Bir gun bir seminere katılacaktım. Seminerin başlamasını beklerken bankaya uğradım. Bankada bi cocukla gozgoze geldik ve gozlerimizi anında kacırdık. Ama icimde bişiler aktı gitti o bir saniyeden bile kısa bakışmada. Daha sonra seminer salonunun onunde tekrar karşılaştık. Onun beklediği tarafa doğru yaklaştım. O da bana seminerin saat kacta başlıyacağını sordu. Nerde calışıyorsunuzlar, nerelisinizler... Aynı memleketli cıkmıştık. Şehrimizden km.lerce uzakta bulmuştuk birbirimizi. Kartımı verdim. Farklı şehirlerde ama rakip şirketlerde calışıyorduk. Seminerde farklı yerlerde oturdk.Seminerden sonra tekrar karşılaştık. Vaktiniz varsa bi kahve icelim, konuyu tartışırız dedi. Ben de "biraz işlerim var, zannetmiyorum" dedim. İlk anda atlamak istemedim. Ama onu tekrar gorebilmeyi de istedim. Hani biz bayanların "hayır" demesi aslında "evet" anlamına gelir ya ...Ayrıldıktan sonra gozum hep telefondaydı. Dayanamıyacaktım. Yarım saat gecmişti ve dayanamadım, ben arıyacaktım.. Tam o sırada telim caldı. İşiniz bittiyse kahve icelim mi, dedi. Karşı koyamadım. Benimle aynı şehirde yaşamıyormuş. Benim sectiğim bir yere gittik. O kadar iyiydi ki.. Kendimi prensesler gibi hissediyordum. Aşık olmamıştım ama cok etkilenmiştim. Onunla kahve icip işyerime dondum. İşcıkışı beni aldı. Cok guzel bir yere yemeğe gittik. Sonra da beni evime bıraktı. Gitmeni istemiyorum, hadi bi yerlere gidelim eğlenmeye dedi. Guvenemedim yeni tanıştığımız icin. Hayır dedim; icim EVET derken. Eve cıktım. Aşağıda bekliyorum dedi. Hazırlandım gece icin, ama kararsızdım. En sonunda kalbim mantığımı yendi ve o gece onunla cıktım. Cok guzel bi club'a gittik. Dans etmeyi cok seviyordu, ben tedirgin olduğumdan dolayı dans etmedim. İcki icmedi. Ben bir kadeh şarap ictim. Bana "banka-seminer bir tesaduf, bu seminerde olmam, seni gormem cok buyuk bir şans"dedi. Beni tanımadığını ama ilk gorduğu anda hoşlandığını soyledi. Kız arkadaşı olmamı istediğini cok guzel cumlelerle soyledi. Clubdan eve doğru gelirken elimi tuttu... İzin verdim tutmasına. Evin onune geldiğimizde saat cok gec olmuştu. O saatte otele gitmesini istemedim. Eve davet ettim. Ona misafir odamdaki yatakta yatabileceğini soyledim. Ben de odama cekildim. Gece uyandığımda ustu acık soğuktan buzuşmuş bir şekilde uyuyordu. Dayanamadım sacını okşadım yanağından optum. Uyandı ve sarıldı.. O gun sarılarak uyuduk.
Ertesi gun vazgecmiştim herşeyden. Kendime cok kızmıştım tanımadığım birini evime aldığım icin. Cunki şu yaşıma kadar kalbim hic konuşmamıştı. Kalbimin dili yoktu. Mantığımın cenesi cok duşmuştu ve dominant olandı...
Sabah beni işe bıraktığında devam etmesini istemediğimi soyledim. Ayrıldık. Ama o gun tesadufen tekrar karşılaştık.Kader bi şekilde karşılaştırıyordu koca şehirde.
Ayrılamadım.. Devam ettik. Cok guzel 2,5 ay gecirdik. Bu şehirde yaşamadığı icin 10 gun kalıyor 3-4 gun gidiyor ve tekrar geliyordu. Prensesler gibiydim. Kapris yaparsam cekiyor, gezmekten eğlenmekten zevk alıyordu. Her haftasonu başka şehirleri gezmeye gormeye gittik. Arkadaşlarımla tanışmak istiyordu, tanıştırdım. Herkes onu cok sevdi.

Mukemmel giden bu ilişkide bir gariplik vardı..

Bazen telefonları calıyor, benden uzaklaşıp konuşuyordu. Sıkıcı bunaltıcı sevgili olmak istemedim: Kimdi arayan hım? Cabuk soyle, diyen biri olmak istemedim...
Ama bir gun dayanamadım? Başka biri mi var, diye sordum. Hayır,işimle ilgili konuşmalar dedi.
Yine bigun arabada giderken telefonu caldı. Arabayı sağa cekti, indi ve konuşmaya başladı. ben de muziği kıstım ve camı actım konuşmalarını dinledim. İşle ilgiliydi gercekten de. Rakip şirketlerde calıştığımız icin bu davranışını normal karşıladım.

Aşık olmuştum. Guluşune, konuşmasına, temizliğine, catalı tutuşuna, peceteyle ağzını silişine, sinirlenişine, opuşune, sevişmesine..Herşeyine..O kadar anlayışlıydı ki...Ah keşke sevgilim şoyle olsa boyle olsa dediğim ozelliklerin 1000 kat fazlası vardı onda...

Ben bakireyim ve erkeklere guvensiz yaşamış bir kız olduğum icin kimsenin bana dokunmasına izin vermemiştim. Daha once 3 yıl suren bir ilişkim olmuştu ama o ilişkide bile arkadaş gibi davranmasına izin vermiştim. Ama yeni sevgilimin bana dokunması, sarılması, beni opmesi o kadar cok hoşuma gidiyordu ki. 10 gun bizi yatağa bağlasalar oylece sarılıp kalabilirdik. İkimiz de bu duşuncedeydik. O işlerini uzaktan hallediyordu. Ama mutlaka her sabah kalkıp beni işime bırakıyordu. Akşam alıyordu.. Evde yemek yapmamı kesinlikle istemiyordu-zaten beceremiyorum da

Bi kere gereksiz bir sebepten dolayı benden ayrılmak istedi. Herşeyden vazgecerim ama gururumdan asla diyen ben; yalvardım ayrılmasın diye..Cok seviyorum seni ama ayrılalım dedi.. Yalvardım.. Ayrılmadık....Gereksiz bir sebepten dolayı ruh ikizimden ayrılamazdım..Harcayamazdım bu ilişkiyi bu kadar kolay.. O farklıydı. Herkesten farklı,benimle aynı. Espri anlayışı, yaratıcı fikirli olması, eğlenmeyi gezmeyi sevmesi...

2,5 ay sonra bir haftasonu şehirdısı gezimizden donuyorduk. O hafta bende kalacaktı. Ama donuş yolunda yine o telefonlardan geldi. İndi konuşmaya başladı.. Cok uzaklara gitti...
Donduğunde: İşlerde terslik olmuş, benim gitmem gerekiyor dedi.
Başka biri vardı anlamıştım...
Peki, dedim...
Eve bıraktı. Mahvolmuş, yıkılmıştım. İnternetten adını soyadını yazdım. Bir araba satış sitesinde adı vardı. Mail adresi de adının yanında bir bayan ismiyleydi. Şimdi isim yazamıyorum ama: OR: [email protected] gibi... ilan 2005te verilmişti. Acaba eski sevgilisi miydi. Yoksa evli miydi....
Aradı..
-Kusura bakma nolur, İşleri yoluna koyar koymaz gelicem dedi.
-Evlisin diil mi? (Zarf attım)

Tamamen bir zarftı. Hayır demesini bekliyordum.
-Evet dedi...

Duşup bayılacaktım sanki...Aşık olduğum, gunlerini benimle geciren cocuk evliydi.

-1.5 yaşında da bir cocuğum var...

Yıkılmıştım... Mahvolmuştum. O benim bebeğimdi, onun nasıl bir bebeği olabilirdi?? Şaka mıydı?

-Evet ne kadar kızsan haklısın. Cok soylemek istedim, ayrılacağını bildiğim icin soyleyemedim. Ayrılmak istedim, gercek sebebi bilmediğin icin sen istemedin.Ben de senden vazgecemedim dedi....

Ayrıldık...

Boğure boğure ağladım.. Yastıkları ısırdım... İnanamadım.. Uyuyım, uyanıyım ruya olsun istedim... Uyuyamadım .. Gunlerce ağladım..

Oysa gitmemişti. Arıyordu surekli. İşyerimi goren bir otele yerleşmişti. Beni izliyordu. Bana ne kadar aşık olduğunu anlatıyordu...Konuşmak istiyordu.. Ama bitmişti... O, benim bebeğim, aslında başkasınınmış...

Bir gun iş cıkışı konuştuk.

Daha 22 yaşındayken, universite biter bitmez, babasına inat, artık buyuduğunu, erkek olduğunu, koca adam olduğunu ispatlamak icin o zamanki kız arkadaşıyla evlenmiş.İlk başlarda seviyormuş eşini. Ama cocuk olduktan sonra 4 ay yurtdışına cıkması gerekmiş. Ve geri donduğunde eşini kendini tamamen dine vermiş, sohbetlere giderken bulmuş. O ise inanclıdır ama kapalı biriyle yapabilicek yapıda diildir. Ama kapanmak isteyen eşine "sen bilirsin" demiş. Eşi kapandıktan sonra ne sevdiği clublara gidebilmişler, ne denize girebilmişler. Evde surekli ilahiler calmaya başlamış. Eve alınan gazete değişmiş. İzlenen kanallar değişmiş. Yatak değişmiş...

Hayata bakışları değişmiş. Tek ortak noktaları cocukları olmuş. Eşi de artık onu eskisi kadar umursamıyormuş. Sevgileri bitmiş, saygıları kalmış.

Dayanamadım ve nolcaksa olsun dedim.. Benim hayatımın tek anlamı oydu..En iyi arkadaşım, supermenim, uzuntumde sevincimde ilk aradığım oydu.En umutsuz anlarımda, en cıkmaz zamanlarımda inanılmaz cozumler sunan, yardımcı olan oydu.. Aşıktım..
Daha once laf olsun diye "seni seviyorum" dediğim, terkettiğim cocuklar bana beddua etmişlerdi sanırım... "umarım bir gun aşık olursun" demişlerdi... VE AŞIKTIM.HEM DE EVLİ COCUKLU BİR ERKEĞE....

1 yılı gecti. Hala aşığım. Ustelik eskisinden de cok. Boşan demedim, ama ayrılalım diye cok dedim. Ayrılamıyoruz, yapamıyoruz. Hele ben hic yapamıyorum, mahvoluyorum.
Cok denedim...
Unutamadım...
İckiye vurdum kendimi. Uyumak, ağlamamak icin.. Cozum değildi onun aşkını unutmama... Yeniden barıştık...
Civi civiyi soker dedim. Başka sevgili buldum. Yenii sevgilimle tatile gittim. Gittiğimiz yerde bi kac saat icinde daraldım. Yeni sevgilimi surekli onunla kıyaslıyordum O'nun gibi diildi işte..
O aradı. nerdesin? dedi. Hayatımda yeni bir var dedim. Olamaz dedi, izin veremem buna dedi. Olduğum şehre anında atladı geldi kac km uzaktan. Kacak gelin gibi; kactık ordan..Kacırdı beni..Evime getirdi..Sen başkasının olursan ben her gun olurum dedi.

O başkasınındı ve ben de hergun oluyordum...

Belki 500 kez ayrıldım. Her telefon goruşmemizde: Beni ozledin mi, seviyor musun? dediğinde HAYIR dedim. Ama karşıma cıkmaktan vazgecmedi. Benden vazgecmedi. Ben de ondan vazgecemedim.
Karına don, onunla konuş, mutlu olmaya calış dedim. Yapmadı. Eşiyle yaptığı telefon goruşmlerini yanımda yapmasını soyledim. Gunde 1 veya 2 kere araşıyorlardı.Birbirleriyle nasılsın dışında bişiy konuşmuyorlardı.Cocuğuyla konuşuyordu; her gun yeni bir kelime oğrenmeye başlayan bebeğiyle ..
Eşine boşanmak istediğini soylemişti. İnanamadım, beni kandırma dedim. Yanımdan eşini aradı. Boşanma isteğinde kararlı olduğunu soyledi. Kadın: İntihar ederim bu cocuk babasız buyurse dedi. Yurtdışına kacırırım dedi.. Ayrılmayalım benimle hic konuşma ama boşanmış aile cocuğu olmasın cocuğumuz dedi.
Bana: Boşanırsam benimle evlenirmisin? dedi. Hayır, benim icin boşanma sakın dedim.
Senin icin boşanmıyorum, ben bu şekilde yaşayamam, onunla sevgimiz bitti, duşuncelerimiz farklılaştı, eve sadece cocuğumu gormek icin gidiyorum, surekli kavga var dedi.Cocuğun kavga ortamında buyumesi, sevgisiz ortamda buyumesini de istemiyorum dedi.
Eğer boşanacaksanız bu aşamada benimle olmanı istemiyorum,, dedim. Benim icin yıkma yuvanı, o duşuncelere kapılmayalım, boşan, ondan sonra goruşelim dedim...
Ama eşi tehditlere , cocuğu kacırırım, intihar ederimlere devam ediyor. O da cocuğunu gormemeye dayanamıyacağını soyluyor. Ayrılamıyor...Ne benden.. ne de eşinden...
Bense ona hergun bitti artık diyorum. Ayrıldık arama diyorum. Ama kalbim hala onun hala ona aşık...
Başka birisini nasıl sevicem bilemiyorum. Herkeste onu arıyorum.
Evlilikten korkuyorum.. Ya benim eşim de beni aldatırsa diye... Cunki evli bir erkeğin soyliyebileceği yalanları biliyorum artık. Anlarım evlenip de aldatılırsam.
Empati kurmaya calışıyorum...
Eşinin yerinde olsam diyorum.. Bu kadar başıboş bırakmazdım.Aldatıldığımı anlar ona gore davranırdım. Ayda bi kacgun eve giden bir eşim olsun istemezdim...
Aşkımın yerinde olsam...Bir orta yol bulur ayrılırdım...
Dışardan bakan biri olsam.. Bana cok kızardım
Kendi yerimde olsam...Hayata bir kez geliyorum, bir daha gelsem yine ona aşık olurdum.Ve elimde olsa her anımı ona sarılarak gecirirdim...
Ayrıyız tabi ki de yine...Arama beni dedim. Ama ayrılık icimizi acıtıyor. Canımızı yakıyor..Ben aramadan dursam da, o duramıyor. Merak ediyor, nerdeyim, nasılım. Yine yeni biri mi var hayatımda, diye...

Hala ilk oğrendiğim gunki gibiyim...Boğure boğure ağlıyorum... Ve uyusam uyansam ruya olsa diyorum....