o kadar uzgunum o kadar zoruma gitti ki eşimin yaptığı. ne tepki vericem nasıl affedicem bilmiyorum.
eşim uzun zamandır araba almak istediğinden bahsediyodu. yok işe gitmek icin lazım oluyomuş yok gezermişiz beraber. beni de ikna etti "şoyle gezeriz boyle gezeriz şuraya buraya gideriz araba lazım oluyor alalım" diye. ben de cok araba alma taraftarı değildim, memur değiliz sonucta kredi cekerek alınacak, yarın işsiz kalsa bu kredi neyle odenecek diye duşundum hep. ki işe giderken ulaşımını sağlıyodu zaten. araba almak yerine birikim hesabı acıp sanki kredi oduyomuşuz gibi her ay oraya yatırıp birikim yapalım istedim. ama kendisi ısrarla almak isteyip beni de ikna edince altınları bozdurup uzerine de kredi cekip aldık.
neyse bu adam arabayı almaya giderken de koyune uğradı, donerken de koyune uğradı, salgın falan zaten dinlemezler rahat rahat gitti geldi.
buna rağmen arabayı aldığından beri koyune gitmekten bahsediyor gidelim diye. daha bi kac gun once zaten gezmiş koyune gitmiş, kendisini eve aldığıma şukretmiyor da hala bana gidelim diyor. ben tabi kabul etmedim.
bu haftasonu evdeydi, arabayı aldıktan sonraki ilk haftasonu... sozde bugun arabayla cıkıp gezecektik, bu şehri de pek bilmiyorumya insanların olmadığı şehirden uzak dağlık tepelik yerler olur ya oyle bi yerlerde dolaşalım diye plan yaptık, insan topluluğu falan gorursek inmeyiz arabadan doneriz dedik.
ben de gece baya gec uyudum akşam yemeğinden beri iş yapmamıştım oğlum uyuduktan sonra mutfak topla bulaşık yıka yerleri supur, salonu topla supur, bu işleri yapana kadar makine biter zaten diye makineye camaşır at, onları ser, balkonu topla derken saat zaten 5-6 civarıydı yattığımda. bunları yapmadan yatsam sabah kalktığımda yine yapıcam nasıl olsa, zaten gec kalkıyoruz zaman harcamayım eve dedim.
oğlum da ben de 12 gibiydi uyandık. kavga cıkardığı konu neymiş saat 12 ye geliyormuş hala yatıyormuşum. nasıl yatarmışım bu saate kadar. bu saatten sonra nereyi gezecekmişiz nereye gidecekmişiz.
sanki buyuk bi suc işlemişim gibi. giyindi hadi oğlum ekmek almaya gidelim dedi, ben de cocuğu giydirdim, bu sefer biz akşama kadar gelmiycez sen de uyu dedi. ekmek almaya gittiklerini duşunduğum icin onemsemedim bişey demedim, gitti bekliyorum gelen giden yok.
aradım koye gidiyoruz biz akşam gelicez dedi. sinir harbi gecirdim resmen. 2 yaşında cocuk arabada sadece kendisiyle nasıl gider ya cocuk koltuğu bile yok henuz!!! daha bi de pişkin pişkin ben kemer bağladım merak etme diyor.
ya biz bu arabayı ne hayaller kurarak aldık beni ne hayallerle ikna etti. bu muydu yani ben bu yuzden mi kredi oduyoruz diye sıkıntıya giricem? arabası olmasaydı bu artistliği yapamayacaktı, boyle insanın eline imkan gecerse olacağı bu işte.
ilk haftasonumuz ilk kez bi heycanla hevesle bişey yapıcaz mahvetti. 12 de kalksam ne olmuş anlamıyorum zaten şu saatte kalkıp şu saatte şurda olalım diye bi plan yapmamışız ki bi gun oncesinden.
insanlar pazar gunleri zaten gec kalkıp gec kahvaltı yapıyorlar, bunda ne problem var ben suclu muyum 12 de kalktım diye?
hadi cok cok tartışırsın iki atışırsın kapanır konu, cocuğu alıp koye gitmek nedir? ben salgın var diye gitmiyorum ailesi dikkatsiz umursamaz insanlar cocuğumu nasıl o ortama sokuyor benim gitmememin ne anlamı kaldı ki?
o zaten koye gitmeyi kafasına koymuş bunu da bahane etti fırsata cevirdi diye duşunuyorum.
bişey soyleyin akşam eve geldiğinde ne tepki vericem ben bu adama? bağırıp cağırıp kavga mı edeyim burnundan mı getireyim yoksa hatasını anlayana kadar yuzune asla bakmayım mı napayım ben buna?
zaten bidaha cocuğumla beraber adımını bile dışarı atamaz ilk ve sondu. ekmek almaya gittiklerini duşunmesem yine izin vermezdim.