MARFAN SENDROMU

Bir bağ doku hastalığıdır.Bu yuzden, iskelet, akciğerler, gozler, kalp ve kan damarları gibi bircok yapıyı etkiler. Hastalık, anormal uzunluktaki kol ve bacaklarla karakterizedir (Abraham Lincoln’un de bu hastalığı taşıdığına inanılır).

Marfan sendromu, 15. kromozom uzerindeki FBN 1 genine bağlı otozomal dominant bir hastalıktır. şekilde kromozom ve uzerinde Marfan hastalığından sorumlu gen gorulmektedir.



Otozomal dominant gecişli, kardiyovaskuler, iskelet ve oftalmik sistemi etkileyen bir hastalıktır. 1:10000 oranında gorulur. % 15-30 olgu, yeni mutasyondur. 15 no’lu kromozomda fibrilin geninde defekt mevcuttur.

Sistemik birliktelikleri şunlardır:

-Uzun boy,
-Oynak eklemler,
-Skolyoz-kifoskolyoz,
-Goğus deformiteleri,
-Aort dilatasyonu-aort anevrizması,
-Mitral valv prolapsusu.
-Goz bulguları şunlardır
-Ektopia lentis (%50-80),
-Erken katarakt gelişimi,
-Hipoplastik iris stroması (kotu dilatasyon),
-Duz kornea, derin on kamara, glokom,
-Aksiyal myopi. [-7D’nin ustu (%21)].

Molekuler genetik olarak Marfan sendromu 15. (onbeşinci) kromozomda yerleşik FBN 1 (Fibrillin 1) genindeki mutasyonlar sonucu oluşmaktadır. Bu genin urunu olan fibrillin proteini bağ dokuda elastik liflerin oluşumunda yapısal destek sağlayan kritik bir rol oynamaktadır. Fibrillin proteninin eksikliği veya defektif olması sonucu ozellikle aort damarı, akciğerler ve goz kuresi gibi elastik liflerden zengin organların bağ dokularında zayıflık oluşmaktadır. Klinik takipte bu hastaların buyuk coğunluğuda bu sebeple gelişen aort rupturu (yırtılması) gibi komplikasyonlar sonucu kaybedildikleri de unutulmamalıdır. Dahası bu komplikasyonların hastada ne kadar erken veya gec yaşta gelişeceği hastanın FBN 1 geninde taşıdığı mutasyonun fibrillin uzerinde ne derece bir fonksiyon kaybına yol actığı ile doğrudan ilintilidir

:::::genel değerlendirme::::::
Marfan Sendromu, otosomal dominant gecn bir konnektif doku astalığıdır . Her ırk ve etnik grupta gorulur. İskelet sistemi, goz, kardiovaskler sistem, akciğer, deri, merkez sinir sistemini tutabilir . Kask Marfan fenotipi haric, sıklıkla haattayken teşhis konamayabilir. Teşhis zorluğunun nedenleri klinik tablonun değişkenliğ, butun belirtilerin yaşa bağlı olması ve yuksek orandaki yeni mtasyonlardır. Kesin teşhis kriterleri ttulan sistemlerdeki belirtilere bağlıdır. Kaliforniya Universitesi, Los Angeles Marfan Protokolu’ne gore pozitif aile anamnezi olan bir hastada kesin Margan Sendromu tanısı koyabilmek icin en az 2 ana kriter (kardiovaskuler, goz, iskelet tutulumu) olmalıdır. Pozitif aile anamnezi olmayan hastalarda ise karakteristik kardiovaskuler tutulum ve diğer 2 ana kriterin en az biri aranır.
En sık kardiovaskuler belirtiler aort koku genişlemesi ve mitral kapak prolapsusudur. Birlikte olan klinik tablolardan aort dismetaiyonu, AR, MY en sık olum nedenleridir; ortalama yaşı 4. ve 5. dekatdadır. Diğer kardiovaskuler belirtiler endokardit, disritmi, mitral anulus dilatasyonu, trikuspit kapak prolapsusudur. Cocuklarda mitral kapak lezyonu daha sıktır. Aort lezyonları ise ilerleyicidir; genc ve erişkinlerde daha yaygındır . Marfan’da kardiak komplikasyonları onlemek veya geciktirmek acısından erken teşhis onemlidir. Klinik tabloda yer almayan bircok patolojiyi ekokardiyografiyle cocukluk cağında saptayabiliriz. Bu hastaların kardiovaskuler komplikasyon gelişmesi ve cerrahi tedavinin zamanlanması yonunden ekokardiografi ile yakın takipleri gelişmiş ulkelerde rutin olarak yapılmaktadır . Henuz tam olarak ayınlanmamış calışmalara gore beta blokerler aort koku genişlemesini durdurarak veya geciktirerek aort dismetaiyonu riskini azaltırlar . Beta blokerlerin aort koku genişliğine etkileri yine ekokardiografi ile takip edilir. Mitral kapak tutulumu yaşa bağlıdır ve kadınlarda daha sıktır. Ekokardiografiyle hastalar tarandığı zaman mitral kapak tulumu %60-80’e ulaşır. En sık MKP gorulur. Ayrıca yaprakların fibromiksomatoz kalınmaşlası, kordaların uzaması veya rupturu, yaprakların fenestrasyonu, mitral anulus dilatasyonu, MY’ne de rastlanır. Hastaların yaklaşık yarısında mitral kapak fonkisyonu giderek bozulur. Kadınlarda bu ilerleyici kapak disfonksi-yonu daha sktır[2,12,13]. Marfan Sendromun’daki MKP’nun doğal gidiş ve yaygınlığı, diğer hastalıklara eşlik eden MKP’larından farklıdır.

Ekokardiografik olarak, aort anulusu, Valsalva sinusleri ve distal assendan aorta simetrik olarak dilatedir. Hastalık doğal gidişinde gelişebilecek AY, aort dismetaiyonu, aort cerrahisi gerekliliğini onceden kestirebilmek mumkun değildir. Aort koku olcumundeki değişiklikleri ortaya cıkarmak ve ozlemek icin reguler ekokardiografi tetkiki yeterlidir. Cunku dismetaiyon olmadığında, dilatasyon sadece proksimal assendan aortadadır ve dilatasyonda artma yavaştır. Aort dismetaiyonu riski, aort koku genişliği ile artar ve nadiren 60 mm’nin altındaki aort kokunde gelişir. Aort koku 5 cm olduunda ekokardiografi ile daha sık takip gerekir. Marfan Sendromu kardiovaskuler komplikasyonları nedeniyle, genc hastalarda sessiz oldurucudur. Bilinen olum nedenlerinin %87’si kardiovaskuler sistemle ilişkilidir. Bunların coğu aort koku komplikasyonlarıdır (aortik dismetaiyon, ruptur veya yetmezlik). Ayrıca asemptomatik kronik aort dsmetaiyonu olabileceğinden bazı asemptomatik hastalarda bile koruyucu aort replasmı tavsiye etmektedirler . Lezyonlu aort kokunun değiştirilmesi icin gelişmiş kardioaskuler cerrahi tekniklerin mevcut olması, Marfan Sendrmu’ndaki kardiovaskuler lezyonların tanınması ve bunların aiddiliğinin değerlendirilmesi daha da onemli kılmaktadır. Bu konuda en cok yardımcı yontem, ekokardiografidir. Ekokardiyografide belirgin aort koku genişlemesi olduğu halde telegrafide bu bulgu gozukmeyebilir. Assendan aortanın en proksimalindeki patolojileri saptamada, ekokardiografinin telegrafiden daha hassas olduğunu gosteren, buyuk serili calışmalar vardır. Bu bulgu, proksimal assendan aortanın perikardial golge icinde kalıp kardiak siluette gizlenmesiyle acıklanabilir. Marfan Sendromu’nun en korkulan komplikasyonu olan aort dismetaiyonun transtorasik ekokardiografi ile teşhisinde intimal flep, gercek - yalancı lumen her zaman gorulmeyebilir. Aortik dsmetaiyon tanasında transozefajial ekokardiografinin ise sensitivitesi %99, spesifitesi %98’dir.Transozefajial ekokardiograf dis metaiyon hakkında hızlı ve detaylı bilgi verdiği gibi diğer kardiovaskuler belirtilerin değerlendirilmesine de katkıda bulunur.

Aort yetmezliği sıklıkla aort koku 50 mm olan yetişkinlerde gorulur ama 60 mm’den cok caplarda olmayablir. Aort koku dilatasyonuna bağlı aort yetmezliği yanısıra, Marfan Sendromu’nda aort dismetaiyonu kapağı veya kapağın destek dokusu tutarsa akut AR gelişir. Tum bu komplikasyonlar, renkli akım ve Doppler inceleme ile tespit edilir

Mitral kapak tutulumu olan hastalarda giderek kapak disfonksiyonu gelişir. Marfan Sendromlu hastalar, bu patoloji yonunden ekokardiografi ile takip edilirler .

Aort dis metaiyonu riski, hamililekte arttığı icin aort koku dilatasyonu olan kadın hastalar hamile kalmasmalıdır. Yine de, aort koku olcumu normal olan hastalarda da daha seyrek olarak dismetaiyon gelişebilir. Gebelik boyunca aortun ceşitli kısımla-rında dilatasyon olup olmadığı ekokardiografi ile takip edilmelidir

Ekokardigrafi ayrıca Marfan Sendromlu hastaların birinci derece yakınlarının aort koku ve mitral kapaktaki patolojilerini tespit icin de kullanılmaktadır
Sonuc olarak, klasik Marfan fenotipi haric, Marfan Sendromu’na tanı koymada ve hastalığın doğal seyrinde gelişen komplikasyonların gosterilmesinde, ayrıca cerrahi tedaviyi zamanlamada eko-kardiografi birinci yontem olarak kullanılmalıdır.

sonuc olarak bu kalıtsal hastalık ozellikle oldurucu Aort anevrizmaları yonunden takip edilmeli ve erken donemde gerekli girişimler yapılmalıdır…