Hanımlar selamlar.
Ben genel anlamda kişisel gelişim, psikoloji, sosyoloji alanlarında gozlem yapmayı seven bir insanım. Evlendikten sonra yaşadıklarımla birlikte , yaşarken değil de ozellikle yaşadıktan sonra evlilik adına cıkarımlarım , soru işaretlerim oldu.
En buyuk farkındalığım sanırım şu:

Kadınlar olarak flort zamanlarında yaşadığımız hayal kırıklıkları, tribimizin cekilmediği, gonlumuzun alınmadığı, anlaşılmadığımız ilişkilerden uzak en doğru kararı verdiğimizi duşunerek evleniyoruz.
İşte şimdi ohhh diyeceğiz, olduğumuz gibi olacağız, ne de olsa beni her halimle anlayacak, kabullenecek derken...
Acaba nasıl davranmalıyım? Alttan mı almalıyım? Sorun bende mi? Ailesinin değiştiğini fark edemedi mi? Benden sıkıldı mı? Cok mu uzerine gidiyorum? Biraz kendimize ait alanımız mı olmalı?Cinselliğimiz ne sıklıkta olmalı? Tatmin oluyor mu? Yok bilmem ne...
diye karmakarışık soruların icinde buluyoruz kendimizi. Ve birbirimizi telkin ediyoruz.
Yani evlendiğim adam olarak omzuna başımızı yaslayacağımız insanlar genelde o omzu taş ediyor biz kadınlara. Ve bir sure, en guzel zamanlarda bunun mucadelesini veriyoruz.

KK da en cok bir ben değilmişim dedim...
Bunu mutsuz olduğumdan yazmadım, şu an sokağımda davul calıyor, gelin cıkacak muhtemelen. Geliverdi aklıma.

Yaradanım hepimizin sınavını kolay eylesin.
Tum onurluca mucadele veren kadınların kalplerinden opuyorum.