Şu meşhur ilginc danslarla başlayan evlilik toreni ve fonda calan muzik…
Youtube tarafından kullanılan Video Identification Tool ile yuklenen milyonlarca videoyu anında nasıl izlediğini oğrenirken telif hakları konusunda internet ortamının geliştirdiği cozume goz atacağız.

Eğer internet uzerinden muzik dinliyorsanız, film izliyorsanız veya bunları bilgisayara indiriyorsanız siz de dijital telif hakları ekosisteminin bir parcası haline geliyorsunuz. Gectiğimiz yıl internetten indirilen muziklerin %76 ’sının yasadışı olduğu tespit edilmişti. Tabi burada tıkla-izle izle sitelerinde yer alan icerikler dahil değil.

Youtube, Facebook gibi bu işi ciddiye alan şirketler telif haklarına cok onem veriyor. Nitekim uzun sure Ataturk hakkında hakaret iceren icerikler nedeniyle kapalı kalan Youtube bu hukuksal gerekceyi kabul etmemiş ve iceriği silmemişti. Fakat videoda kullanılan goruntulerin telif hakkı Almanya ’daki bir telif hakları kuruluşuna devredildi. Ve bu kurum Youtube ’a telif hakları konusundaki itirazını gonderince ilgili videolar derhal siteden kalktı.

İnternetle birlikte telif hakları hukuku gittikce daha karmaşık hale geldi. Hak sahipliği genişleyerek yapımcılara da komşu haklar tanındı. Meslek kuruluşları tureyerek olayın uzerine gitmeye calıştı yine taraf sorunu ortaya cıktı.
Yeni nesil siteler kullanıcıların eklediği icerikle oluştuğundan, site yoneticileri eklenen bir iceriğin telif hakkını ihlal edip etmediğini fark etmeleri imkansızlaşıyor. Bu nedenle telif hakkı sahiplerinin işbirliği cozumu de beraberinde getiriyor.

Youtube, 2005 yılında geliştirdiği ve adına “Video Identification Tool” dediği sistemle yuklenen her videoya parmak izi niteliğinde bir ID numarası atıyor. Orijinal video hak sahiplerinden gelen videoların da yuklendiği bir referans kutuphane oluşturuluyor. Ve her yuklenen video inanılmaz bir hızda otomatik olarak bu referans kutuphane veritabanı ile karşılaştırılıyor. Sistem her hareketi diğer videodaki her hareketle karşılaştırıp aynı şeyin olup olmadığına bakıyor. YouTube bunu dakikada eklenen 20 saatlik her yeni video icin yapıyor. Youtube verilerine gore bu 36 bin insanın hic mola vermeden her an 36 bin monitore bakması demek. Bu karşılaştırmalardan birisi tutarsa ne yapılacağının cevabını hak sahibi kişi veya şirket veriyor.

Şimdi Telif Hakkı, Youtube Video Identification Tool, Sony Music arasındaki hikayeyi birbirine eğlenceli şekilde bağlayalım.
İki yıl once Chris Brown adlı şarkıcı “Forever”ı cıkarttı ve cekilen klip televizyonlarda yayınlandı. Bu klipi TV ’de izleyen bir izleyici cep telefonu ile videoyu kaydedip Youtube ’a yukledi. Yapım şirketi Sony Music şarkıyı daha once sisteme tanıttığından, yuklemeden saniyeler sonra bu durum fark edildi ve yuklenen şarkının yayını askıya alınıp Sony Music ’e bundan sonra ne yapılmasını istedikleri soruldu. Ve şarkının yayının bir cep telefonu ile cekilen bir video olmasından olsa gerek Sony şarkının silinmesini istedi. Bu şarkının meşhur olduğu zamanlardaydı ve Sony ’nin beklentisi yoktu.



Aradan birkac yıl gecti bu sefer muhtemelen bu yazıyı okuyan herkesin gorduğu, bir ciftin evlilik torenin ilahiler yerine yine Chris Brown ’ın “Forever” isimli şarkısı kullanılarak hazırlanan sıra dışı evlilik torenini izledik. Fonda kullanılan bu şarkı coktan listelerden cıkmıştı.

Ve bu video 60 milyondan fazla kez izlendi. Ve Sony ’nin bloklanması yerine uploada izin verdiler. Ve ona reklam koyup iTunes ’a bağladılar. Ve bu 18 aylık şarkı iTunes listelerinde birden bire dorduncu sıraya yukseldi. Ve bu evli cift balayından dondukten sonra artık meşhur olmuşlardı ve bir cok tv şovuna katıldılar.

İnternete yuklenmiş bir videonun telif hakları konusu kadar karmaşık bir konu olamaz. Videodaki muzik, yonetmen, yapımcının hakları bazen televizyon şirketinin hakları işte bu karışık konuya Youtube bir cozum getirmek adına bir adım attı ve şimdiye kadar iyi işlemişe benziyor.

Gunumuzde bir videoya erişimi tamamen durdurmak peşinden gelecek ongoremediğimiz zincirleme etkileri ortadan kaldırmaktadır. Artık paylaşanlar kazanmaktadır.

İşimize geldiği zaman Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ’na işimize geldiği zaman Bilişim Hukuku ’nun genel ilkelerine dayanmaktan vazgecip biz de cozumler uretmeliyiz. Uyuşmazlıkların mahkemelere gitmesi en son care olmalı, internet cağına yakışır hızlı, otomatik cozumler bulabiliriz.

Alıntıdır