Merhaba hanımlar

Bu gun bir ic dokuş yapasım var, yorum yapmasanız ya da okumasanız da olur. Zaten amacım yardım almak değil. Uzun uzun yazıp cığlık atma isteğimi gidermek tek amacım.

Derdim annem.

40ıma yaklaşmış kocaman bir yetişkinim ama icimde biriken eksikliği bir turlu tolere edemedim. Huysuz bir anneye sahibim. Cocukken gorduğum şiddetin haddi hesabı yok, bize ozel “dayak sopası” vardı diyeyim gerisini siz hayal edin, ayrıntı vermeme gerek kalmasın. Aklım erdikten sonra ovgu duyduğum neredeyse yok gibi, sarılma sırt sıvazlama gibi davranışları neredeyse hic hatırlamıyorum. Hep tahammulsuz, hep bir aşağılama halinde, biz fazlalıkmışız gibi bir tavır. Sadece universite donemimde aramız cok iyiydi, o da uzakta olduğum ve sadece telefonda goruştuğumuz icin oyleydi. Yaz tatillerinde yanına gittiğimde 3 gun guzel gecerse 4. gun mutlaka kavga cıkaracak bir şey bulurdu ve ben donem başında okula neredeyse ucarak giderdim. Resmen hayata geri donerdim. Bu davranışlar bana ozel de değildi. Babam ve kardeşime olan tavrı da hep aynıydı.

Cığlık kıyamet kavgalar ederdik cunku hep saldıracak bir şeyi vardı. Alttan aldığımız donemler olmadı mı? Fazlasıyla oldu. Hepimizin ayrı ayrı onu hoş tutmaya calıştığımız donemler oldu ama bu onu mutlu etmek şoyle dursun daha da saldırgan bir hal almasından başka bir işe yaramadı. Hep daha fazlasını istedi, hep daha cok bağırdı, daha fazla aşağıladı.

Normalde tabi ki cekirdek aileyiz ama haliyle bir geniş aileye de sahibiz 3 halam iki amcam var. Zamanında tatsızlıklar yaşanmış, mal paylaşımları, tarla alıp vermeler, bilezikler, haklar. Herkes her şeyi unutmuş gul gibi gecinip giderken benim annem hala butun sulaleye kin kusuyor. Kendi nefreti yetmezmiş gibi bizim de aynı kini devam ettirmemizi bekliyor ve bunu yapmadığımız icin ekstra saldırıyor. Babam unutmuş gitmiş annem hala 1980lerde yaşanmış olayları dondurup dondurup anlatıyor, beddualar ediyor ve bu yuzlerce hatta binlerce defa tekrarlanıyor.

İki kardeşiz zaten, ikimiz de evliyiz. Benim eşim başka bir şehirden ama kardeşimin eşi komşu koyden ve evlendiklerinden beri kızın ailesi ne yaptıysa yaranamadı. İyi de yapsalar arkalarından konuşuyor, kotu de yapsalar arkalarından konuşuyor. Surekli aşağılama halinde, surekli oğlunun olmayan parasını yediklerini iddia ediyor. Oyle değildir şoyledir demek gafletinde bulunduğumuzda daha da zıvanadan cıkıyor. Aynı şeyleri defalarca ama defalarca anlatıp bizim onu desteklememizi bekliyor. (Benimkileri duğunden sonra neredeyse hic gormediği icin ben bu durumdan muafım cok şukur. ) Gelini ve damadına yaptığı eziyetin haddi hesabı yok. Allahtan ikisi de cok iyi insanlar da bizi terk edip gitmiyorlar. Kardeşim aynı bahcede yaşamalarına rağmen iletişimi minimuma indirdi. Babam yıllar once kardeşimin hayvanlarına bakmak bahanesiyle koy dışındaki ahırın yanındaki kulubeye yerleşti cunku evde tuvalete girmesi karnının acıkması bile kavga sebebi oluyor. Ben artık telefon bile etmiyorum, gidersem goruyorum. Ama gittiğimiz zamanlar biriktirdiklerini kusuyor. Yine huzur vermiyor. Cocuklarım ve yeğenlerim goruşsun diye gitmek zorunda kalıyorum ama ayaklarım hep geri geri gidiyor.

Duğunler bayramlar ayrı bir kabus, kavgasız kıyametsiz gecmiş bir bayram sabahımız yok gibi. Mutlaka laf sokacak bir konu bulup kavga cıkarıyor. Duymazdan gelsek bile soylenmeye devam edip kahvaltıyı herkese zehir ediyor. Cocuklar kucukken bir şekilde idare ediyorduk ama artık hepsinin aklı erdiğinden her kavga onların ağlamalarıyla sonuclanıyor. Duğunler ayrı facia bizim duğunlerimizde yaptıklarından geciyorum yakın akraba duğunlerinde bile bizimle kavga edip millete rezillik seyrettirmeden bitirmiyor. Soyleniyor soyleniyor kesinlikle susmuyor.

Kavgadan kacma şansımızsa neredeyse hic yok. Her soylediğini sakin cevaplarla ekarte etsek bile daldan dala atlayıp bitmez tukenmez saldırılarıyla cinnet gecirtene kadar uğraşıyor. Biz cinnet gecirip bağırmaya başlayınca da bir rahatlıyor inanamazsınız. Sanki az once deli gibi soylenen o değil, melek oluyor, oradan buradan olağan konulardan konuşmaya başlayıp mutlu mutlu sohbet ediyor. Biz yaşadığımız sinir kriziyle bakakalıyoruz. Oyle tehlikeli ki bir defa eşimden sakladığım bir durumu (eşimin ailesiyle ilgili) “eşine soylerim bak” diye tehdit etti beni. Hay allah belamı vereydi de dertleşmeyeydim dedim. O gun bu gundur ozel en ufak bir şey anlatmıyorum.

Evlatlık vazifesidir evini derleyip toplayalım diyoruz. Temizliğini yaparken yine binlerce kez dinlediğimiz eski nefretleri ve dunur aileyi kotulemeler, bizi suclamalar hic kesilmiyor. Sabredip işi bitiriyoruz, sonrasında “yapmasaydın” cumlesi tokat gibi carpıyor yuzumuze, eksiğini alıyoruz “kullan” diyoruz “almasaydınız” diyor.

Bunlar sadece anlatabildiklerim, coğunuz sonuna kadar okuyamayacaksınız zaten biliyorum. Kusuruma bakmayın ama inanın bitmedi.

Mesafe koy diyeceksiniz, koydum ama inanın yetmiyor. Aramıyorum huzurum kacmasın diye ama cocuklarım kuzenlerini ozlediğinden gitmek zorunda kalıyorum sık olmasa da, her gidişim ayrı bir tranva, karı koca omrumuzden 10 yıl kaybetmiş donuyoruz evimize.

Sizlerden ufak bir ricam var. Yukarı yazdıklarımı değerlendirin ve annemin ozelliklerinden birini bile taşıyorsanız lutfen bir an once tedavi olmaya başlayın. Evlatlarınızın huzuru, yaşlılığınızın selameti icin yapın bunu. Evlatlarınız ayakları geri geri giderek calmasın kapınızı, inanın evlat icin cok acı verici. Bir gun hak vaki olup annem bu dunyadan gittiğinde ben cok ağlayacağım. Ama onu kaybettiğim icin değil, huzuruna sığınabileceğim bir anneye hic sahip olamadığım icin.

Hepinize sevgiler saygılar, iyi akşamlar.