Donanım haber forumumda gordum konu ve yorumlar ilginc ...
18 mart 2012 yılında bir abimiz aracılığı ile tanıştık, bir sure flort edip nisan ayı icinde istemeye gittik, o akşam kızı verdiler. Altın takı ne istersiniz dedik, bizim icin fark etmez dediler, ne isterseniz onu takın gibisinden sozler kullandılar. Ceyizi ne yapıcaz dedik, babası ; kızım maaşından kucuk ev eşyalarını alsınlar dedi, ben gerisini alırım dedi, Ama siz oturma odası takımı alabilirsiniz dedi. Peki ona da tamam dedik. Haziran ın 2. Haftası nişan yapmaya karar verdik. Kuyumcuya ( Tufanlar ) gittik. Kızım ne istiyorsun dedi annem modeli soyle ben ona gore bilezik yapıcam dedi, ama kız tek parca bir bilezik beğendi, başka bir şey istemiyorum dedi, o gun o bilezik alındı. Babamlar bu boyle olmaz sana araba alalım dediler, benim kalan paramın uzerine yardım edip 15.000 tl ye Palio marka araba aldık.
Sonra kız bana nişan zamanı yaklaştı, nişan elbisesi bakmaya başladık, ben 10 dakika icinde beğenip 200 tl civarında tutan; gomlek, ayakkabı, pantolon ve kravat aldım. Ama kız Fethiye den beğenemedi. İzmir ’ de bir kuzeni varmış, onun yanına gidicem oradan alıcam dedi. Peki dedim. Kız kardeşi ile birlikte gidiş donuş otobus biletlerini aldım yolladım. Elbise beğenmişler 700 tl civarında para istediler, hemen yolladım. (Aynı elbiseyi aynı modeli Fethiye Tufanlar da 200 tl ye satıyorlar sadece rengi farklıydı, beraber gorduk ).
Sonraki gun geldiler, Nişanda bana ne takacaksın dedi; bende bir kolye gibi bir şey takarım dedim. Kuyumcuya vardık, once bir kolye beğendi, sonra Oradaki satıcı farklı modeller gosterdi, ve 4500 tl lik 14 ayar bir set beğendi.( Elbisesi ile uyumlu olduğu icinmiş.). Ses etmedik, onu da aldık.
Nişan oldu. Akşamında eğlenceye gittik, eğlence mekanında herkese icki ısmarlattı. Ertesi gun damat tekne kirala kendi aramızda eğlence yapalım dediler, tekne kiraladım, teknede susadık damat icecek ısmarla dediler, herkese icki ısmarladım.
Ramazan bayramında beraber koylerine giderken araba ile kaza yaptım, Ailesi surat yaptı, babamı arayıp babamlara ait olan minibus ile geldi. Cebimde fazla para yoktu, minibuste mazot fazla yoktu, bir arkadaştan yardım istedim, mazotu doldurup yola devam ettik. Babası yardım bile etmedi mazot koymaya. kaza yaptığım arac orada kaldı. Carptığım adamların arabasının tamiri ile 2000 tl ye yakın masrafım oldu
Ev eşyalarını almak icin beraber gezmeye başladık, ama gene Fethiye ’den bir şey beğenemedi, Antalya ya 2 sefer gidip bir mobilya beğendik. Babası yatak odası takımı icin 3500 tl para vermiş. O 4500 tlik bir yatak odası takımı beğendi. Oturma odası icin ise 3500 tl lik bir koltuk takımı beğendik, hepsini elimde olduğu kadarıyla odedim. Gerisini vade yaptım.
Daha sonra yemek odası takımı televizyon sehpası oturma odası kliması set ustu ocak yukluk perdeler televizyon catal bıcak takımı diğer eşyaları da bana kilitlediler. Sesimi cıkarmadım.
Daha sonra damatlık ve gelinlik olayına geldik, Gene Fethiye den gelinlik almam dedi, ucat biletlerini aldım gidiş donuş, İstanbul a gitti, 6500 tl ye gelinlik kınalık beğenmiş onu alıcam dedi. Babama soyleyemedim, 3500 tl tutmuş dedim, 3500 tl ailem verdi, yavaş yavaş borcların icinden cıkamaz hale geldim, 10.000 tl kredi cektim, 3000 tl sini 3500 e ek olarak yolladım banka aracılığı ile, gelinliğini aldı geldi, Aynı gelinlik burada mevcut,
Duğun zamanı yaklaştı, 15 gun falan kalmıştı, dediler biz 300 gram altın isteriz. Bir gram bile aşağı olmaz diye tutturdular. Yoksa cıkın gidin dediler evden kovacak gibi oldular. Babam eyvallah dedi, alırız. 298,5 gram altın aldı babam 1 tane de kucuk altın almış. Bu bile sorun oldu o kadar.
20 ekimde nikah oldu, akşamında damat hadi eğlence mekanına, gene her şeyi ısmarlattılar.
Kız dedi balayında ne yapıcaz, Antalya ya falan gideriz dedim. Yok dedi illaki yurt dışı olucak. Tuttuk 7.000 tl daha kredi cektik, yurtdışına biletleri ve otelleri ayarladım, ortalama 7000 tl kadar yurtdışında harcama yaptık. Duğun oldu, 3000 tl ye yakın para toplandı, 14 tane kadar da kucuk altın vardı. Ertesi gun alışverişe gittik, 800 tl civarında alışverişe harcadık. Sonrasında balayına gittik. Donduk Aile ziyaretlerine başladık, annemlerin yanına akrabaları falan ziyaret ettik 1 gun kadar. Sonra o calışmaya başladı. Bende aralık ayında Likya World te devam edicektim, ama otelde işler pek yolunda gitmedi, ve aralıkta calışmaya başlayamadım. Maddi sıkıntılarımız başladı kucuk altınları ve 1 tane bileziği sattık. 1 tane bileziği satmak konusunda bir tartışmamız oldu, ben dedim ki ; canım borcumuz var 1 tane bileziği satmamız lazım dedim, ama bunu soylemeden ben 1 tane bileziği almıştım zaten satmak icin, (burada hatalıyım ), ama o gun satamadım, ertesi gun satarım diye cebimde duruyordu, cep telefonumu ararken bileziği cebimde buldu, bana formaliteden soruyorsun diye dunyanın tantanasını yaptı, ertesi gun butun altınları alıp banka kasasına attı, butun borcları nasıl odersen ode dedi, maaşının bir kısmını veriyordu ama, kendi ihtiyacları da olan bir insan icin bu zor oluyordu, bende calışma konusunda otel satılıcak olduğu icin sıkıntı cekiyordum. Tamam calışmaya başlayınca sana altınlarını geri alıcam diye soz verdim. Ama gene de kabul etmedi, eski arkadaşlarımdan ailemden rica ederekten mart ayına kadar idare etmeye calıştım.bircok kez bana sormadan bana danışmadan kafasına gore arkadaşları ile takıldı, gece gec saatlerde eve sarhoş geldi, durumdan rahatsız olduğumu defalarca soylememe rağmen bu davranışlarına devam etti. Her kavga ettiğimizde ailesinin yanına koştı, 2 3 gun gelmedi, en son babasına teslim ettim, ben bu kız ile baş edemiyorum diye, 2 gun sonra tekrar geldi. Bu tartışmalar esnasında kişiliğimi zedeleyici “ salak aptal gerizekalı ahmak v.b kişilik aşalayıcı kelimeler sarf etti, bircok kez bu durumdan rahatsız olduğumu soylememe rağmen bunları kullanmaya devam etti, artık sabredemez oldum, hatta bu şekilde konuşmalarının bir tanesinde yemek yerken tabağı masanın obur tarafına ittim, bir sonraki kullanmasında ise mutfak dolabına vurdum, Şahsım adına kendisine bugune kadar en ufak kotu soz, aşağılayıcı kelime soylenmemiştir. Şubat ayında kendi kafasına gore bana sormadan gittiği durumlardan bir tanesinde gidersen eve donme gibisinden restleştik, amaaan be sen kimsin sana mı sorucam gibisinden tavırlar yaparak arkasını donerek gitti, cok uyardım kendisini bak gitme, gidersen de geri gelme kapı kapalı olucak dememe rağmen, restimi gorup umursamadan beni hice sayarak cıktı gitti. Bende yemin ettim” iceri almayacağım bunu donunce “dedim. Ve kapının kilidini değiştirdim. Cunku kocasını hice sayan bir kadın nereye gittiği ve kimlerle takıldığını bilmediğim bir ortam mevcut. 1 hafta kadar ailesi ile kaldı, daha sonra konuşmak icin gittim, ama ailen ile gel gibisinden sozler sarf ettiler, ailemi cağırdım. Konuştuk, babası ağır kelimeler sarf etti, adam değilsin gibisinden cok bağırdı evden kovdu, bende sinirlendim nasıl bana boyle kelimeler sarf edersin gibisinden. Ama kesinlikle ağzımdan kotu kelime cıkmamıştır. biz kalkıp giderken kız ve annesi beni tuttu, babamlar da sakin ol gibisinden konuştu, oturduk, bu borclar senin ve ailenin borclarıdır, bu borcları siz odeyeceksiniz, kızımdan bir kuruş bile almayacaksın gibisinden konuşmalar gecti. Kızı o akşam geri verdiler, eve geldik birkac gun pek konuşmadık. Sonrasında teyzesine ziyarete gittik. Orada balkona cıktık babası ile orada da “ artık bu borcları tek başına odeyeceksin” gibisinden laflar etti. Butun borclar ve her şey ile baş başa kaldım. O an anladım artık bu kız ile devam edemeyeceğimi. Karşı taraf ailesine olan sohbetim sadece politik olarak devam etti.
Sevgililer gununde işyerine cukulata ve gul yolladım, kendisine de parfum hediye ettim. Ama parfumu beğenmedi, daha guzel hediye istedi, artık dayanamaz oldum. Borc bulup başka hediye aldım.
Aradan biraz zaman gecti, teyzesi ailesi kardeşini misafirliğe cağırdı, kendisi mutfakta o kadar iyi olmadığını bildiğim icin yardım etmek istedim, kofte yapacaktık, kofteyi harcını hazırlamış ama icine maydanoz ve yumurta koymamış, ve fazla tuzlu olduğunu soyledim. Ama o maydanoz yapraklarını kesmemi soyledi, bunu bağırarak soyledi, elimde bıcak vardı, kendisine bana bağırmamasını sakin sakin konuşmasını cunku elimde bıcak olduğunu, elimi kesebileceğimi yada bir kaza olabileceğini soyledim. sadece maydanoz yapraklarını kestim, yumurta koymak icin dolaba yumurta almaya gittim, sonra yumurta koyma diye bana bağırdı. Elimdeki yumurtalara vurdu, yumurta elimde kırıldı, ve birazı yere dokuldu, bende sinirlenip elimdeki yumurta parcalarını tezgaha attım. Ona asla yardım etmeyeceğimi soyledim. Sonra kardeşini almak icin yola cıktım. Kardeşine biraz sinirli olduğunu soyledim. Eve gelince kirlettiğim yeri temizle gibisinden bana bağırdı. Bende temizlemeyeceğimi soyledim. Kardeşinin yanında soylemediği ağır laf kalmadı, sesimi cıkarmadım, teyzesigil geldi, onların yanında etmediği ağır laf kalmadı. Bir an olsun en ufak bir kotu soz kelime bile etmedim. Ama o ağzına kişiliğine yakışmayacak birsuru laf etti, Metin abi ( eniştesi ) ile oturduk. Sakin oldum. Sonra babası annesi geldi, babası cok kufur etti, karşı komşum şahittir. Gene ses etmedim. Aynı akşam kuzenleri gelmişti Bodrum ’dan, 1 şişe de şampanya getirmiş evliliğimizi kutlamamız icin, o akşamda tartışmalı olduğumuzdan ve kuzenlerinin dışında goruşmesini istemediğim başka insanların da olduğunu bildiğimden gitmesini istemedim. En azından gel oturup konuşalım sorunlarımızı cozelim dedim. Ama o inatla ben gidicem diye tartışmaya başladı., , Tartışma cıktı, ağır kelimeler kullandı tekrar. Bende babana teslim edicem seni, ordan nereye istersen git dedim. Araya Kuzeni ( İbrahim Abi ) girdi. Ona emanet edip eğlenceye yolladım. Aman abi fazla icmesin dedim. Gece 5 e kadar bekledim, 5.30 gibi geldi. Ayakta duramaz yarı baygın halde eve geldi. O akşam anladım bu işin yurumeyeceğini, cok duşundum.
Ara ara bircok kavga ettik, bircok kez ailesinin yanında kaldı. Bir turlu ev duzenimiz olmadı. Birgun evde eşimin yaptığı sıcak bir yemek, evde gulen bir yuz ile karşılaşamadım. Her zaman tartışma cıktı. Her zaman kavga oldu, birgun bile ağzımdan kotu bir kelime cıkmadı kendisine karşı.
En son cumartesi 20 nisan da, kardeşi ( Sedat ) askerlik iznine geldi. Evdeki gelen şampanyayı herkese vaad etmiş ki, işyerindeki arkadaşları bile şampanyayı bize saklayın beraber iciceğiz diyorlardı. 20 nisan akşamı, liseden 1999 mezunları olarak buluşalım dediler, işyerinde bir arkadaşı da benim okul arkadaşım ( uslu ), bende gelicem dedi, ya eski arkadaşlarımın yanında canın sıkılır falan dedim, yok illaki gelicem dedi, cantamı da getir dedi, cantasını aldım, evlerinin onune vardım, daha hazırlanmadım dedi, cantamı da al gel hem otururuz cay falan icersin dedi, ben donuşte uğrarız dedim, ama o şimdi gel donuşte uğramayız dedi, bende ya zaten eski arkadaşlarım arasında sen gelme donuşte hem gelirim hem cayınızı icerim dedim. ( bu arada benim aileme 6 aydır 1 kez gittik, o da duğun sonrası, ama onun ailesine haftada 2 3 kez gidiyorduk ) sonra arkadaşlar ile buluştuk, işyerinden arkadaşı uslu ya eşinde gelmeyi cok istiyordu dedi. Peki alıp geleyim dedim, aradım telefonu meşgule aldı, ve sonrasında kapattı, kavganın kokusu cıkmaya başlamıştı bile, sonra saat 22.30 2300 civarında kalktım arkadaşların yanından, aradım telefonu kapalıydı, Bende rahatsız etmeyeyim şimdi dedim direk eve gittim, zaten kardeşi geldi bu akşam orda kalsın madem dedim. Sonrası gun gene calışıyorum ( Pazar ) Araba kış aylarında bozulmuştu, ailem arabayı yaptırdığı icin ve onlardan surekli para istediğim icin, arabanın masraflarını karşılayamadığım icin aileme bırakmıştım arabayı, cunku araba olunca her akşam dışarı cıkmak istiyor, hep birilerinin şoforluğunu yaptırıyordu bana. Hatta kış aylarında zeytin zamanında 3 – 4 kez zeytin toplamaya bile gitmiştim. O kadar sıkıntı cektiğimi bildikleri halde birgun olsun “ Oğlum arabanda mazotun varmı “ gibi bir şey bile sormadılar. O kadar sıkıntı cektiğim halde al oğlum bunu da bir ihtiyacını karşıla demediler. Sadece hep aldılar hep aldılar. Hic al oğlum diyen olmadı bana. Bende istemedim. Cunku kimseden bir şey istemeye alışık değilim ben. Zeytin olayı da başka bir olaydı zaten, ben işleri gorulsun diye adam topladım zeytinlerini topladık, ama Benim ozteyzeme bir lafından dolayı kızdığı icin onunda zeytin toplamaya geldiğini oğrenince kıyameti koparttı. Sonrasında zaten başka tartışmalar olmuştu. O kadar cok şey yaşamışım ki ara aklıma geldikce araya sıkıştırıyorum kusura bakmayın,… Pazar gunu 21 nisan da benden habersiz kardeşi ile sevmediğim artist zengin arkadaşlarının bir tanesi ile ailemin yanına gitmiş ( yalan olmasın 2. Gidişi ailemin yanına, ailem onun kişiliğinden dolayı hep uzak durdu ) ailemden kardeşi icin arabayı istemiş. Ailemde ne yapsın hemen vermişler. Benim kızdığım nokta bana sormuyor bana danışmıyor, hemde o yalaka zengin arkadaşlarından biri ile gidiyor. Bu konuda defalarca uyarmama rağmen, yani “insanlar senden bir şey bekledikleri icin bir şeyler yapar senin icin “ hala daha ısrarla zengin ve zuppe arkadaşları ile takılmaya devam ediyor. Ara ara bana yetmiyorsun dediği de cok oluyordu. Annesini aradım aynı gun eşime ulaşamadığımı soyledim. O da şarzı bitti dedi. Ama tekrar aradığımda telefonu caldı ama acmadı. Bende kardeşi sedatı aradım, eşim actı telefonu, eve geliyorum dedi. Eve geldiğinde telefonu neden acmadığını sordum, torpito da dedi, kiminle gittin annemlerin yanına dedim, arkadaşımla dedi, bu konudaki uyarılarımı tekrar ettim, ama pek takmadı uyarılarımı, ben Sedat ve arkadaşlarımla eğlenmeye gidiyordum dedi ve cıktı gitti evden. Sonrasında ben de evdeki şampanyayı patlattım, icmeye başladım, sonra eniştemleri aradım, onlarda geliyordu. Sonra beni mangal yaktık gel mangal yiyelim diye babası aradı, ama bende siz devam edin eniştemler geliyor dedim. Sonra uğrarım yada haftaici beraber yaparız dedim. O da gerek yok dedi.
Ben bunu soyleyince 10 dakika sonra eşim kardeşi ile geldi, şampanyayı ictiğimi gorunce arkadaşlarımın yanında bana cok bağırdı. Bende hafif cakırdım fazla takmadım soylediklerini yenisini alırız dedim. Sonra neden geldin dedim ? o da senin icin gelmedim, şampanya icin geldim diyince tepem attı, arkamı dondum oturma odasına gittim, biraz bağırdı cağırdı, sonra kardeşi iceri girmek istedi sanırım, oyle bir şey duydum, eşimde tamam girme dedi, sanırım gelip benimle kavga edicekti, hem benim arabamı benden izinsiz kullanıyor hemde gelip benimle kavga edicek ?? ayrıca o şampanya evliliğimiz icin hediye gelmişti. Ama o kardeşi ile kutlamak istedi, bende oturdum ictim.
Ertesi gun işyerine hem ozur dilemek hemde şarz cihazını bırakmak icin gittiğimde merdivenlerden cıkarken sesini duydum. Bağırıp cağırıp benim hakkımda konuşuyordu arkadaşları ile kapının eşiğinde durdum biraz dinledim, arkadaşları gorunce kaş goz işareti yaptılar, şarz cihazını bırakıp arkamı donup cıktım. Aynı gun akşamı 22 nisan da, eve geldiğimde internet modemi ve televizyon alıcısının zarar gorduğunu gordum. Ayrıca kapı da bir kez kilitlenmişti. Anladım eşim eve gelmiş diye, nitekim geldiğini komşulardan da oğrendim. Kendisini aradım neden eşyalara zarar verdiğini sordum, ama eve giremediğini cunku anahtarlarını işyerinde unuttuğunu soyledi. Ama modem kırılmış, acma kapama duğmesine basılmış, televizyon alıcısı da calışmıyor dedim, telefonu kapattı . bende annesini aradım babası cıktı sakin sakin konuşuyorduk ; gel yuzyuze konuşalım dedi, daha onceden ağır kelimeler falan kullandığını hatırladım ve yalnız gitmeyeyim dedim, cunku sinirli adam gelir vurur dayak falan atmaya calışır, benim de elim kalkmaz muhabbetinden eniştemi ( Yasin ) cağırdım, hemen geldi sağolsun, evlerine vardık, musaitmisiniz diye sorduk, sadece sen gel dedi babası, bunu sinirli soyledi, anladım kıyamet kopacak, eniştem olmadan girmem cunku sen sinirli adamsın ne yapacağın belli olmaz dedim. Yoksa konuşmaya gerek yok cunku sen ağır konuşuyorsun dedim. O da evden kovdu dunya kadar kufur etti. Ben kapının eşiğindeydim beni dışarı itip kapıyı kapattı. Evlerinden ayrıldık, yolda gidip yeni kilitler alıp değiştirdim.
Daha sonrası ise ayrı bir forum konusu yapar.
Ben sadece cok sevdim. Hicbirşeyi gozum gormedi.
Ayrıldıktan sonra Eniştesi ile diyalog kurdum, aileye sozu gecen biriydi. Barıştırmaya calıştırdı, ama babası falan cok tersledi, her barışmaya gittiğimde ailem ile gelmemi soyledi, ama ailem gelince onları da aynı kapıdan kovdu. Eski eşim birgun olsun babasına karşı gelmedi, Ben evden kufur ile kovulduğumda bile arkamdan gelmedi, telefonlarıma cevap vermedi. Hep ailesinin tarafını tuttu. Her seferinde beni babasıyla kavga ettirdi. Barışmak icin mevcut evi ve arabayı onun ustune yapmam gerektiğini soyledi.
Terapiste gittik, cozum olmadı,
Terapi suresince konuşmaya diyalog kurmaya calıştım, benle asla konuşmadı, karşısına cıktım bağırdı cağırdı. Dengesi tamamen kacmış kadının. Ne kadar alttan alsamda hep ustume ustume geldi. Cicekler yolladım kabul etmedi asla.
2. Seans tan sonra bir şeyler icmeye gittik, psikolog yeni tanışmış insanlar gibi olmaya calışın sıkıntılarınızı sorunlarınızı bir kenara bırakın dedi. Ama o yapamadı. Bir şeyler icerken surekli laf soktu. Suclamıyorum. Kendisinin canı yanınca karşısındakin de canını yakmayı seviyor ne de olsa. Bir sonraki seans yani 1 hafta sonrasına kadar konuşmadı.
3. seans ta birlikte konuşma fırsatımız oldu, Psikolog bize sordu : 5 yıl sonra boşandınız ne hissedersiniz. Neden boşandınız diye sorduğunda, kendisinin abarttığını ve uzuleceğini soyledi.
Bana sorduğunda ise onu cok sevdiğimi duzeltmek icin elimden gelen her şeyi yaptığımı ama olmadığını bu yuzden pişmanlık duymayacağımı soyledim.
Psikolog hafta boyunca hatalarınızı birbirinize soyleyin, diyalog halinde olun dedi.
Daha sonra kahvaltı yapmaya calıştık ama ne yaptığımızı ben bile bilemedim. Konuşmaya calıştıkca hep kendini cekti. Kendi hatalarını asla kabul etmedi. Hep sucladı.
En son konuşmamızda ; ayrı eve cıkmak istediğini, mevcut evimizde mutlu olamadığını soyledi. Bunu yapmamam durumunda kendisini evine bırakmamı soyledi.
Daha sonraki zamanlarda aramadım hic, en yakın arkadaşı aradı beni, kendisine ulaşamadığını soyledi. Bende işyerinden aramasını soyledim. Ama bahane ile arayıp ağzımdan laf almaya calıştı. İstediğini verdim tabi ki, Ailesi ile her seferinde beni karşı karşıya getirdiğini, imkansızlar icindeki halimi yani maddi durumumu daha da imkansız hale getirerek ayrıldığımızı soyledim.
En yakın arkadaşı “ Sen onu cok sevdin, istediği her şeyi yaptın, her zaman alttan aldın ama o şımarık buyudu, istediği şeyler olmayınca boyle oluyor, senin bir sucun yok, zamana bırak dedi “
Bu sabah : 06.07.2013 te, o kadar cok uzuldum ki, Şubat ayı icerisinde o kadar cok maddi olarak sıkışmışitım ki, evlilik yuzuğumu sattığım aklıma geldi, İnanın o kadar kotu hissettim ki, Ne kadar da safmışım ne kadar da kormuşum diyorum şimdi kendime, zaman gectikce daha da netleşiyor herşey.
Destekleriniz icin teşekkurler.
Sonuc olarak ayrıyız ve boşanmak istiyorum.
Ama cok seviyorum be arkadaş !!!
Yazım yanlışlarım ve cumle bozukluklarım icin kusura bakmayın, aklıma geldikce icim kıyılıyor ve dengem kacıyor !
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Acaba neden oldu, neden boyle yaptı, işler neden bu hale geldi, suc bendemiydi yada kendimi neden bu kadar zayıf gostermişim... vs vs gibi sorular aklımda cok belirdi. Şimdi gecmişe bakıp guluyorum. Kendime de helal olsun diyorum. 4 5 ay oncesi ile şimdiki zaman arasında o kadar cok zaman o kadar cok şey yaşanmış ki, insan hızlandırılmış olgunluk kursuna girmiş gibi oluyor. Yani şimdiki halim... Cok git gel ler yaşadım. Cok zayıf duştuğum zamanlar oldu. Ama bizi oldurmeyen bizi guclendiriyor hesabında, değişiklikleri yaşadım.
Şimdi tek amacım boşanıp, kurmaya başladığım bu yeni hayatı şekillendirmeye ve guzelleştirmeye calışıyorum. Tabi ki onceki yaşadığım tecrubelere dayanarak sorunlar karşısında dik durmayı, sağduyulu davranmayı oğrendim. Belki de yaşayıp oğrenmem gereken bircok şeyi yaşamadığımdan, boyle bir hatalar zincirini yaşamak zorunda kaldım.
Uzun lafın kısası, insan beyninin cozemeyeceği tek durum kadınlar konusu, bunu da erkekliğin verdiği baskınlık durumu ile cozmek lazım. Baskınlık ta sokmuyorsa, hadi eyvallah demek en kolay cozumdur. Babalarımızdan oğrenecek cok şey var hala daha.
Eylul ayında boşanma davasını acıyorum. Duruşma gunu ve saatini yazmaya niyetliyim

Forum donanım haberde destek cıkan herkese ayrı ayrı teşekkur etmek istiyorum. Ailem cevrem kadar destek olup mantık cercevesinde bilgi ve tecrube aktarımı yaptınız. Allah hepinizden razı olsun.
Saygılar.
3 aralık tarihi ile resmi olarak boşandık. 29 aralık tarihinde ise, kazasız belasız bu işten sıyrılabildiğim icin kuzu kesip akrabalar ile bir guzel yedik.
Boşanma surecinde cok fazla sıkıntı yaşadım. Yaşadıklarım bana cok şey kattı, hayata kusmek yerine, daha guclu bir şekilde devam etmeme yardımcı olan bu olay sayesinde, konuyu okuyup ta birkac tecrube sahibi olan arkadaşlara katkım olduysa amacıma ulaşmışım demektir. Fikir ve yorumlarını acıkca belirten forumdaşlara da ayrıca teşekkur ederim.
Hayat ve bu yeni yıl hepimiz icin yeni bir başlangıc olması dileği ile, saygılarımı sunarım.