Merhabalar değerli ablalarım, kardeşlerim. Sizlere bir konuda fikir danışmak istedim. Buyuk ihtimalle bu konuda pek cok konu acılmıştır ama ben kendi icimdekileri dokmek adına bir daha yazıyorum. 24 yaşındayım 2 ay sonra 25 yaşında olacağım. 25e yaklaşmaktan mı yoksa ilk ilişkimin husranla sonuclanıp canım gibi sevdiğim adamın bir kac ay icinde nişanlanmasının verdiği umutsuzluk ve mutsuzluktan mı bilmiyorum ama bu aralar hayata karşı cok olumsuz duşunceler icine girmiş durumdayım. Hayatımın belki de en guzel yaşlarındayım ama bu yaşlarda geleceğe bakabileceğim, beni gercekten seven, benim sevdiğim, bir derdim sıkıntım olduğunda korkmadan anlatabileceğim, heyecanlarımı mutluluklarımı paylaşabileceğim, birlikte hayaller kurup bunu gercekleştirmek icin caba sarf edeceğim, kısaca hayat yolunda el ele yuruyebileceğim bana değer veren biri ne yazık ki yok. Guzellik goreli olsa da ben aynaya objektif bir şekilde baktığımda gayet guzel alımlı bir kız goruyorum. Ustelik bakımlıyım, zevkli bir insanım. Bunun dışında okumuş genel kultur birikimi olan, kendini geliştiren biriyim. Ayrıca becerikliyim, terbiyeliyim, sevmeyi bilen bir insanım. Yanlış anlaşılmasın sevilmek icin bunlar gerekli demiyorum ama kendime dıştan baktığımda sevilmemem icin bir sebep de bulamıyorum. Fakat bu yaşıma kadar doğru duzgun bir ilişkim olmadı. İlk olan da husranla sonuclandı. Kotu bitmesi benden kaynaklı değildi. Onunla ilgili detaylara girmek istemiyorum. Cunku o yoluna baktığı icin ben de yoluma bakmak istiyorum. Ama gelin gorun ki konuştuğum biri bile yok. Bir onceki ilişkimin bende actığı yaralar tam kapanmadı ve ben bu yaşlarımda mutsuz hayat hevesi olmayan biri haline geldim. Cok şukur mesleğim elimde kimseye muhtac değilim. Bu yaşta evlilik de istemiyorum ama birkac yıl tanıyıp evliliğe gecmek istiyorum. Sırf evlenmek icin sevmediğim biriyle de yaşım geciyor diye aceleyle evlenmek istemiyorum. O yuzden de bu yaşlarda hayatımda sevip sevildiğim biri olursa en azından geleceğe umutla bakarım ve uygun zaman geldiğinde de işi evliliğe gotururuz diye duşunuyorum. Etrafımda yaşıtlarımın evlendiğini, nişanlandığını, en azından sevgilileri olduğunu gordukce gıpta ediyorum. Biz bu hayata başkalarının mutluluğunu izlemeye mi gelmişiz diye duşunmeden edemiyorum. Bunu kıskanclık gibi algılamayın Allah herkese en guzelini nasip etsin ama bana niye nasip olmuyor diye sorgulamaya başladım. Buna kısmetsizlik diyebilir miyiz? İnanclı biriyim ve kısmet bağlanması diye bir şeye inanmıyorum ama yine de sanki ustumde bir şanssızlık nasipsizlik var gibi hissediyorum. Yıldız duşukluğu diye bir şey duymuştum onunla da alakalı olabilir mi? Bu konuda cekim yasasına gore olumlu duşunmek ve beklenti icinde olmamak lazımmış diye duydum ama bunu da uygulamak, o ruh haline girmek cok da kolay olmuyor. Dua ediyorum inanıyorum ama genel anlamda cok mutsuzum. Cok uzun konuşmuşum kısaca bu tarz şeyler yaşayan var mı? Bu durumun bir sonu geliyor mu? Bunun icin bir dua, esma vb bir şey var mı? Ya da tavsiyeleriniz neler genel anlamda? Vaktini ayırıp okuyan ve cevap veren herkese şimdiden teşekkur ederim.
Kısmetsizlik
Hayatın İçinden0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Kısmetsizlik
-
25-09-2022, 01:12:41
Merhabalar değerli ablalarım, kardeşlerim. Sizlere bir konuda fikir danışmak istedim. Buyuk ihtimalle bu konuda pek cok konu acılmıştır ama ben kendi icimdekileri dokmek adına bir daha yazıyorum. 24 yaşındayım 2 ay sonra 25 yaşında olacağım. 25e yaklaşmaktan mı yoksa ilk ilişkimin husranla sonuclanıp canım gibi sevdiğim adamın bir kac ay icinde nişanlanmasının verdiği umutsuzluk ve mutsuzluktan mı bilmiyorum ama bu aralar hayata karşı cok olumsuz duşunceler icine girmiş durumdayım. Hayatımın belki de en guzel yaşlarındayım ama bu yaşlarda geleceğe bakabileceğim, beni gercekten seven, benim sevdiğim, bir derdim sıkıntım olduğunda korkmadan anlatabileceğim, heyecanlarımı mutluluklarımı paylaşabileceğim, birlikte hayaller kurup bunu gercekleştirmek icin caba sarf edeceğim, kısaca hayat yolunda el ele yuruyebileceğim bana değer veren biri ne yazık ki yok. Guzellik goreli olsa da ben aynaya objektif bir şekilde baktığımda gayet guzel alımlı bir kız goruyorum. Ustelik bakımlıyım, zevkli bir insanım. Bunun dışında okumuş genel kultur birikimi olan, kendini geliştiren biriyim. Ayrıca becerikliyim, terbiyeliyim, sevmeyi bilen bir insanım. Yanlış anlaşılmasın sevilmek icin bunlar gerekli demiyorum ama kendime dıştan baktığımda sevilmemem icin bir sebep de bulamıyorum. Fakat bu yaşıma kadar doğru duzgun bir ilişkim olmadı. İlk olan da husranla sonuclandı. Kotu bitmesi benden kaynaklı değildi. Onunla ilgili detaylara girmek istemiyorum. Cunku o yoluna baktığı icin ben de yoluma bakmak istiyorum. Ama gelin gorun ki konuştuğum biri bile yok. Bir onceki ilişkimin bende actığı yaralar tam kapanmadı ve ben bu yaşlarımda mutsuz hayat hevesi olmayan biri haline geldim. Cok şukur mesleğim elimde kimseye muhtac değilim. Bu yaşta evlilik de istemiyorum ama birkac yıl tanıyıp evliliğe gecmek istiyorum. Sırf evlenmek icin sevmediğim biriyle de yaşım geciyor diye aceleyle evlenmek istemiyorum. O yuzden de bu yaşlarda hayatımda sevip sevildiğim biri olursa en azından geleceğe umutla bakarım ve uygun zaman geldiğinde de işi evliliğe gotururuz diye duşunuyorum. Etrafımda yaşıtlarımın evlendiğini, nişanlandığını, en azından sevgilileri olduğunu gordukce gıpta ediyorum. Biz bu hayata başkalarının mutluluğunu izlemeye mi gelmişiz diye duşunmeden edemiyorum. Bunu kıskanclık gibi algılamayın Allah herkese en guzelini nasip etsin ama bana niye nasip olmuyor diye sorgulamaya başladım. Buna kısmetsizlik diyebilir miyiz? İnanclı biriyim ve kısmet bağlanması diye bir şeye inanmıyorum ama yine de sanki ustumde bir şanssızlık nasipsizlik var gibi hissediyorum. Yıldız duşukluğu diye bir şey duymuştum onunla da alakalı olabilir mi? Bu konuda cekim yasasına gore olumlu duşunmek ve beklenti icinde olmamak lazımmış diye duydum ama bunu da uygulamak, o ruh haline girmek cok da kolay olmuyor. Dua ediyorum inanıyorum ama genel anlamda cok mutsuzum. Cok uzun konuşmuşum kısaca bu tarz şeyler yaşayan var mı? Bu durumun bir sonu geliyor mu? Bunun icin bir dua, esma vb bir şey var mı? Ya da tavsiyeleriniz neler genel anlamda? Vaktini ayırıp okuyan ve cevap veren herkese şimdiden teşekkur ederim.