Merhaba. Boşanmak uzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli gecimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim surekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini goreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cumlelerle bana sucluluk duygusu hissettirmeye calışıyor. Duşunceleriniz benim icin cok onemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile cok buyuk kulturel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma doneminde fark etmiştim. Annem cok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye duşundum ben ustesinden geleceğimi sandım.Nisan surecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi cok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir ornek verecek olursam bize ilk tanışmak icin gelişinde mutfağa duzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin icinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp cocuğun elinden kumandayı cekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele cocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası gorgu ve kultur nezaket anlamında asla tahammul edemeyeceğim bir aileydi. Duğun surecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Surekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru duzgun birikimide olmamış evin tum giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir duğun hediyesi takılmaz iken eşime kucuk altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar ceşitli mazeretlerle duğune gelmedi. Ama eşimin tek cumlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca sacmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi surekli onlar icin birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her turlu ihtiyaclarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden donuyorlar ucakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana boyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugun annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve duğun doneminde maddi olarak eşime kıyamadığım icin o kadar cok şeyden feragat ettim ki eşim uzulmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Duğun istemedim.1 hafta boyunca inşaattan cıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Butun bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi duğune 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan oğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura oduyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise cok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma buyuyunce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gun yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek soylerdi benim icime sonmez o uzgunken yemek ağzıma surmem ama o boyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama iceri girmediler. Aylardır aileme duşman oldu evimi bastılar seni goturduler diye. Oysa ben evden cıkarken sırtı donuk bicimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar one suruyor. Buna da gerekcesi ben bunlara guvenip kendi kendime yeterim duşuncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak icin bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye sucluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammul edemiyorum artık lutfen akıl verin. Daha o kadar cok sacmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım