlu ya da daha az gulen,ozguveni bulunmayan,kaderci ve caresiz bireyler olma riski taşırlar. Okulu gereksiz gorebilir,surekli başarısızlık beklentisi yaşayıp,cabalarının sonuclanmayacağı duygusuna kapılabilirler(oğrenilmiş caresizlik).
Oğrenme gucluğu olan oğrenci, zihin engelli,gorme ve işitme gibi duyu organları ozurleri,duygusal ve davranış bozuklukları ve bedensel yetersizlikleri nedeniyle oğrenemeyen oğrenciler değildir. Orneğin, işitme engelli, dil ve konuşma gelişiminde bir gecikmeye neden olan bir oğrenme problemi olarak ortaya cıkabilir. Ancak bu durum oğrenme gucluğu olarak ele alınmaz cunku problemin birinci dereceden kaynağı işitme engelidir. Fakat işitme engeline ek olarak bir oğrenme gucluğu olabilir.