Genel anlamda uyumlu biri olduğumu duşunuyorum. Eş ailesi, maddiyat gibi konularda idare edebileceğim bir durumsa, kişiliğime saldırı yoksa, eften puften sebeplerle sorun cıkarmam. Ailemden birini mutlu edecekse, odun verdiğim konular olmuştur. Yada arkadaşlarımla problem yaşarsam tartışmak yerine, uzaklaşmayı tercih ederim.

Ama tavrımın net olduğu bazı konular var. Onlarla ilgili savaşırım, tırnaklarımı cıkartırım ve yorulurum. İşte o zamanlarda bazen keşke farkındalığım daha az olsaydı yada "ben bilmem kocam bilir" diyebilseydim. Kafam daha rahat olurdu diyorum. İstediğimden değil bazen savaşmaktan yorulduğum icin.

Misal cocuklarımın eğitimi, mutluluğu gibi konularda resmen aslan kesiliyorum, tırnaklarımı cıkarıyorum, sesimin desibeli yukselebiliyor.

Oğlum lgs'ye girdi, pandemi surecine denk gelince okul/dershane eğitimi yarım kaldı. Ergenlikte işin icine girince biraz saldı dersleri. Sınava yakın sorumluluklarını hatırladı, motivasyon konuşmalarımda fayda gosterdi sanırım biraz toparlandı. Sınavda da yanlışlarım doğrularımı goturmesin korkusuyla 3-5 cevabı silmiş, onların hepside doğru cıkınca ayrı uzulduk zaten. Fena bir derece yapmadı ama devletin fen lisesine girecek yada iyi bir merkezi okula girecek puanları alamadı.

Malesef ki eğitim hayatı tek bir sınava bağlı olan bir ulkede yaşıyoruz, 45 kişilik bir devlet okulunda 4 sene toplamında 95 ortalama getiriyor olmasının bir onemi kalmadı yani.

Bende ortalama bir devlet okuluna gideceğine iyi bir ozel okula gitsin, sonradan ozel hoca/dershane uğraşacağımıza baştan işi sıkı tutalım cocuğun başarısı devam etsin diye duşundum. Bulunduğumuz cevrede iyi bir butik ozel okul buldum. Eğitim kadrosu gayet iyi, yks başarısı yuksek. Bu okulun Anadolu Lisesi kısmı icin %60 burs verdiler. Fakat okul yonetimi cocukla da konuşmak istedi. İki ayrı oğretmenle ideallleri, hedefleri uzerine goruştu. Oğretmenler de fen lisesine gitmesi gerektiği konusunda bizi uyardılar. Eşimle ilgili sorun burada başladı.

Şoyle ki fen lisesinin ucreti daha yuksek ve artı olarak burs oranımız %40 civarında olacak. Buda bize senede 6-7 bin gibi artı butce getiriyor. Eşim isteyen, hedefi, olan cocuk Anadolu Lisesi'nde okur, sayısal derslerin aynılarını zaten goruyor ne gerek var duşuncesinde. Kendisi cocukların sınıflarının yerini bilmez neredeyse, toplantı, eğitimleriyle ilgili butun yuk bende, ama iş paraya gelince fikir sahibi oldu kendisi.

Bende Anadolu ve Fen lisesinin eğitiminin kesinlikle aynı olmadığını, sayısal derslerin daha derin işlendiğini, ders sayılarının daha fazla olduğunu vs anlattım. Yok bir turlu uzlaşamadık, tartıştık. Senelik 6/7 bin fark icin cocuğumun eğitiminden kısmam. İleride bunuda yapabilirdik diye uzulmek yerine arabamı satarım, başka planlarımı ertelerim hic sıkıntı değil, benim ebeveynliğimde boyle.

Ama tum bunların farkındalığında olmasaydım, bilmeseydim ohh kafa bi milyon derler ya aynen oyle. Ne catışmama gerek kalırdı, ne tartışma cıkardı. Baba tutar elinden yazdırırdı bir okula, cocuk yapabildiği kadarını yapardı. Tabi ki cocuğumun geleceği icin iyi olmazdı ama cok yorgun hissediyorum kendimi. Boyle olunca da hic bir şeyi duşunmek, planlamak, savaşmak istemiyorsun.


Ekleme: Aynı tartışmaları kızımın okulu icinde yaşadık, benim dediğim oldu ve sayısalda iyi bir sıralama bekliyoruz şu anda.