Daha once babamla ilgili konular acmıştım, hatırlayanlar olabilir. ne yazık ki babamla olan problemlerimde bir arpa boyu yol kat edemiyorum. kendimi her konuda kararlı, mantıklı biri olarak gorsem de soz konusu babamla olan ilişkim olunca kucucuk bir kız cocuğuna donuveriyorum. o yuzden dışardan bir bakış acıısına ihtiyacım oluyor sık sık.

Babamla hep problemli bir ilişkimiz oldu. Annemle babam ben cok kucukken boşandılar, erkek kardeşim ,annem, anneannem, buyukanneannemle buyudum. Biz buyurken babamın ne maddi ne manevi desteğini gorduk. Evliliklerinde ve boşanma surecinde, hatta daha sonrasında anneme cektirdiklerine hic girmeyeceğim. Annem işe girdi, tum yuku omuzlandı. Babam varlıklı bir ailenin şımarık, her istediği yapılmış, gencliğinde hicbir maddi zorluk yaşamamış ama pek cok iş kurup batırdığı, ailesinden kalan malları kumarda ve batırdığı işlerde yediği icin şu anda elindekini avucundakini tuketmiş biri. bir emekli maaşıyla gecinmeye calışıyor, arkadaşlarında kalıyor. 5 kardeşin en kucuğu. Diğer kardeşleri hali vakti yerinde, kendi işlerini kurmuş yuruten insanlar. Onlar da babama destek olmaya calışsalar da onların işlerini zarara uğratmış, herkesten borc almasıyla yaka silktirmiş biri. Kardeşlerinden ikisiyle ceşitli sebeplerden mahkemelik şu anda babam. Onlardan mal kacırmaya calışması gibi mevzular yuzunden mahkemelikler. Kısacası ailenin hayırsızı olarak addedilebilecek biri. Fakat ağzı cok iyi laf yapan, arkadaş cevresinde sevilen, cevresi geniş, ortamcı, elinde para olduğunda en kaliteli yerlerde harcamayı seven, eli haddinden fazla acık biri. Biz buyurken kırk yılda bir annemin cocuklar seni ozledi diye durtuklemesiyle bizle goruşen, aylarca ortadan kaybolmalarıyla unlu babam biz buyuyunce sanki dunyanın en iyi babasıymış gibi hayatımızın orta yerine kuruluverdi. Aslında elle tutulur bir problemimiz yok, dediğim dedik tavırları, surekli tepeden bakan, eleştiren hallerini saymazsak son bir kac yılda hic olmadığımız kadar iyiyiz ve sık goruşuyoruz. Kendisi diyaliz hastası, haftanın uc gunu makineye bağlanıyor. hastalığı ortaya cıktığından bu yana daha sık goruşur olduk. ceşitli borcları vardı onları kapattım. sgk borclarını odedim, emekli olmasını sağladım. zamanında beni bir spor ayakkabı icin ağlattığı gunleri unuttum, o benden istedikce hayır diyemedim. annemin, anneannemin eleştirilerine kulak tıkadım. gelgelelim babam beni ve kardeşimi irili ufaklı somurmeye devam ediyor. bazen tel faturasını oduyorum, bazen cep harclığı veriyorum. emekli maaşı asla ona yetmiyor. bazen hayır bu ay sıkışığım da dediğim oluyor ama genelde benden istediğini alabiliyor. en son bir sahil kasabasına yerleşmek istediğini soyledi. gidiş icin ucak biletini aldım, taşınma masrafları icin de 3 bin tl gonderdim. nakitim yoktu kredi cektim. bu arada ben de kendi yağında kavrulan bir insanım. evliyim, eşim de ben de calışıyoruz. bir cocuğumuz var. kirada oturuyoruz. kuzenlerim kira gelirleriyle gunlerini gun ederken ben okuyup ettim kendi alnımın teriyle kazandığımı cok hak ediyormuş gibi babama veriyorum...hasta diye elimden geleni yapıyorum. yarın obur gun bir şey olsa vicdan azabı cekerim diyorum. ama babam da bunu cok guzel kullanıyor. mesela verdiğim 3bin tl taşınma işlerine değil de at yarışına gidecek ve o gene taşınmayacak gibi hissediyorum. babama karşı bu yumuşak karnımdan nasıl kurtulabilirim? nasıl hayır diyebilirim surekli irili ufaklı maddi isteklerine? yoksa beni buyuturken hic emeği olmasa da babamdır, zaten hasta deyip elimden geldiğince yardım etmek midir doğru olan?