Herkese gunaydın oncelikle.
Mayıstan itibaren biriyle konuşmaya başlamıştım. İlk konuşmalarımızdan oldukca olumlu bir elektrik almıştık. Gerek mizahi, gerek entelektuel yonlerimiz uyustuğu icin konuşmayı ileriye taşımak istedik. Hislerimiz de daha sonra oluşmaya başlamıştı. Birbirimize olan sevgimizi bulduğumuz her fırsatta dile getirirdik.
Son 1 aydır bir soğukluk seziyordum onda. Yine her gun yazışıyorduk, ama ya sevgi mesajlarımı hic yanıtlamıyor, ya da attığım bazı gece mesajlarını boşlukta bırakıyordu. Son kez buluştuğumuzda ise daha az konuşuyor, kendini bana sarılmaktan alıkoyuyordu. Yine konuşuyordu, opuyordu beni, ama bir şeyler vardı işte. Bir gece ona "uyuyamıyorum, aramıza bir soğukluk girdi. umarım bir nedeni vardır" yazdım dayanamayıp. Bunu ertesi sabah konuşmamız gerektiğini soyleyip iyi geceler diledi. Ertesi gun (yani, pazar) bana "Duşundum ama bunu soylemenin bir yolunu bulamadım. Guzel başlayıp guzel devam etsek de, belirli bir noktadan sonra sana olan duygularımın ilerleyemediğini fark ettim. Ozel bir nedeni yok, sanırım cekimle alÂkalı. Bu yuzden senin daha fazla caba harcamanı istemiyorum. Cok uzgunum." yazmış. Gunu kotu devam ettireceğimin ilk emaresi... Benimle ilgili bir sebebinin olup olmadığını sorduğumda "Hayır, kotu bir ozelliğin veya yaptığın kotu bir şey yok. Sadece olmadı bende, uzgunum" dedi. Ben o şok etkisiyle sohbeti birkac cumleyle devam ettirebildim. "Fazla soylenecek bir şey yok, ama keşke bunu son buluşmamızda acsaydın. Umarım bu ilişkiyi direkt kesip atma konusunda sağlıklı bir karar vermişsindir. Kendine iyi bak." yazdım. O da beni asla kesip atmayacağını, sadece kalp ve hislerinin bu ilişkiye uymadığını soyledi. Gecirdiğimiz butun gunlerin guzel olduğunu soyleyip teşekkur etti ve bitirdi.
O gunden itibaren icimde ofke yoktu zaten, sakinleşmem kolay oldu. Ama başta artıp sonra azalan/artık artamayan sevginin telafisi olabilirdi belki. Ben bunun icin caba gostermeye hazırdım. Tek hissettiklerim yorgunluk, beceriksizlikle karışık vicdan rahatlığı ve hafif ozguven kaybı. İştah kaybım da başladı, surekli midem kasılıyor.
Ayrıca bu yıl KPSS'ye gireceğim ve bırakın ders calışmayı, kitap kapağı acmak bile istemiyorum. Dort gun oldu, kendimi nereden toplayacağımı hÂl bilmiyorum. Sanki burada değilim.
Siz bu senaryoyu yaşadınız mı, ya da yaşasaydınız yapacaklarınız neler olurdu? Bu şekilde bitiren biri pişman olur mu bu yaptığından ve daha sonra arayıp sorar mı? Goruşlerinizi paylaşırken yazacağım noktaları goz onunde bulundurmanızı isterim.
- Kesinlikle ucuncu bir kişi yok. İlişki suresince de sadakatsizlik, şiddet gibi affedilemeyecek olayları yaşamadık. Zaten ikimizin de onceki ilişkileri en az bir yıl surmuş.
- Benim yaşım 25, onunki 28.
- Telefon numaramı ben wp'de fotoğraf paylaştıktan sonra bile silmemiş. İnstagram'dan da silmemişti, ama ben cıkardım hemen. Onunla ilgili bir haber almak istemiyorum.
- Onceki ilişkilerinde kızlar başka insanlarla goruşmek istedikleri icin terk etmişler onu. Bu yuzden mesaj yazmadığım, veya cok gec yazdığım zaman mutlaka bir şeylerin ters gittiğini duşunuyor. Yine bir gun terk edilmekten korkuyordu (ama bu kez kendi gitti).
Şimdiden teşekkur ederim değerli yorumlarınız icin.