Dunyada bugun 1 milyar, Turkiye'de ise 22 milyon kadar cep telefonu kullanıcısı olduğu sanılıyor. Kucuk cocukları ve iyice ileri yaştakileri saymazsak, Turkiye’de her iki kişiden biri cep telefonu kullanmakta. Ozellikle Turkiye'de bircok kişinin yollarda, bekleme salonlarında ve parklarda' elleri kulaklarında' dolaştığını gormekteyiz.
Gitgide daha cok kullanılan cep telefonlarının sağlığa etkileri nedir? Bilim teknik bu konuda ne diyor? Bu yazımızda 'bilim tekniğin bugun ulaştığı duzeydeki gercekci değerlendirmeleri, konuya yabancı olanların kolayca izleyebilmeleri icin, oldukca basit bir dilde aktarmaya calışacağız
Cep telefonlarının sağlığa etkilerinin daha iyi anlaşılabilmesi icin, her şeyden once, Cep Telefon Sistemlerinin nasıl calıştıklarını kısaca acıklamak yararlı olabilir.
Cep telefon sistemleri nasıl calışıyor?
Sayıları gitgide artan cep telefonlarına, elektromanyetik dalga yayan, bir ceşit taşınabilir 'radyo verici ve alıcısı' gozuyle bakılabilir. Cep telefonları hicbir zaman, birbirleriyle doğrudan iletişim-kuramazlar, hatta yan yana dursalar bile. Bunların arasındaki iletişim, genellikle yuksek yerlere (ev catılarına, direklere vb.) yerleştirilmiş ve adına 'Baz İstasyonları denen, sistemler aracılığıyla yapılıyor. Cep telefonu kullanan kişilerin.. sayısı coğaldıkca zorunlu olarak baz istasyonları sayısı da coğalmaktadır. Bir kenti ve hatta bir ulkeyi kapsayan baz istasyonları, bal peteğine benzetilebilecek bircok hucrenin merkezlerine yerleştirilmiş, alıcı ve verici antenli sistemlerden oluşmaktadır.
Boyle bir sisteme 'Hucresel İletişim Sistemi' deniyor. Baz istasyonu konuşmayı, sabit bir kablo uzerinden ya da yonlendirilmiş elektromanyetik dalga demeti halinde (yonlu radyolinklerle) Mobil Anahtarlama Merkezlerine ulaştırır ve konuşma, oradan ,'Cep Telefon Sistem Sunucusunun' Ana Bilgisayarına iletilir. Bu bilgisayar, tum cep telefonlarını nerede olduklarını bildiğinden konuşmayı, alıcı cep telefonun bulunduğu en uygun baz istasyonuna yollar ve oradan da alcının cep telefonuna ulaşır ve karşılıklı konuşmalar aynı yoldan gidip gelir. Konuşma ucretleri de bu bilgisayarda hesaplan Ana Bilgisayarın her bir cep telefonunun yerini belirleyebilmesi icin, her cep telefonunun belirli aralıklarla sinyal vermesi gereklidir. Cep telefonu cok sık yer değiştirmediğinde, telefon daha uzun zaman aralıklarında, orneğin her Yarım saatte bir, bir saniyeden daha az suren kısa sinyaller verir, Sık yer değiştirmelerde ise 'yer bildirme sinyalleri' sıklaşır.
Elektromanyetik dalgalar nasıl ve ne olcude etkiler?
Merkezinde kucucuk bir cep telefonu olan buyucek bir kure tasarlarsak, bu kurenin soğan kabukları gibi ic ice Sarılmış kuresel yuzeylerinin, demet şeklinde yayın yapılan yondeki her noktasına, bu antenin yaydığı elektromanyetik dalgalar ulaşır ve bunlar bu bolgede bir 'elektromanyetik alan' oluşturur. Kure merkezinden ya da antenden uzaklaştıkca alan şiddetinin ve boylelikle elektromanyetik dalgaların etkisinin azalacağı acıktır.
Baz istasyonları, elektromanyetik dalgaları, genellikle yonlendirilmiş demet şeklinde yaydıklarından, orneğin yerleştirildiği catının altındaki apartman dairesinden cok, demetin yayıldığı yonde (baz istasyonunun kapsayacağı yollara ve uzaktaki yapılara doğru) etkili olabilirler ama, dalgaların şiddeti, kabaca, aradaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak buyuk olcude azaldığından, bunların oralardaki insanlara etkileri, cok kez, cep telefonlarının insana etkilerinden daha azdır.
Ote yandan, baz istasyonlarının, bal peteği benzeri sık hucrelere sistemiyle kurulmuş olması sonucu, hem baz istasyonlarının ve hem de cep telefonlarının alcak gucte calışmaları sağlanarak iletişim kurulur. Boylelikle bunların cevrede oluşturdukları elektromanyetik alanlar ve bunların insana etkisi de duşuk duzeyde olur. Buna karşılık daha az sayıdaki baz istasyonlarıyla iletişim kurulmuş olsaydı, iletişimi sağlayabilmek icin, hem baz istasyonun ve hem de cep telefonunun gucunu coğaltmak gerekcesinden, elektromanyetik alanın şiddeti ve insana etkisi de daha cok olacaktı. Kulağımıza dayadığımız cep telefonunun yarattığı ya da baz istasyonundan kaynaklanan elektromanyetik alanın boylelikle icine gir.en vucudumuzdaki dokulara, elektromanyetik dalgalar carptığında, bunların bir miktarı, elektromanyetik alanın şiddetine ve dokunun ozelliklerine bağlı olarak, hucrelerdeki bazı molekullere enerjilerini aktararak bunları az yada cok etkilerler.
Orneğin hucrelerdeki bir su molekulu, elektromanyetik alanın etkisiyle bir pusula gibi, saniyede trilyonlarca kez, alan doğrultusuna yonelir. Molekul, bu yonelme hareketi icin gereken enerjiyi elektromanyetik alandan alır ve bu hareket enerjisi, surtunmeyle, yani molekulun yonelme işlevi sırasında, ortamın bu harekete karşı gosterdiği direncle ısıya donuşerek canlı dokunun sıcaklığı, az da olsa, bir miktar artar, İşte bu, cep telefonlarının ve baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalgaların, canlıları etkileme yollarının en onemlisi olan “ısıl etkisidir”. Isıl etkiler dışında, 'ısıl olmayan etkiler' de vardır ve bunlarla ilgili bazı bulgular ileri surulmekle birlikte, son 20-30 yıldır yapılmakta olan yoğun bilimsel calışmalar bu etkilerin kapsamını bilimsel guvenilirlikle henuz ortaya koyamamıştır.
Sınır değerler
Uluslararası Bilimsel Kurulca saptanan 'sınır değerler', yukarda ayrıntılarıyla acıkladığımız, ısıl etkilere dayanmaktadır. Sınır değerlerin belirlenmesinde ise izlenen yol şu oldu:70 kg ağırlığındaki birinin vucudunda, 'hareketsiz durumda' yaklaşık olarak 80 Watt .'a eşdeğer gucte bir enerji alışverişi olur (80 Watt' lık bir elektrik ampulunun yanarken alıp, tukettiği enerji kadar). Buradan, vucudun kilogramı başına guc yoğunluğu olarak kabaca 80/70= 1,2 Watt bulunur. Yolda yuruduğumuzde ya da bisiklete bindiğimizde ise vucudumuzun enerji kullanımı artar ve guc yoğunluğu vucudumuzun kilogramı başına 3 ile 5 Watt'a ulaşır. Bu duzeylerdeki bir guc yoğunluğu, eğer dışardan, elektromanyetik dalgalar yoluyla vucutta oluşursa bunun vucuttaki organ ve dokuların normal işlevleri yoluyla giderilebileceği ve vucutta herhangi bir hasar oluşmayacağı duşunulmuş ve ilk sınır değerin , belirlenmesi boylece ortaya cıkmıştır.
Son 30 yıldır ozellikle hayvanlar uzerinde yapılan deneyler ve cok ceşitli bilimsel calışmalar;' herhangi bir nedenle, tum vucut ve dokulardaki dereceyi (IOC) aşan sıcaklık artımı sonucu, vucutta bazı bozuklukların (hasarların) ortaya cıktığını gostermektedir, Ote yandan vucutta 30 dakika boyunca 1 derecelik sıcaklık artımına yol acan ve cep telefonu sistemlerinin elektromanyetik dalgalarından kaynaklanan guc yoğunluğu ise kilogram başına 4 Watt kadar olup, bu değer, 'temel sınır değer' olarak kabul edilmiştir, Koruma payı goz onune alınarak, bu değerin onda biri olan 0,4 Watt/kg, ilgili mesleklerde calışanlar icin Sınır değer olarak ongorulmuş ve bunun da beşte biri olan 0,08 Watt/kg halktan her bir kişi icin Sınır değer olarak Uluslararası Bilimsel Kurulca belirlenmiştir. Bu sınır değerlerden, başka sınır değerler de turetilmiştir.
Ozetlersek, sınır değerlerin cep telefon sistemleri icin anlamı şudur: Cep telefonlarının ve baz istasyonlarının yapımı, kullanımı ve işletilmesi oyle olmalıdır ki, bunlardan yayılan elektromanyetik dalgalar y0luyla insan vucudundaki sıcaklık artımı, 30 dakika suresince, ortalama dereceyi (1 dereceyi) aşmasın. Sınır değerlerin aşılmaması, sistemi kurup işleten şirketlerce, ve denetimi de ilgili Devlet Kurumlarınca yapılmaktadır.
Elektromanyetik dalgaların 'Isıl olmayan' etkileri konusunda yapılmakta olan bircok bilimsel calışma, bugun bile aradan 30 yıl gecmesine rağmen, duşuk alan şiddetlerindeki elektromagnetik dalgaların etkilerini kesinlikle ortaya koyacak bulgu ya da kanıtlardan daha cok uzaktır. Zaman zaman yapılan bazı 'sozde bilimsel' yayınlarda, kanser olasılığının artımından, uyku bozukluklarına, baş ağrısından, insanların iktidarsızlığına kadar bir dizi olumsuz etkilerden Soz edilmektedir.
Cep telefon sistemlerinde kullanılan elektromanyetik dalgalar, insan vucudu hucrelerindeki molekullerin birbirleriyle bağlantısını kopartacak,ve ayrıca, hucre cekirdeğindeki DNS gibi molekulleri bozacak gucte olmadıklarından, kansere neden olabilecek etkiyi gosteremezler. Ancak, dejenere edilmiş, yapay olarak gen teknolojisiyle bozunmuş hucrelerin elektromanyetik alanların etkisiyle daha da bozunup coğalması olanak dışı değildir.
Gen teknolojisiyle değişikliğe uğratılmış ve elektromanyetik alanlar dışında bile, vucutlarındaki bağışıklık sistemlerinde tumorlerin oluşma olasılığı artmış fareler uzerinde elektromanyetik dalgalarla yapılan bir calışma Almanya’da cep telefonlarıyla ilgili epey kaygıya neden olmuştur. Bu calışmada kullanılan 200 farenin yarısı, 18 ay boyunca, gunde 2 kez ve yarımşar saat, 900 Mhz frekanslı elektromanyetik dalga alanında tutulmuş (digital tele iletişim ağında) ve bu sure sonunda ışınlanan farelerde, ışınlanmayanlara gore iki kattan daha cok tumor oluştuğu gorulmuştur. 'Bu şimdi bir kanıt mıdır ?' diye sorulduğunda, Almanya Radyasyondan Korunma Kurumundan (BfS) Prof. J. Bernhardt Hicbir şekilde kanıt olamaz!' diye yanıtlıyor ve ekliyor:
Ama sonuclar ilginc ve daha uzun sure izlenmesi gerekir. Calışmayı yapan bilim adamları da, aldıkları sonucların cok buyutulmemesi gerektiğini, cunku araştırmada, genleri değiştirilmiş fareler kullandıklarını ve ayrıca hayvanlar uzerinde yapılan calışmaların insanlara hemen tıpatıp aktarılamayacağını belirtiyorlar. BfS, bu araştırmanın sonuclarının, bu konuda daha ayrıntılı temel bilimsel calışmalara gereksinim olduğunu gosterdiğini ve bugunku sınır değerlerinin değiştirilmesine gerek olmadığını acıklamıştır. 'Paniğe gerek yok (Ama telefonda kısa konuşmanın da bir zararı olmaz deniyor. lsıl olmayan etkiler sonucu ileri surulen yukarıdaki obur savların dunyadaki bağımsız bilimsel kurumlarca 'bilimsel olarak sınandığıyla' ilgili acıklamalar ve yayınlar yoktur.
lsıl olmayan etkilerle ilgili olarak, bilimsel guvenilirliği sınanmış tek bulgu, elektromanyetik dalgaların, vucuda yerleştirilmiş, sağlıkla ilgili bazı yardımcı aletleri bozabileceğidir. Orneğin cep telefonları, vucutlarında 'kalp pili' bulunan kişilerde kalbe 25 cm'den daha yakın taşınmamalıdır. Buna karşılık baz istasyonlarının cevresindeki bolgede yaşayan kişilerdeki kalp pillerine, baz istasyonlarının herhangi bir etki yaptığı saptanmamıştır. Hastane ve ucaklardaki duyarlı bazı aletler de cep telefonlarından olumsuz etkilenebildiklerinden, bunların buralarda kullanılması sakıncalı olabilir ve bu nedenlerle buralarda genellikle yasaklanmışlardır. Ote yandan, ozellikle baz istasyonlarıyla ilgili 'psikolojik etkiler' de halk arasında gorulmektedir. Orneğin Almanya'da, oturduğu evin yakınındaki bir catıya yerleştirilen bir baz istasyonu nedeniyle geceleri uyuyamadığından ve baş ağrısından yakınan bir kişinin başvurusu yetkililerce yerinde incelendiğinde, yeni kurulan baz istasyonunun henuz baz istasyonları devresine alınmadığı, işletilmesine başlanılmadığı ortaya cıkmıştır.
Sonuclar ve oneriler
Bilim, bilindiği gibi, gozlem, karşılaştırma ve bunların bilimsel yol ve yontemlerle değerlendirilip sınanmasına dayanır. Onceki bolumde belirttiğimiz 70 kg ağ1rlığındaki 'hareketsiz bir kişinin' vucudundaki enerji alışverişinden kaynaklanan toplam 80 Watt'lık guc, bu kişinin bisikletle dolaşması durumunda 70kg x 5 Watt/kg = 350 Watt'a cıkarken, bu kişinin 'sınır değerin korunduğu bir elektromanyetik alanda' hareketsiz durumda bulunması halinde vucudundaki toplam guc alışverişi 70kg x 0,08 Watt/kg = 5.6 Watt artım gosterecektir. Vucudun doku ve organları, bisiklete binmekle ilgili 350 Watt'lık bir guc artımını olağan işlevleriyle giderip, vucut sıcaklığını bir sure soma yine dengelerken, 5,6 Watt'lık guc artımını da, nasıl olsa dengeleyebileceği duşunulebilir. Ancak elektromanyetik alanda hangi sure kalındığı ve ayrıca başka aletlerden kaynaklanan elektromanyetik alanların katkısının da bulunabileceği gozonune alındığında, oluşacak toplam guc artımının vucut sıcaklığını 1 derece 'nin ustune cıkarmaması gerekir. Bu nedenlerle, sınır değer olarak belirlenen 0,08 Watt/kg 'lık guc yoğunluğu, halktan bir kişi icin uygun ve koruyucu bir değer olarak gorulmelidir.
Bugun cep telefonlarının, 'kişiye erişilebilirlik' ozelliği, bunları gerek iş ve gerekse ozel yaşamımızın bir parcası haline getirmiştir. Acil durumlarda cep telefonlarıyla sağlanan iletişimle insanların kurtarılabildiğini biliyoruz. Ayrıca dunyada cep telefon sistemleri ve bunların işletilmesiyle ilgili iş alanlarında milyonlarca insan calışmakta yeni urunler uretilmekte ve boylelikle yeni iş alanları yaratılmaktadır. Cep telefonlarından ve baz istasyonlarından yayınlanan elektromanyetik dalgaların, sınır değerler korunduğu surece, insan sağlığına herhangi olumsuz bir etkisi olabileceği saptanamamasına rağmen, cok duşuk dozlarla ilgili araştırmaların surduğu ve bu duzeyde ortaya cıkabileceğinden kuşku duyulan bazı bozuklukların, kapsamlı ve uzun sureli araştırmalara gereksinimi olduğu goz onune alınarak, tum başka 'yeni teknoloji urunlerinde olduğu gibi, cep telefonlarını da 'dozu kacırmadan' kullanmak doğru olacaktır.
Koruyucu onlemler
Bilim ve tekniğin bugun eriştiği ve yukarda kabaca acıklanan bulgular ışığında ileriye donuk koruyucu onlemler olarak, ozetle şunları onerebiliriz:
1. Cep telefonlarının gereksiz yere kullanılmaması ve konuşmalarının kısa kesilmesi (Ulaşılabilir olmak, yerini bildirmek, kısacası mesaj vermek icin kullanılması; uzun iş goruşmeleri ya da soyleşilerin, Olduğunca, ev ve işyerlerindeki sabit telefonlardan yapılması)
2. Cep telefonunun konuşurken kulağa yapıştırılmaması (birkac cm uzakta tutulması) ve ara sıra telefonun obur kulağa aktarılması
3. Cocukların bir yaşam boyu cep telefonlarıyla yaşayacakları duşunulerek, kucuk yaşlarda cocuklara cep telefonu alınması yerine, gerektiğinde yerini belirleyebilmek icin kendilerine odunc cep telefonu verilmesi (İngiltere'deki ilgili Bilimsel Kurum, cocukların cep telefonu kullanmamasını onermektedir)
4. Ailelerin ve ozel1ilde okulların, cep telefonlarından yayılan elektromanyetik dalgalar konusunda ve bunların etkileriyle ilgili olarak cocukları bilgilendirmeleri ve telefonu acmadan once, uzun konuşmamaları icin, ne soyleyeceklerini onceden duşunup, biraz hazırlık yapmaları hem ileriye donuk 'koruyucu sağlık' ve hem de "ailenin telefon giderlerinin azalması" acısından yararlı olacağı acıktır.
5. Baz istasyonları, ilgili yonetmeliklere gore planlanıp, sınır değerler korunacak şekilde kurulmalı ve olcumler belirli aralıklarla yapılıp bu değerlerin korunduğu kanıtlanmalıdır.
Cep Telefonlarının Sağlığa Etkileri
Sağlık0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Cep Telefonlarının Sağlığa Etkileri