Merhaba hanımlar,

olabildigince kısa anlatmaya calışacağım icimdekileri. Cocukluktan beri takıntılıydım aslında. Her şeyin melankolik tarafını duşunurdum. Ailemden şiddet gormedim, ama aile uyelerinin birbirine hakaretleri, annemin ağlamaları, 4-5 yaşıma dair hatırladığım olumlu anım yok. Sadece annemin cantasını alıp anneanneme gidişimiz, eve gelişimiz, tekrar gidişimiz. Olmayan duzenim.

7 yaşında takıntılı bir duşunceye daldım. Butun hayatımı (18ime kadar) bu takıntı etrafinda kurdum. Bu takıntı yuzunden yiyemedim, olumden dondum gelişim bozukluğu yaşadım. Ergenliğim guzel kızlara, dolgun hatları arkadaşlarıma ozenmekle gecti. Tek duyduğum cumle: Cok zayıfsın oldu. Ozguvensiz buyudum. Ama bir yandan da cok iyi bir arkadaştım herkese. Sırdaş, yoldaş, ortamın en espirili kızı. Kimseyle kavga etmişliğim bile yoktur yani. Kimseye derdimi anlatmadım ama herkesn dipsiz kuyusu oldum. Hani msn vardı ya eskiden abartısız aynı anda 20 kişinin derdini dinler hepsine psikolog gibi tavsiyeler verirdim. Beni sorduklarında iyiyim boşver bişeyim yok derdim.

neyse işte bu takıntı ve ozguvensizlikler universiteye hazirlandığım sene vurdu beni. Mide bulantıları, oğurme krizleri, titremeler. Aman allahım ne oluyordu? Hicbir şey anlamadan sınava girdim calışmadım bile. Sonuc olarak istediğim universite ve bolumu de kazanamadım. Ağlama krizleri geldi, ailem psikiyatriye goturdu. 18 yaşında antidepresan, xanax vb ile tanıştım. 15 gun yataktan kalkamadım. Herkes geleceğini şekillendirirken ben okuluma gidemedim. Oyle boyle okul bitti ama ben hic iyilesemedim. Zaten zorla gittim okula istemedim her şeye isyanım vardı. İyice kotuleştim sonra evden cıkamaz hale geldim.

1 saat deli gibi yuruyup oylesine baska bir psikiyatra girdim. Doktorun yaninda atak gecirdim vs. Yeni bir ilaca basladim: paxil.

bu sırada tabii hayat kacıyor duşuncesi ile hayatımın aşkı ile tanıştım. Bana guc verdi yanımda oldu. Onunla beraber ve ilacın da yardimi ile takıntılarımla baş edebildim. Sene 2013; hayat benim icin bastan başladı.

gencliğimde deneyimleyemediğim tum yerler, korkudan gezemediğim istanbul, ozgurluk ve mutluluk hissi, aşk... korktuğum her şeyin ustesinden geldim ve sarhoş gibi hayatı yaşadım.

Mutlu olmayı o kadar ozlemiştim ki, sadece anın buyusune kaptırdım kendimi. Birkac iş yerinde calıştım ama uZun soluklu olmadı, dikiş tutturamadım yani parca parca. Kendimi gelistirmek icin(kariyer anlamında) adım atmadim.

neyse 2017de evlendim, evliliğimin ilk yılı sorunlar ile gecti bu sorumsuzluklarım yuzunden. Eşim sevmediğim işimde calışmam icin ısrar etti, cok mutlu olmadığım bir yerde 1.5 sene calistim falan filan... cok ağladım, eşimle olan sorunlardan vs dolayı. Kendisi de cok titizdi cunku boğuyordu beni bazen.

her neyse bu arada tabii ben ilaca vs devam ediyorum cunku bırakamıyorum, eşim de inatla bırak sen deli değilsin sen normalsin vs diyor. O hallerimi bilmediği icin tabii.. bırakamadım. Ama 3,5 sene gecti ve cocuk istiyorduk artık. Hamile kaldım ilk denememde. 8 haftalığım şu an.

şu an ilacımı bıraktım ve benden baska herkes mutluymuş gibi hissediyorum. Cocukluk takıntılarım geri geliyomuş gbi, yiyemiyorum. Mahvoluyorum devamlı ağlıyorum. Mutsuzum ve cevremdeki herkesi mutsuz ediyorum. İlk defa sorunlarımla yuzleşmek zorundayım, artık birilerine anlatmak durumundayım ama yapamıyorum. Kendimi yiyorum. Bu bebeği hak etmediğimi duşunuyorum. Kendimi değersiz ve ozguvensiz hissediyorum. Mutsuzluktan beslendiğimi duşunuyorum . Nedir benim derdim, neden aşamıyorum?

eşim şu an yanındayim diyor ama ben inanmıyorum. Elbet sıkılacak, bıkacak gidecek diyorum. Cunku kendime ben bile tahammul edemezken, o nasıl eder ki..?