doğum kontrol hapları isimleri doğum kontrol hapı isimleri hormon ilacları kadın hapları duşuk yaptıran mide ilacı
Doğum kontrol hapları ya da bilimsel adıyla oral kontraseptifler (OK) tum dunyada yaygın şekilde kullanılan ve ucuz. basit ve oldukca yuksek etkili ilaclardır. İcinde hormon olduğunun bilinmesi kadın sağlığı acısından son derece yararlı olduğu bilinen bu ilac grubu hakkında pekcok yanlış bilgi ve inanışın doğmasına neden olmuştur. Sırf bu yanlış inanışlar nedeni ile pekcok kadın doğum kontrol hapı kullanımından endişe duymaktadır. Yazının tamamını okuduğunuzda bu mucizevi ilaclar ile ilgili bilimsel gercekleri bilecek ve anlayacaksınız.
TARİHCE
Kadında yumurtlamanın engellenmesi ile gebelik arasında ilişki kurulması ilk kez 1900'lu yılların başında gercekleşmiştir. Ludwig Haberlandt adlı bir fizyoloji profesoru yumurtlalıklardan elde edilen ekstrelerin ureme potansiyeli ve yeteneğini engelleyebileceğini gostermiş ve 1931 yılında doğum kontrolu icin hormonların kullanılmasını onermiştir. Hormonal doğum kontrol yontemlerinin prensipleri bu donemde fark edilmesine karşın teknoloji bu olayı destelemek icin yeterli olmamıştır. Kadında yumurtalıktan salgılanan ana ostrojen olan ostradiolun 12 gramını uretmek icin 80.000'den fazla dişi domuzun yumurtalıklarının işlemden gecirilmesi teknolojik yetersizliği ifade etmek icin yeterlidir. Yine 1 gram progesteron hormonu uretmek icin o donemde 2500 gebe domuzun yumurtalıklarına gerek duyulmaktaydı. 1951 yılına gelindiğinde progesteron hormonu artık sentetik olarak uretilebilir hale gelmiştir. Aynı yıl progesteronu oluşturan karbon molekullerinden ondokuzuncusunun cıkartılması ile maddenin etkinliğinin daha da arttığı fark edilmiş ve norethindron adı verilen snetetik progesteron bulunmuştur. 1956 yılında insanlar uzerindeki ilk deneyler yapılmış ve kanamanın kotrolu amacıyla doğum kontrol amaclı kullanılması planlanan ilacların icinde ostrojen olması gerektiği fikri doğmuştur. Bu calışmaların sonucu 1960 yılında ilk doğum kontrol hapı olan ENOVID piyasaya surulmuştur. Bu hap gunumuzde kullanılan haplar gibi hem ostrojen hem de progesteron hormonu iceren kombine bir doğum kontrol hapıydı ancak icerdiği hormon miktarı cok yuksekti. Kombine oral kontraseptiflerin icerdiği hormon miktarı ile etkileri arasındaki ilişki 1970'lere kadar tam anlamı ile anlaşılamadı. Ancak bu yıldan sonra hapların iceridiği hormon miktarlarını azaltmaya yonelik calışmalar başladı. Ayrıca yine farklı progesteron hormonları gecen zaman icerisinde uretildi. Progesteronlar arasındaki en onemli farklılık istenmeyen etki ortaya cıkartma potansiyelleridir. Gecen zaman icinde doğum kontrol haplarının hem icerdiği ostrojen miktarı duşuruldu hem de progesteron iceriği değişerek istenmeyen yan etkilerin gorulme sıklığı ve şiddeti azaltıldı.
Doğum kontrol haplarında amac en az hormon kullanarak en etkili doğum kontrolunu sağlamaktır. Gunumuzde kullanılan hapların hormon iceriği ilk kullanılan atalarının yarısından bile daha duşuktur.
İCERİK
Ostrojen
Kadın yumurtalıkları tarafından salgılanan ana ostrojen olan Estradiol en guclu doğal ostrojendir. Estradiolun doğum kontrolunde kullanılmasının onundeki ana engel ağızdan alındığında mide icinde hemen ozelliini ve etkinliğini kaybetmesidir. 1938 yılında ostradiolun 17 karbon atomuna bir etinil grubu eklendiği taktirde ağızdan alındığında etksini yitirmediğinin fark edilmesi doğum kontrol haplarının gelişiminde donum noktası olmuştur. Etinil ostradiol adı verilen bu kimyasal bileşik gunumuzde de doğum kontrol haplarında kullanılan ana ostrojen hormonudur. Etinil ostradiol cok guclu bir ostrojendir.
Etinil ostradiolun etkisi kişiden kişiye ya da toplumdan topluma değişiklik gosterir. Hatta etki aynı kişide değişik zamanlarda bile farklılık gosterebilmektedir. İşte bu nedenden dolayı aynı doz bir kişide yan etkiler ortaya cıkartabilirken diğerinde hicbir şey olmayabilir.
Doğum kontrol haplarının ciddi olabilecek yan etkileri icerdikleri etinil ostradiol miktarına bağlıdır. Bu nedenle doğum kontrol hapı secerken ostrojen dozu onemli bir kriterdir.
Progestin
Kelime anlamı olarak gebeliği destekleyici anlamına gelen progesteron yumurtlama sonrası yumurtalıkta kalan ve korpus luteum adı verilen bolumden salgılanan bir hormondur. Gorevi kabaca gebeliğin duşukle sonuclanmadan devamını sağlamaktır. Progesteron benzeri etki yapan maddeler ise progestin olarak adlandırılırlar. Progesteron vucutta asıl olarak kolesterolun testosterona ve testosteronun da progesterona donuşmesi ile uretilir. Erkeklik hormonu olan testosteronun yapısında bulunan karbon atomlarının değiştirilmesi ile progesteron benzeri etki gosteren progestinler elde edilir. Doğum kontrol haplarının ilk zamanlarında kullanılan progestinlerin testosteron benzeri etkileri tam olarak ortadan kaldırılamadığı icin tuylenme, kilo artışı gibi yan etkiler sıkca gorulmekteydi. Bu etkilerin uzun donemde kalp damar hastalıklarına yol acacağı endişesi yeni ve testosteron benzeri etkileri daha az ya da olmayan progestinlerin uretilmesi icin araştırmacıları tetikledi. Bu araştırmaların sonucunda yeni kuşak progestinler olarak adlandırılan maddeler doğum kontrol haplarının iceriğinde yer almaya başladı. Desogestrel, gestoden ve norgestimat isimli bu progestinler yeni kuşak olarak adlandırılmaktadır ve gunumuzde duşuk icerikli pekcok doğum kontrol hapının icinde progestin olarak bunlar bulunmaktadır.
DOĞUM KONTROL HAPLARININ TURLERİ
Doğum kontrol hapları her bir hapın icerdiği hormon miktarına gore multifazik ya da monofazik olarak iki gruba ayrılır. Monofazik olanlarda bir kutu icindeki her bir hapın icerdiği hormon miktarı birbirinin aynısıdır. Bir başka deyişle her hap birbiriyle eştir. Multifazik ilaclarda ise ilk 7 hapın iceriği aynı, sonraki 7 hap farklı ve yine takip eden 7 hap farklı dozlarda hormon icerir. Multifazik hapların uretilmesinin altında yatan mantık kullanımın ilk donemlerinde daha az kanama bozukluğuna yol acmak ve daha duşuk metabolik değişikliğe neden olmaktır. Oysa yapılan calışmalar multifazik ve monofazik ilaclar arasında bir fark olmadığını gostermektedir. Bu nedenle gunumuzde tum dunyada olduğu gibi ulkemizde de en sık olarak monofazik ilaclar recete edilmektedir.
NASIL ETKİ EDER, GEBELİKTEN NASIL KORUR?
Normal bir adet dongusunde beyindeki hipofiz bezinden salgılanan FSH isimli hormon yumurtalıkları uyararak icinde yumurta hucresi iceren folikul adı verilen yapıların gelişmesini sağlar. Her ay belirli sayıda folikul FSH etkisiyle gelişmeye başlar ve bunlardan sadece biri baskın hale gelerek gelişimini devam ettirir.Gelişmekte olan folikul ostrojen hormonu salgılar. Salgılanan ostrojen hipofiz bezi uzerinde negatif etki yaparak FSH salınımını baskılar. Yani once FSH artıkca ostrojen artar ve artan ostrojen FSH'yı azaltarak yeni folikul gelişmesini engeller. Gelişen baskın folikul belirli buyukluğe ulaştığında bu kez hipofizden LH adı verilen hormon salgılanır ve bu yumurtlamayı sağlar. Daha sonra ise yumurtalıklardan progesteron salgılanmaya başlar.
Ostrojen ve progesteron iceren kombine doğum kontrol hapları hipofiz uzerinden FSH ve LH salgılanmasını etkileyerek yumurtlamayı engeller. Doğum kontrol haplarının asıl etkisi progesteron uzerinden olur. Progesteron LH salgısını baskılayarak yumurtlama olmasını engeller. Ostrojen ise FSH salgılanmasını baskılayarak folikul gelişimi olmamasını sağlar.
İlk paragrafa yeniden goz atacak olursak, normal bir adet dongusunde ostrojen artınca FSH, progesteron artınca LH azalmaktaydı.Biz ostrojen ve progesteronu dışarıdan vererek bu etkiyi sağlamaktayız.
İlacın icindeki ostrojen dozu folikul buyumesini baskılamada yetersiz kalsa bile progesteron iceriği yumurtamayı engellediğinden etkili bir koruma sağlanır. Yumurtlama olmayında dollenecek yumurta ortamda bulunmayacağından gebelik oluşmayacaktır.
İlac icindeki ostrojenin bir diğer etkisi de rahim icini doşeyen ve endometrium adı verilen zar tabakasının dengede kalmasını sağlayarak duzensiz kanamaları engellemesidir. Progesteronun etkisini arttırmak icin de ostrojen gereklidir.
Ote yandan ilacın icindeki progesteron endometrium tabakasının yapısında değişikliğe neden olur. Değişime uğrayan endometrium embryonun yerleşmesi ve buyumesi icin elverişsiz bir ortamdır. Progesteron aynı zamanda fallop tuplerinin hareketini bozar ve yumurtanın tuplerden geciş suresini değiştirir. Yine rahim ağzından gercekleşen salgıda değişikliğe neden olarak spermlerin bu salgı icinde ilerlemelerini gucleştirir.
Gorulduğu gibi doğum kontrol hapları birden fazla etkiyle gebeliği engelemektedir Ancak asıl ve temel etki yumurtlamanın engellenmesidir.
YENİ DUŞUK DOZ DOĞUM KONTROL HAPLARI
Doğum kontrol hapları ilk kez kullanıma girdiğinde icerdikleri ostrojen miktarları cok yuksekti. Aynı zamanda progestin iceriğinin erkeklik hormonu olan testosterona benzer yan etkileri oldukca fazlaydı. Zaman icerisinde yeni nesil progestinlerin geliştirilmesi ile bu yan etkiler bertaraf edildi. Ancak yuksek doz ostrojenin bulantı kusma gibi basit yan etkilerinin yanı sıra damarlarda pıhtılaşma ve bu pıhtının dolaşıma gecerek kalp ve beyin damarlarını tıkaması gibi olumcul olabilecek yan etkilerinin olduğu bilinmekteydi. Bu amacla hapların etkinliğini azaltmadan iceridkleri ostrojen miktarını azaltmaya yonelik araştırma ve incelemeler hızla yayıldı. Bu araştırmaların sonucunda doğum kontrol haplarının ostrojen iceriğinde giderek bir azalma sağlandı.
İlk cıkan eski kuşak doğum kontrol hapları 50-80 mikrogram ostrojen icermekteydi. Bu oldukca yuksek bir ostrojen miktarıdır. Daha sonra sırasıyla 35 ve 30 mikrogram ostrojen iceren preparatlar piyasaya suruldu. Gunumuzde ise piyasada en fazla recete edilen ilaclar 20 mikrogram gibi oldukca duşuk sayılabilecek miktarlarda ostrojen hormonu icermektedirler. Bu duşuk miktara rağmen gebelikten koruma etkisinde en ufak bir azalma soz konusu değildir. Halen 15 mikrogram ostrojen iceren haplar ile ilgili calışmalar devam etmektedir ve yakın bir gelecekte bu haplar piyasada yerini alacaktır.Genel olarak 30 mikrogram ve daha az miktrda ostrojen iceren doğum kontrol hapları duşuk doz doğum kontrol hapları olarak adlandırılırlar.
Duşuk doz hapların en onemli avantajı ostrojen bağlı yan etki gorulme olasılığının en aza indirilmesidir. Ancak duşuk dozun bir dezavantajı vardır. Ostrojen dozu azaldıkca endometrium uzerindeki dengeleyici etki de azaldığından hap kullanımı sırasında lekelenme tarzında ara kanamalar gorulebilir. Bu durum ilac kullanmaya devam edildiğinde 3-4 kutu sonra ortadan kalkar. Daha uzun sure devam etmesi durumunda ise bir ust doza gecmek gerekebilir.
Gunumuzde ulkemiz de dahil olmak uzere pek cok değişik marka doğum kontrol hapı eczanelerde satışa sunulmuştur. Şu anda satılan ilaclar 20 ile 50 mikrogram arasında hormon icermektedir. Ustelik bu ilaclar doktor recetesine gerek olmadan satın alınabilmektedir. Doğum kontrol hapı almak amacıyla eczaneye giden bir kişi eczacının tercihine gore hap alıp kullanmaya başlamaktadır. Bu sakıncalı olabilecek bir durumdur.
HAP SECİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
En basit ağrıkesiciden en komplike kanser ilacına kadar kullanılan her ilacın potansiyel yan etkileri vardır. Yine her ilacın kullanılamayacağı kontraendikasyon olarak tanımlanan sakıncalı durumlar soz konusudur. Bu nedenle hangi ilac olursa olsun doktor onerisi olmadan hicbir ilac kullanılmamalıdır. Daha once de belirtildiği uzere ostrojen soz konusu olduğunda aynı miktarda ostrojen farklı kişilerde, hatta aynı kişide donemden doneme farklı etki gosterebilir. Bu nedenle doktor onerisi olmadan doğum kontrol hapı kullanmak uygun bir davranış şekli değildir.
İstenmeyen gebeliklerden korunmak icin doğum kontrol hapı kullanmaya karar verdiğinizde jinekoloğunuz sizi muayene edip gerekirse bazı incelemeler yaparak size en uygun dozdaki hapı onerecektir. Doğum kontrol hapları sadece gebelikten korunmak icin kullanılmaz. Pekcok jinekolojik patolojinin tedavisinde de doğum kontrol hapı yaygın şekilde kullanılır. Değişik patolojilerin tedavisinde farklı miktarda ostrojen iceren ilaclar gerekli olabilir. Bu nedenle mutlaka jinekoloğunuzun onerdiği doğum kontrol hapını kullanmalısınız.
DOĞUM KONTROL HAPININ AVANTAJLARI NELERDİR?
Duzenli kullanıldığı taktirde cok yuksek etkinliğe sahip yan etki oranı duşuk geri donuşlu bir yontem olması en onemli avantajıdır. Bunun yanısıra kadın sağlığı acısından pek cok olumlu etkisi vardır. Duzenli kullanım sonrası bazı kanser turlerine karşı koruyuculuk sağlar. Adet kanamalarıı duzene sokması bir diğer avantajdır. Doğum kontrol hapı kullanırken adet kanaması uygun olmaya bir gune denk gelecekse hap kullanımına ara vermeden devam ederek bu donem atlatılabilir. Adet kanamasının zamanının ayarlanabilmesi onemli bir avantajdır.
DOĞUM KONTROL HAPININ DEZAVANTAJLARI NELERDİR?
Duzenli alınmasının gerekmesi ve yuksek oranda hasta uyumu gerektirmesi en onemli dezavantajıdır. Yontemin başarısı kişinin kullanımına bağlıdır. Ozellikle ağzıdan ilac almayı sevmeyen ve hap almayı unutabilecek dalgın yapıdaki kişiler icin uygun bir yontem olmayabilir. Cinsel yonden bulaşabilen hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlamaması ozellikle cok eşli kişiler icin bir dezavantaj olarak kabul edilebilir.
doğum kontrol hapları
Sağlık0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- doğum kontrol hapları