hanımlar merhaba, uzun zamandır konu acmıyordum. aslında bu konuyu da sadece icimi dokmek icin acıyorum cunku bazı şeyler var ki kim ne derse desin sadece kendi yolunda ilerler. bahsedeceğim durum da bununla alakalı.
uzun zamandır hayatımda biri yok ve yalnızlığa fazlasıyla alıştım. en son yaşadığım duygusal zedelenmenin ardından bir senedir falan kendi kendimle, kendi halimde yalnızım. aktif iş hayatındayım, korona sebebiyle kalıcı evden calışma duzenine gectik. gayet de keyfim yerinde bu yuzden. bir sure once internet uzerinden biriyle konuşmaya başladım. kaşı gozu duzgun ve hali, tavrı bu şekilde tanıyabildiğim kadarıyla iyi ve şu hoduk diye tabir edilen erkeklerden cok farklı (veya sunduğu kasıtlı izlenim bu) yani bugune dek tanıdıklarım gibi değil, bir farkı var. kadrolu oğretmen doğuda. ben izmirdeyim o oralarda. yaz tatili icin buralara geldi. sozde buluşalım bir kahve icelim dedik ama 2 kez plan yapmamıza rağmen aksilik cıktı ve bir araya gelemedik, erteledik. gecen gun bugun icin teklif etti, aksilik cıkmazsa olur dedim. ama net değil yani henuz. goruşmeyi gercekten isteyip istemediğimi bilmiyorum cunku son zamanlarda işle alakalı cok telaşım var hatta yakın zamanda kendi işimi kurmak istiyorum bir yandan da mevcut sigortalı işime devam ediyorum. koşturmaca derken kastettiğim bu. bir hedefim var ve buna odaklandım, tatilimi dahi iptal ettim. hem fiziksel hem de zihinsel yorgunluk.
benim kendimle alakalı kafama takılan, yalnız olmaya, kendime ve kendi hayatıma oyle fokuslandım ki daimi yalnız olarak olup gitme ihtimalim yuksek

uşeniyorum resmen. hoşlansam ayrı dert, o kac bin km otede olacak koca kış. uzaktan ilişki yurutmek cekici gelmiyor. hayatıma alsam ayrı sorumluluk. duygusal dalgalanmalar, zaman ayırma sorunu. en basidinden o şu an boş ve bolca geziyor, ben tum gun iş guc derdindeyim. ama eğer ki bu hayatımda bana sunulan bir fırsat ise kacırmak da istemiyorum, yani hem sağımda hem solumda iki wurstria konuşuyor ve kafamı karıştırıyor oyle duşunun. cok uzattım.