Kızlar merhaba, tanıdığım insanlar tarafından devamlı suistimal edildiğinden bu meseleyi uzun sure once dillendirmeyi bıraktım. Bu sebepten burada sizlerle paylaşmak istedim.
Yaklaşık bir sene once bir sure birlikte yaşadığım erkek arkadaşımdan hamile kaldım, o zamanlar uc aylık cok yeni bir ilişkimiz vardı. Ben cok aşıktım, onun da bana cok aşık olduğuna emindim oyle ki her gun sabaha karşı uyanıp beni uykumda kontrol eden, ben daha ağzımı acmadan her istediğimi saniyesinde yapan, kucucuk bir balkonda saatlerce oturup ertesi gun işe gitmesi gerekirken benim icin sabahlayan bir adamdı o zamanlar.
Yaşlarımız cok buyuk değildi o 23 ben 19, ikimizin de işi gucu duzenli bir hayatı vardı.
Hamilelik durumumu oğrenmeden once dengesiz hormonlardan ve duşuk ozguvenimden mutevellit kendisinden ayrılıp sonrasında cok pişman olduğum bir donem yaşadık, cok uzuldu cok kırıldı tekrar barışmak istemedi. Guc bela ne kadar pişman olduğumu ve ne kadar değer verdiğimi anlamasını sağladığımda barışma evresindeyken hamile olduğumu oğrendik.
Sonrasında her şey birbirine girdi, konuya dahil olan arkadaşları devamlı beni yonlendirmeye calışıyorlardı, ben olayın şokuyla ne duşuneceğimi bile bilmezken beni bunun dunyanın sonu olduğuna ve aldırmazsam kendi hayatımın yanında sevdiğim adamın hayatını da mahvedeceğime inandırdılar.
Tum kargaşanın arasında ben tek başımaydım, aileme soylemedim, cok guvendiğim iki arkadaşım haric kimseye anlatmadım bile.
Bana ne yapmak istediğimi sormak kimsenin aklına gelmedi, doktorlar araştırıldı, para durumu halledildi, randevu alındı ve tum bunlar olurken erkek arkadaşım beni ankarada bırakıp muğlaya annesinin yanına gitmişti.
Tek başımaydım gunde en fazla 15 dk telefonda ya konuşurduk ya konuşmazdık. Aramızdaki tum bağ birden kopmuştu cok sevdiğim ve beni cok sevdiğine inandığım adam sanki hic tanışmıyormuşuz sanki yaşadığımız şeylerin hic bir onemi yokmuş gibi davranıyordu, bana yarım ağızla olsa bile seni seviyorum demiyordu artık.
Ben bunun donemin verdiği sıkıntıdan olduğuna inandırdım kendimi, tatsız bir mesele olduğundan boyle yapması normal ama her şey duzeldiğinde eskisinden daha iyi olacağız diyordum kendi kendime.
Hic sormadım kendime bunu gercekten kendim icin mi istiyorum yoksa sadece onu korumak icin mi yapıyorum diye. Henuz olayı idrak edememiştim, durumun ciddiyetinin farkında değildim. Aklımda sadece erkek arkadaşımın hayatına zarar vermek istemeyişim vardı.
Her neyse oğrendiğimizde zaten iş işten gecmek uzereydi o sebepten her şey goz acıp kapayıncaya kadar yaşandı bitti.
Bebeğimi aldırdım, aldırdığım gunun gecesi erkek arkadaşımla yollarımızı ayırdık sonrasında aileme actım konuyu ve başta iyi karşılasalar da devamlı konusu acıldığı icin kendimi kotu hissettiğimden evden ayrıldım.
Şimdi uzerinden bir sene gecmek uzere neredeyse, tekrar ailemin yanına dondum, tekrar kendime bir amac edindim, işler yolunda, yeni bir ilişkim bile var.
Ama bir yıldır asla gecmeyen bir boğulma hissiyle baş etmeye calışıyorum her gece uyumadan once canım cıkana kadar ağlayıp sonrasında yorgunluktan sızıyorum, bir yıldır tam anlamıyla mutlu olduğum tek bir an bile olmadı ne zaman gulsem arkasından icimi kaplayan ağlama hissinden hic kurtulamadım.
Vicdan azabı, pişmanlık, kaybetme hissi.
Bunun bir kayıp olduğunu kabullenmem cok uzun surdu
Hem bebeğimi hem sevdiğim adamı kaybettim, birkac arkadaşımı, ailemle aramdaki maneviyatı, işimi her şeyimi kaybettim.
Şuan her şey yolunda ama bir daha asla eskisi gibi gulemeyeceğimi duşunmek beni cok yıpratıyor, gercekten hayata tutunmak icin cok uğraşıyorum. Ergenliğe ilk girdiğim donemlerden beri major depresyondan muzdaribim bu da durumu daha da zorlaştırıyor. Ailem psikiyatra gitmemden yana değil cunku ne zaman gitsem bir kamyon antidepresanla donuyorum.
Bir yılda her şeyin nasıl değiştiğini, nasıl değiştiğimi duşunuyorum. Uzun suredir hic bir şey hissetmiyorum. Kendim olmayı cok ozledim. Bazen her şey cok anlamsız geliyor haddinden fazla acı cekmiş bir insan bir daha kendini iyi hissetmeye elverişli olabilir mi bilmiyorum.