

NEDEN ANNE SUTU?
Anne sutunun ustunlukleri aşağıdaki gibi ozetlenebilir:
1. Her annenin sutu kendi bebeği icin ozel olarak yapılır. Anne sutunde inek sutunde bulunmayan ve laboratuarda uretilmesi mumkun olmayan 100’den fazla bileşen vardır.
Buna ek olarak formule mamalardan (kutu veya şişe mamalar) farklı olarak, anne sutunun iceriği, bebeğin surekli değişen ihtiyaclarını karşılamak icin surekli değişir ve yenilenir. Orneğin anne sutunun sabah saatlerindeki bileşimi akşamuzeri bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki bileşimi yedinci ayınkinden, farklıdır. Ayrıca premature bir bebek icin olan anne sutu bileşimi, zamanında doğan bir bebek icin olandan farklılıklar gosterir.
2. Daha iyi sindirilebilirlik, daha az kabızlık veya ishal: Anne sutu bebeğin hassas ve halen gelişmekte olan sindirim sistemi icin hazırlanmıştır. Anne sutundeki protein (coğunlukla lactalbumin) ve yağ, inek sutundeki protein (coğunlukla kazeinojen) ve yağa gore daha rahat sindirilebilir. Genel olarak anne sutu ile beslenen bebeklerde ishal veya kabızlık gibi problemler hemen hemen hic gorulmez.
3. Daha az sodyum (tuz) ve protein: Anne sutunun tuz ve protein iceriği inek sutune gore daha az olduğu icin, yeni doğanın gelişmekte olan bobreğine daha az yuk bindirir.
4. Daha az alerji riski: Anne sutune alerji geliştirme durumu hemen hic gorulmez, bebekler nadiren annenin yediği ve sute gecen bir gıdaya hassas ise buna reaksiyon verebilir. Oysa ki inek sutu bazlı formule mamalara her 10 bebekten birinde alerji geliştirebilir.
5. Daha iyi kalsiyum emilimi: Anne sutundeki kalsiyum, inek sutu bazlı mamalara gore daha iyi emilerek bebeğin kan dolaşımına katılır. Bu anne sutundeki fosfor miktarının da goreceli olarak az olmasına bağlı olabilir.
6. Anne sutu ile beslenen bebeklerde daha az pişik gorulur.
7. Anne sutu bebeği ceşitli hastalıklardan koruyan bağışıklık maddelerini (antikorlar) bebeğe vererek bağışıklık sistemini guclendirir. Anne sutu ile beslenen bebeklerde kulak iltihabı, soğuk algınlığı gibi hastalıklar daha az gorulduğu gibi, hastaneye yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklar da bu bebeklerde daha az gorulur.
8. Anne sutunun bebeği obeziteden koruduğuna ilişkin bilimsel araştırma verileri mevcuttur.
9. Psikolojik kazanclar: Daha kuvvetli anne-bebek ilişkisi. Anne sutu verilmesi sırasında anne ile bebek arasında cok ozel bir bağ kurulur. Bu bebeğin psikolojik gelişimine de olumlu katkıda bulunur.
10. Anne sutu, verilmesi cok rahat bir besindir: Her zaman kullanıma hazır, temiz ve ideal sıcaklıktadır. Bebeğin ihtiyacı olan her yerde ve her zaman verilebilir. Anne sutu mamalar ile karşılaştırıldığında aynı zamanda cok ekonomik bir besindir.
11. Anne sutunun anne sağlığı icin de pek cok faydası bulunur.
YAŞAMIN 2. – 6. AYINDA BESLENME
Bebek 6 aylık olduğunda ceşitli besinleri sindirme ve absorbe etme (sindirim sisteminden kan dolaşımına alma) ve metabolize etme (işleme), kullanma ve vucuttan atma kapasitesi, bir erişkindeki kapasiteye yakın olur.
Buna ek olarak coğu bebekte 6 aydan sonra dişler cıkmaya başlar. Dişlerin cıkması ile beraber diyetteki karbonhidratların (şekerli, nişastalı gıdalar) diş curuğu gelişmesine etkisinin de dikkate alınması gerekir. Bu donemden itibaren bebek daha aktif olup, cevresini keşfetmeye başlar.
Bebeklerde ek gıdalara 4-6 aydan sonra başlanması onerilir. Pek cok annede anne sutunun uretilme hacmi 6. aydan sonra bebeğin tum beslenme ihtiyaclarını karşılamaya yetmeyebilir. Bu ozellikle “demir” icin gecerlidir. Bu nedenle, sadece anne sutu ile beslenmekte olan bebekler icin 4-6 aydan itibaren başlanan ek gıdalar, onemli besleyici maddeler icermelidir.
Ek gıdalar cercevesinde anne sutunun yetersiz olduğu annelerde, formule mamaların da bebeğe verilmeye başlanması vardır. Ayrıca anne sutu ve formule mama dışı ek gıdalar bu kapsamdadır. Ek gıdalara gecilirken altın kurallardan birisi de, bunlara adım adım başlayıp yavaş yavaş miktarı ve ceşitliliği arttırmaktır. Ek gıdalara başlamak icin uygun zamanın geldiğini gosteren ipucları (Ek gıdalar icin bebeğin hazır olduğunu gosteren gelişimsel işaretler):
* Bebeğin yardımsız /desteksiz oturabilmesi
* Dille itme refleksinin azalması
* Baş-boyun kontrolu olması, yiyeceği reddederse bunu rahatca yapabilmesi
* Tahıllar (serealler): Demir icin iyi bir kaynak olup, genellikle ilk başlanan ek gıda olmalıdırlar.
* Sebzeler ve meyveler tahılların ardından beslenmeye eklenir.
* Kısa sure sonra da et grubu ve en son da yumurta diyete eklenir.
* Her seferinde sadece tek bir yeni gıda eklenmeli ve yeni ek gıdalara başlamak icin en az 3-4 gun beklenmelidir. Bu sure, verilen herhangi yeni gıdaya karşı bir besin alerjisi gelişip gelişmediğini gozlemlemek acısından onemlidir. Bu ozellikle ailede alerji oykusu varsa onem kazanır.
Ek gıdalar evde hazırlanabilir veya hazır alınabilir. Hazır alınan ek gıdalarda genel olarak demir katkısı da bulunmaktadır. Ayrıca hazır ek gıdalar değişik kıvam ve puturluluk derecelerinde hazırlanmış olup, bebek buyudukce ve geliştikce daha puturlu ve tanecikli gıdaları tolere edebileceği icin giderek uygun ceşitler secilebilir.
Evde hazırlanan, tek et ceşidi ve bir veya birden fazla sebze iceren corbalar cok populerdir. Ancak bu gıdaların protein iceriği et puresi kadar fazla değildir. Puding ve tatlılar (muhallebiler) de anneler tarafından tercih edilmekle birlikte, bunlar sut ve yumurta icerdikleri dışında, cok fazla besleyiciler icermeyip sadece kalori (enerji) kaynağıdırlar. Ayrıca yumurta iceren besinlerin bebeğe verilmesi genel anlamda daha gec olmalıdır. Bu, ozellikle ailede gıda veya diğer etkenlere karşı alerji oykusu varsa, onem kazanır.
Bebek yumurtayı tolere edebildiğini kanıtlayana dek ertelenmelidir. Orneğin, katı haşlanmış bir yumurta sarısının ezilerek verilmesi sonrası bunu tolere etme.
* Ozellikle 4 aylıktan kucuk olup yavaş buyuyen (kilo ve boy) bebekler icin anne sutu alıyorsa anne sutu, formule mama alıyorsa bu mamanın sıklık ve suresinin artırılması gerekir. Bu durumdaki bebeklerde erken olarak katı gıdalara gecilmesi uygun değildir.
* Katı gıdalara başlanınca, bebekler anne sutu /formule mama alımını azaltırlar. Oysa ki sut, pure yapılmış et ve yumurta sarısı haricindeki tum katı gıdalara gore kalori acısından daha zengindir ki bu katı gıdalar, ek gıdalar cizelgesinde daha ileriki aylarda yer alır.
* Bebeklere asla sosis, pişmemiş havuc, patlamış mısır, yuvarlak şeker ve uzum gibi yiyecekler verilmemelidir. Bunlar solunum yollarına kacıp boğulmaya neden olabilirler.
* 6. aydan sonra bardak ile meyve suyu verilmeye başlanabilir ancak gunde yarım su bardağını (yaklaşık 100-120 cc) gecmemesi onerilir.
* Genel anlamda sağlıklı olan bebeklere cok sıcak hava veya sıvı kaybına yol acan ishal gibi durumlar dışında su ile takviye yapmak gerekmez.
* Bebeklere 12 aydan once bal verilmemelidir. Botulismusa yol acabilir.