Merhaba, şuan calıştığım iş yerinden ayrılma luksum yok bunu belirteyim oncelikle. Yani başka bir cozum de yok gibi o yuzden bunu cozum bulmak icin değil, icimi dokmek icin yazıyorum. İcimde oyle bir nefret birikti ki... Oncelikle yaşlılar cocuk gibidir idare et diyecekler hic yorum yapmasın. Cocuk gibi olduğu duşunuluyorlarsa calışmamalılar. Bir şey urettiği yok zaten bu tur insanların. Şimdi ustum olan kişiyle beraber iki kişiyiz iş yerinde. Kendisi 74 yaşında ve ben 28 yaşındayım. Cok kalıp duşunceleri var dinlemekten nefret etmeme rağmen, hatta o anlatırken elimi başıma koyup sabır cekmeme rağmen arsızca konuşmaya devam ediyor (-Şimdi insanlar kayınvalideleriyle yaşamak istemiyorlar. Sen yaşar mısın? Ben: hayır, O:Cocuğun olsa baktırmasını bilirsin ama, Ben:E bakmasın o zaman bunun icin bakacaksa, O ofkelenir ve bana şeytanmışım gibi bakar. Gibi konuşmalar.) Calıştığımız 9 saatin 8 saatini yanımda gecirip hic durmadan monologla geciriyor. Kendi kızı bile eve gelir gelmez odasına cekilirmiş yuzunu goremiyormuş, cok vanı sıkılıyormuş. Daha once bir meseleden tartıştık ve bana ‘Beni cekmek zorundasın dışarda iş mi var, hem bela mı geldin sen seni gondertirim bak bu iş yerinden. ’ dedi. İşine gelmeyen durumlarda iftira atıyor ve yalan soyluyor. Benim yaptığım şeyleri misafirlerimize ben buldum diye gosteriyor. Yaşlı birinden olgunluk ve bilgelik bekleyen ben tiksinmekten kendimi alamıyorum. Ağzı da icinde hayvan olmuş gibi kokuyor ve her on saniyede bir ağzından tukuruk cıkıyor. Lutfen etrafınızda ağzı kokan insanları şansınız varsa uyarın, cozum bulamıyorlarsa dahi ağzımızın icine girip konuşmasınlar bari. Ben uzak durdukca da uzerime uzerime icime icime giriyor. Refleksleri iyi değil surekli kalcama bakarken yakalıyorum onu. Odasındayken de onu ya burnunu karıştırırken buluyorum, ya surekli arkadaşlarına anlattığı şeyleri 200. kez anlatıyor ya da video acıyor kulaklık getirmeme rağmen sesli sesli dinliyor. Rahat bi 7-8 kez kulaklığınız calışmıyor mu neden kullanmıyorsunuz demişimdir. Bir kez de rahatsız oluyorum dedim kahkaha attı !? Daha ne yapabilirim hic bilmiyorum. Gunlerim onun hic merak etmediğim anılarını ya da malum şahsın konuşmalarını telefonundan dinlemekle geciyor. Bana diyor da kendi bela. Bazı insanlar neden boylesine ruhlarımızı emiyorlar ? Yarın işe gideceğim ve gitmeden geriliyorum işte boyle. Bu arada deli gibi oksuruyor maskesini de takmıyor. Uyarınca ‘Sana satacağım hastalığı ’ diyor. Masasının hemen altında cop kovası olmasına rağmen kestiği tırnaklarını masanın uzerinde bana bırakıyor. Surekli burnunu karıştırdığını gorduğum icin de kullandığı kalemlerimi bile dezenfektanla surekli temizliyorum. Bazı insanlar neden boyleler? Dunyanın butun pisliği iclerine akmış gibi. Ve bu kişi işe ilk geldiğimde beni iftira ederek işten de cıkarmaya calıştı. Bu arada işi kendi de bilmiyor. İmza attığı kağıtların uzerinde ne yazıyor haberi yok. Kafasına genclik yıllarında ne aldıysa o var, son 30 yılını yaşamamış gibi. Ben kendimi kendimden yarım asır biriyle evlendirilmiş gibi hissediyorum. Hic bir yoğunluk olmamasına rağmen işten eve geldiğimde onun cenesi yuzunden dayak yemiş gibi uzanıyorum. Yaşından dolayı saygı bekliyor, iftiracı, yalancı, iş bilmez ve korkak karakterine aldırmadan. Ona saygı duyacağım hic bir ozelliğe ne yazık ki sahip değil. Keşke imkanım olsa da bunları yuzune soyleyebilsem. İşten gonderilen ben olurum ve butun her şey yanına kar kalır. Yaşlı olduğu ve patronlara yalaka olduğu icin ona acıyor ve tutuyorlar. Şikayet etsem ben kotu olurum. Oyle ki ben bu adamın benimle arkadaş olmaya calıştığını, ben onla olmak istemediğim icin de genc oluşuma ofke duyduğunu duşunuyorum. Bir insan neden dinlenmediğini bilmesine rağmen surekli konuşmaya devam ederek kendinden nefret ettirir
