Cocukken bankaların verdiği kumbaralarda harclığımızı biriktirdik, bazen de kırtasiyeden aldığımız metal kumbaralarımız oldu. Hatta kimi zaman kumbara olarak kavanoz bile kullandık.
Biz cok alışık olmasak da dunya genelinde kumbaralar genellikle domuz şeklinde tasarlanıyor ve bunlar kırılabilen malzemelerden yapılıyor. Filmlerden aşina olduğumuz bu tasarımların cıkış noktası ise topraktan yapılan pişmiş comleklere ve testilere kadar uzanıyor.
Kumbaranın tarihi paradan da eskidir. O yıllarda bu testilerde tohum, yiyecek, takı, silah arac gerecleri, değerli taşlar biriktirilirdi.
Tarihi MO 2. yuzyıldaki Antik Yunan yaşamına kadar dayanıyor. Hatta en eski kumbara buluntularından biri Aydın'ın Soke ilcesinde yer alan Priene Antik Kenti'nden cıkarıldı. Pişmiş topraktan yapılan bu comleklerde icine para atılacak kadar bir delik bulunuyor. Bu yuzden biriken parayı boşaltabilmek icin testinin kırılması gerekiyor. Ayrıca o yıllarda metal pahalıydı ve ev aletlerinde pek kullanılmazdı.
İngilizcede kumbara kelimesinin karşılığı "piggy bank"tir. Domuz anlamındaki "pig"le başta ilgisi yokken sonradan ilişkilendirilmiştir.
Comlek kumbaraların yapımında kullanılan kilin adı "pygg"dir. Pygg ve piggy kelimelerinin benzemesinin de etkisiyle kumbaralar domuz şeklinde tasarlandı ve gunumuze kadar bu şekilde geldi.
Ayrıca kumbaraların camurdan yapılıyor olması ve de domuzların camurda yuvarlanmayı sevmeleri nedeniyle kumbaralara domuz şeklinin verildiği tahmin ediliyor.
Endonezya'da 14. ve 15. yuzyıllardan kalma domuz şeklinde kumbaralar bulunduğu icin buradan gelen bir kultur olabileceği de duşunuluyor.
Kaynaklar: 1, 2