Merhaba arkadaşlar cok uzatmadan, sizi de sıkmadan direk konuya girmek istiyorum. Son zamanlarda yalnızlığa cok fazla alıştım. Mudahalelere, en ufak bir eleştiriye gelemiyorum. Annem şeker hastası ve en ufak bir şeyi buyutup kafaya takan bir insan. Strese girdiği zamanlarda cattığı ilk kişi ben oluyorum; temizliği duzgun yapmadığımda, gozden kacırdığım bir şey olduğunda vs. cok catışıyoruz. Babam ile abim futbol, gundem vs cok fazla konuşup yuksek sesle tartışarak rahatsızlık veriyorlar. Ve ben artık başta annem olmak uzere aileme karşı istemsiz nefret duymaya başladım. 24 yaşındayım, 20'lerimden once ve 20'lerimin başlarında ailemden birini ozellikle de annemi kaybetme korkusuyla anksiyete krizlerine girdiğim olmuştu. Onu kaybetme duşuncesi korkunc geliyordu. Şimdi ise cok ozur diliyerek soyluyorum surekli ondan kacmanın, kurtulmanın yollarını arıyorum. Bazen sinirle onu tamamen kaybetmek istiyorum sonrasında vicdan azabı...

Bahsettiğim catışmalar dışında ciddi bir mesele gecmedi aramızda ama ona olan sevgimi tamamen yitirmiş gibiyim. İcimdeki kini, nefreti tanıyamıyorum ben boyle bir kız değildim. Erkek kardeşlerimi kayırması, onlarla her koşulda yumuşak ağızla konuşurken bana cemkirmeye yer araması, calışıp kazandığım birikimimi abimin masraflarına harcaması etken sebepler oldu belki ama hicbiri bir anneye bu denli nefreti haklı cıkarmaz. Her ne olursa olsun bir anne ve aile bunları hak etmez. Cok kızıyorum kendime ama hakimde olamıyorum. Bazen kafamdan korkunc duşunceler geciyor, sonra geciyor. Duygu durumumun normalliğinden emin değilim. Konuyu acma amacım hem icimi dokmek hem de anlattıklarıma ikinci bir gozle bakıp yorumlamanızı istedim. Yardımcı olacaklara şimdiden teşekkur ederim.