merhabalar. oncelikle yazacaklarım cok uzun olacak okuyan herkese cok teşekkurler.

ben yeni nişanlandım ve ne yazık ki icime dert olan şey nişanlımın abisi ile ilgili. nişanlımın babası erken yaşta vefat etmiş, kendisi şuan annesi ve abisi ile ikamet ediyor. yaşı 29. abisinin yaşı 40 ve hafif zihinsel engelli ve obsesif kompulsif bozukluğa sahip. yani kaba tabirle hem zeka acısından cocuk gibi hem de cok yoğun takıntıları var (boyle ifade etmek hic hoş değil ancak herkes kafasında canlandırabilsin isterim). iki rahatsızlığından biri ile belki zor olsa da baş edilir ancak ikisi birlikte cok zor ne yazık ki. cunku kendisi takıntılarının hatalı olduğunu anlayamıyor kendisini bilemiyor. ornek vermek gerekirse asla birisi ile fiziksel temasa gecmez, değil sarılmak tokalaşmaz bile. yemek yediğinde oğunleri ortalama 1-1,5 saat kadar surer cunku mesela once catal bıcağının o gorurken yıkanması/silinmesi gerekir. yemekleri değil tabakları dahi birbirine değdiğinde o yemeği yiyemez. bunun dışında surekli kendi kendisine anlamsızca şeyler konuşur, yemek sırasında da. o yuzden cok ağır yer. her gun el ayak yıkar ancak bunlar birisi kendisini uyarıp "yeter artık cıkmalısın" demezse saatlerce surer. yani banyoda eğer birisi onu cıkarmazsa saatlerce kalıp el ayak yıkayabilir. banyosunu annesi yaptırır cunku tek başına zorlanır. tuvalete girdiğinde de asla musluk ve sifona dokunamaz onları da annesi yapar (o konuya da geleceğim annesi 65 yaşında) her şeyi sayarak ve belli sayıda yıkar. olmazsa baştan başlar. erkek arkadaşıma cok sık giderim o da bana gelir. evlerinde cok kaldım yani. bir gun "masumlar apartmanı" dizisini izlerken "bunlar abimin yanında cok hafif" dedi. ne yazık ki benim gozlemlerim de oyle. bunlar dışında konuşmayı cok sever, birisini buldu mu hele de karşılık aldı mı saatlerce sohbet eder. ancak ne yazık ki zaman zaman anlamsız/mantıksız konuşur, cocuksu bir havası vardır ve genelde hep aynı şeyleri tekrar eder. yani bir saat konuşur ama soyledikleri temelde hep aynıdır. aynı cumleyi cevirip cevirip soylemek gibi.

bunlar dışında kendisi ile cok cok iyi anlaşırız. benimle sohbet etmeye bayılır. ortamda ben varsam herkes dururken benimle konuşur orneğin annesi kardeşi ben o hep beraber kahve iceriz o gelip bana afiyet olsun der. bana hayrandır. acıkcası ben de ona hayranım. bana surekli Fear'ım diye hitap eder. bugun cok guzelsin, bugun ışıldıyorsun, evimizin guzel gelini vs der. ben de onunla sohbetten keyif alırım.

ancak kendisi ile ilgili derdim olan kısım GELECEK. ben nişanlanmadan hatta erkek arkadaşımla tanışmadan dahi once onlar annesi ile arasında bu durumu konuşmuşlar. annesi nişanlıma "gun gelir abine bakamayacak duruma duşersem veya bana bir şey olursa, abini bir bakım merkezine yerleştir, duzenli ziyaret et, senden tek beklentim bu, gozum arkada kalmaz, en iyi ve sağlıklısı bu olur" demiş. ki zaten abinin kimsenin dokunmadığı ve asla dokunmayacağı devletin engeli nedeniyle bağladığı bir maaşı da mevcut. yeterse yeter yetmezse uzeri tamamlanır. biz daha once bir iki kez konuşmuştuk ancak ailem nişanlanırken bu konuyu asla acmadı, cunku bir insana "sana bir şey olursa engelli cocuğuna ne olacak kim bakacak" demek istemediler. ancak kayınvalidem onlara durumu kendiliğinden actı.

yine de benim icim icimi yiyor. bir yandan acaba evlendikten sonra bizde kalsa biz baksak nasıl olur diyorum. cunku onu cok seviyorum, o benim adeta buyuk bebeğim. bir yandan korkuyor ve cekiniyorum. cunku normalde annesi hep yanında ancak biz karı koca 9-17 calışıyor olacağız. o saatlerde ne yapacak? bunun dışında banyosunu annesi yaptırıyor, ben yapabilir miyim? bazen uzulup kafasına bir şeyler taktığında inat edip buyuk tuvaletine cıkmayıp (bilerek yapmayıp tutuyor) kabız oluyor ve annesi lavman yapıyor, nasıl olacak? musluk sifon tuvalet kapısı vs asla dokunmuyor biz yokken ne yapar? benim en cok aklımda kalan ve unutamadığım olay şu. erkek arkadaşım (artık nişanlım) bana bir keresinde şoyle ic doktu. "o bana abilik yapamadı, sucu değil elinden gelmedi, abim değil hic buyumeyen kucuk kardeşim gibi oldu, yeri geldi ben ona arka cıktım, hatta babamızı kaybettiğimizde ben ona baba oldum, ona durumu bildiğim halde bazen ister istemez cok kızgınım, arkamda olan beni kollayan bir abi isterdim, ama ben onsuz bir hayatı bilmiyorum, onsuz bir evde yaşamadım, o benim kanım". onun bu lafları cok icime dokundu, o ve ailesi bakım merkezinde daha iyi olacağına inanıyor, acıkcası ben de buna inanıyorum ama bir yandan da kıyamıyorum. sizce evlendikten sonra bakabilir miyiz? veya bir sure bakmayı denesek ancak sonra altından kalkamayıp bir merkeze yerleştirsek daha cok uzulur değil mi? onu asla bırakmam her hafta her ozel gunde gormeye gideriz buna eminim. ben şimdiden boyle ozlemliyken mustakbel eşim benden daha hevesli tabiki. ama bir yanım hep buruk.