Herkese merhabalar, iyi pazarlar.
Daha once de (gecen kış) bir konu acmıştım, biten bir ilişkimle ilgili. Guzel yorumlar gelmişti coğunlukla, yorum sahiplerine teşekkuru bir borc bilirim.
Kendimden cok kısaca bahsetmeye calışayım; 27 yaşındayım, kendime ait bir işyerim var, ailemle yaşıyorum ve ailemin tek cocuğuyum. Kendimi bildim bileli annemle babamın evliliği sorunludur. Annem ve babam, ikisi de dunyalar iyisi ve iyi niyetlisi insanlar. Evlilikte huzursuzluğa sebep olacak madde bağımlılığı, aldatma, kumar vs gibi şeylerin hicbiri yok Rabb'ime sonsuz şukurler olsun. Sadece karakter olarak farklılıklar, erken yaşta birbirini tanımadan yapılmış evlilik ve ozellikle babamın ailesinin bu evliliği huzursuz etmeye sanki yemin etmişcesine girişimleri... Babam yıllarca calıştığından dolayı butun stresini, yıpranmışlığını işiyle bertaraf edebiliyordu fakat annemin kendi genc kızlığı da yine kendi babası tarafından sabote edilmişti, evliliği de boylesine sıkıntılı olunca paylaşabildiği tek kişi ben oldum kendince... Daha ben 11-12 yaşlarındayken cok iyi hatırlıyorum, her gun okuldan geldiğimde beni 1 saat karşısına oturtur ve dertlerini anlatırdı. Ozellikle de babamın ailesinin kendisine olan eziyetlerini. O donem, annemin antidepresan tedavisine başlamasıyla sona erdi ama dertlerini hep fırsat buldukca anlatmaya devam etti. Hep kacmaya calıştım; cunku zaten bu sorunların icinde buyumuştum, bircok kotu şeye maruz kalmıştım ve tanıklık etmiştim, bu nedenle aynı şeyleri tekrar tekrar ve tekrar dinlemeye artık tahammulum kalmamıştı. Hala daha karşılıklı bir kahve icelim dediğimiz noktada konu, bir şekilde buralara gelir. Ya "ya sabır" der, gonlunu edecek kadar dinlemeye calışırım ya da kavga ederiz. O da bana der ki "Annem benimle hep dertleşirdi, sen hic beni dinlemiyorsun". Babamla paylaşmaz, başıma kakar der. Annesiyle konuşmaz, yaşlı ve hasta uzulur der. İki tane erkek kardeşi var, zaten konuşulacak karakterde insanlar değiller, kotu anlamda değil ama erkek kardeşle ne kadar konuşabilirsiniz işte... Kendi birkac samimi arkadaşına anlatır. Oyle işte. Beni hayatta hep psikoloğu yerine koydu. Yardımcı olmak istedim ama son ilişkimden sonra şunu farkettim: Evliliğe, karşı cinse guven duygularım inanılmaz derecede harap olmuş. Karşı cinsle bir ilişki icerisinde sağlıklı davranamadığımı, ilişkiyi ve getirdiği iyi ya da kotu şeyleri sağlıklı bir şekilde yonetemediğimi gordum. Sanki evlensem mutsuz olacakmışım, annemin kaderini yaşayacakmışım gibi. Kendi bilincaltımda "annem gibi ezdirmemeliyim kendimi" kodlamasıyla, ilişkide hep dominant taraf olmuşum ama dozunu cok kacırmışım. Halbuki sağlıklı bir ilişki kurmayı, mutlu bir evlilik yapmayı o kadar cok istiyorum ki... En son biten ilişkimde (zaten flortoz konuşmaları saymazsak 2 tane ilişkim oldu, 2.si 2,5 yıl surdu ve travmatik surecler yaşadık) karşı tarafa ettiğim haksızlıkları duşunup duruyorum gunlerdir. Hatta dun gece ağlayarak arayıp, haksız tavırlarım icin ozur bile diledim. Hala ona donmemi bekliyor, o bambaşka bir başlığın konusu. Bense artık yaralarımı sarmak ve olması gerektiği gibi bir ilişkiye başlamak istiyorum. Babamın da emekli olmasıyla birlikte sorunlar iyice sarpa sardı. Kendimi sıkışmış, bunalmış, ozel alanı kalmamış, hicbir erkekle sağlıklı bir ilişki kuramayacakmış gibi hissediyorum... Zaten bu huzursuz aile ortamı beni agresif, cabuk parlayan, bazen ofke patlamaları yaşayan bir birey haline getirmişti; şimdi daha da cok bunaldım. Annemle babam işyerinde yardımcı olmak icin benimle beraber geliyorlar ama zaten anlattıklarımdan da belli olduğu uzere, 7/24 birarada olabilecek bir aile değiliz. Yardımlarına hem ihtiyacım var, hem de bu kadar dip dibe olmak cok yordu... Bu arada annem ve babamla ebeveyn-cocuk ilişkim iyidir, sadece bu emeklilik sonrası donemde babamla cok fazla gerilmeye başladık. Temelde asla baskıcı, yobaz bir zihniyette olan insanlar değillerdir.
Kısa tutmaya calıştım ama yine de cok uzun olmuş. Okuyanlara ve yargılamadan, ictenlikle yorum yapanlara şimdiden teşekkur ederim...