Kronik apandisit, apandisin uzun suren ve tedavi edilmeden iyileşme olasılığı bulunmayan iltihabıdır. Ama onceden kısaca değinildiği gibi kronik apandisit tanısı coğu zaman yanlış konur ve bu tanı konan hastaların apandislerinin ameliyat sırasında tumuyle sağlıklı olduğu gorulur.
Kronik apandisit kadınlarda, ergenlik ve genclik cağlarında daha cok gorulur. Ayrıca kentlerde kırsal kesimdekinden daha yaygındır.
Apandisit başından beri kronik olabileceği gibi akut apandisit sonrasında kronikleşmiş de olabilir. Ama her ikisinin de tedavisi apandisin cıkarılmasını gerektirdiğinden bu ayrımın uygulamada pek bir onemi yoktur.
Belirtileri
Hastalık belirtileri kişiden kişiye farklılık gosterir. Belirtilerin kaynağı apandisin iltihaplanması, bu iltihabın yakın cevredeki organları da etkilemesi ve organizmanın bu olaylara tepkisidir. Kronik apandisit olgularında aralıklarla gelen ve akut apandisit krizlerindeki gibi şiddetli olmayan bir ağrı duyulur. Sağ kasıkta duyulan bu ağrılar şiddetli olmasa da, hastayı işinden alıkoyacak kadar sıkıntı verebilir. Ağrı genellikle aşırı guc harcama, ağır ya da bağırsaklara dokunabilecek bir yemek, rahatsız edici uzun bir yolculuk ya da inatcı kabızlık gibi durumlardan sonra gorulur. Ağrıya bulantı, oğurme, bazen kusma, iştahsızlık, genel kırıklık ve kabızlık eşlik edebilir. Eğer iltihap yakın organlara da yayılmışsa ateş hafifce yukselebilir.
Bazen ağrı sağ alt karın bolgesi yerine safrakesesi hizasında duyulur. Bu durum apandisin normal yeri dışında, karaciğerin hemen altında bulunmasından kaynaklanabilir.
Daha sık olarak ağrının kaynağı safra kanallarının refleks kasılmalarıdır. Kadınlarda kronik apandisit ile dolyatağının sağ yan ekleri iltihabı (adneksit) arasında bir ilişki vardır. Sağ yumurtalık ve yumurtalıkla dolyatağı arasındaki fallop borusunu iceren bu ekler apandisin yakınında olduğundan iltihaplanma olasılıkları yuksektir.
Kronik apandisit bazen mide hastalığını andıran belirtiler verir. Bunlar arasında mide ağrısı, sindirim gucluğu, yemek sonrasında doluluk duygusu, bulantı, mide yanması ve mide ekşimesi sayılabilir. Bu belirtilerin ilk duşundurduğu hastalık mide ulseri olduğundan radyolojik incelemeyle bu olasılık dışlanır. Apandis bolgesine derinlemesine bastırılınca burada ve mide bolgesinde ağrı duyulur. Bu belirtiler buyuk olasılıkla iltihaplı apandisten kaynaklanan ve mideyi de etkileyen reflekslere bağlıdır. Bu refleksler mide hareketlerini hızlandırarak ağrıya ve mide salgılarının artmasına yol acar.
Tanı
Yukarıda acıklandığı gibi kronik apandisit zor tanınan ve değişken belirtileriyle safrakesesi iltihabı, mide onikiparmakbağırsağı ulseri ya da adneksit gibi hastalıkları andırabilir. Uste1k bu hastalıkların kronik apandisitle eşzamanlı olarak gorulebileceği ceşitli araştırmacılar tarafından bildirilmiştir. Yalnız klinik verilere dayanarak tanı koymak kolay değildir. Ama iyileşmiş akut apandisit olgularında apandisle ilgili yakınmaların yinelenmesi, kronik apandisit tanısını kolaylaştırır.
Başlangıcından beri kronik olan apandisitlerde tanı koymak oldukca guctur. Yapılan radyolojik incelemeyle apandisteki yapı değişiklikleri, cevre dokulara yapışmalar ve ic boşluğun kontrast (radyoopak) madde verilerek ortaya cıkarılan duzensizlikleri saptanır. Ayrıca obur organlar da bu yontemle incelenerek belirtilerin duşundurduğu başka hastalık olasılıkları dışlanır. Bu veriler kesin kronik apandisit tanısı koymaya yetmez. Tanıda daha değerli olan ve radyoskopik incelemenin de destekleyebildiği temel belirti apandis bolgesine basılınca duyulan ağrıdır.
Bu arada tıpta kronik apandisit tanısına hic yer vermeyen bir goruş de vardır.
TEDAVİ
Hastalığın belirtileri ortaya cıktıktan sonraki ilk sekiz saat icinde akut apandisit tanısı koymak coğu kez zordur. Bu nedenle gozetim altına alınan hastaya ağız yoluyla besin vermekten kacınmalı ve ishal yapıcı ilaclar verilmemelidir. Hasta huzursuzsa yatıştırıcı bir ilac verilebilir. Tanı kesinleştikten hemen sonra cerrahi girişim yapılır.
Cerrahi girişimde oldukca sık karşılaşılan bir durum apandisit tanısıyla acılan hastada apandisin sağlam cıkmasıdır. Bu durumda apandisin gene de alınması uygundur. Apandisit olgularında yanlış tanıyla sık karşılaşılması. kuşkulu durumlarda belirtilerin ağırlaşmasını beklemeden cerrahi girişim yapma eğiliminden kaynaklanır. Gecikmenin hastanın yaşamı icin buyuk tehlike yaratması uzmanları hızlı karar vermeye iter. Komplikasyonsuz apandisitten olme riski binde 1 dir; bu oran hastalığın kangrenli tipinde binde 6 ya, patlamış apandisitte ise binde 50 ye cıkabilmektedir. Akut apandisiti antibiyotiklerle denetim altında tutmak da doğru bir uygulama değildir. Cunku bu hastalık, tıkanmış apandisin icinde antibiyotiklerin erişemeyeceği bir enfeksiyondur. Ama gene de cerrahi girişimin gereksiz olduğu ya da uygulanamayacağı olgular vardır. Orneğin, krizden 3-4 gun sonra gecici iyileşme evresinde hekime başvuran hastaya ilk aşamada cerrahi girişim yerine daha yatıştırıcı yontemler uygulanır.
Yayılmış karın zarı iltihabında ise hastanın genel durumu denetim altına alınmadan cerrahi girişime başvurulmaz. Buna karşılık yaygın karın zarı iltihabının cocuklarda cerrahi olmayan yontemlerle tedavisi cok daha yuksek olum riski yarattığından cocuk peritonitinde aynı yaklaşım gecerli değildir.
Uzmanlar sık sık karın ağrılarından yakınan, ama kronik apandisit tanısı kesinleştirilemeyen hastalara cerrahi girişimde bulunma konusunda artık cok daha dikkatli davranmaktadırlar. Bu yeni yaklaşım, surekli karın ağrılarından yakınan cocuklarını kronik apandisit kuşkusuyla doktora goturen anne babaları endişeye sokmaktadır. Oysa halk arasında genellikle kronik apandisit olarak yorumlanan bu belirtinin nedenleri coğu kez başka hastalıklardır. Yineleyen apandisit nobeti oldukca kolay tanınır. Hastanın ozgecmişinde gercek bir apandisit krizinin bulunması uzmanı tanıya yaklaştırır. Apandisit krizi gecirmiş bir hasta karın ağrısı donemlerinden, iştahsızlıktan, sağ alt karın bolgesinde dokunmayla uyarılan ağrıdan ve genel olarak kendini kotu hissetmekten yakınıyorsa apandisin ameliyatla cıkarılması doğru olur. Buna karşılık daha once akut apandisit krizi gecirmemiş, ama karın ağrılarından yakınan bir hastada apandisin alınması cok daha zor verilebilecek bir karardır.
Ozellikle ergenlik cağındaki ve genc kadınlarda uzmanı yanıltabilecek ureme organı hastalıkları sık gorulduğunden apandisit ameliyatı kararının dikkatle verilmesi ayrı bir onem kazanır.
Apandisit (kronik)
Sağlık0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Apandisit (kronik)