Bursa’da ilk kez 73 yaşında, 6 ilac icmesine rağmen tansiyonu kontrol altına alınamayan bir kadına radyofrekans yontemi uygulandı. Ozel Cekirge Kalp ve Aritmi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı, Dr. Baybars Turel, hastanede duzenlediği basın toplantısında yontem hakkında bilgi verdi.
Dr. Baybars Turel, Turkiye’deki direncli tansiyon hasta oranının yuzde 5 ile 15 arasında olduğunu kaydetti. Yeni bir yontem olan ’renal sempatik denervasyon’un direncli hipertansiyon hastaları icin umut olduğunu dile getiren Dr. Turel, yontemin anjiyografi laboratuvarında yapıldığını ifade ederek, "Bu yontemde ana amac bobrek atardamarları cevresinde bulunan ve hipertansiyon gelişiminde gonderdiği sinyaller aracılığıyla etkin olduğu duşunulen sinir ağına kontrollu bir harabiyet vermektir." dedi. Yontem ile oncelikle kasık bolgesi uyuşturulup, hastaya uygun şekilde ağrı kesiciler verildiğini anlatan Dr. Turel, şunları soyledi: "Kasık bolgesindeki son atardamarda noktasal bir delik acılarak kateter yardımı ile rontgen ışını bobrek atardamarları icerine ilerletilir. Her iki taraftaki bobrek atardamarları icerisinde uygun bolgelere radyofrekansı enerjisi verilir. Bu sinir ağında kontorlu bir tahribat oluşturuyoruz. Radyofrekans yontemi ile sinir ağında konttolul bir harabiyet oluşturuyoruz."
"İŞLEM BİR SAAT SURUYOR"
Dr. Baybars Turel, yaklaşık 1 saat kadar bir zaman dilimi icinde tamamlanan işlemin riskinin cok duşuk olduğunu kaydetti. Hastanın bir miktar ağrı hissettiğine değinen Dr. Baybars Turel, şoyle devam etti: "Biz henuz bir hastaya bunu uyguladık, ama bu Avrupa’da sıklıkla uygulanıyor. Yontemin hastanın tansiyon değerleri uzerindeki etkisi ancak 3 -6 ay sonra netlik kazanıyor. Bu işlemin uygulandığı kişilerde hastaların yaklaşık yuzde 90’ında belirtilen sure sonunda sistolik (buyuk) tansiyonda 25 mmHg duzeyinde, diyastolik (kucuk) kan basıncında 10 mmHg duzeyinde bir duşme gercekleştiği tespit edildi."
Renal Arter Denervasyon yonteminin son yıllarda başta Almanya ve ceşitli Avrupa ulkeleri ile Avustralya da sıklıkla kullanıldığını bildiren Dr. Baybars Turel, "Uyguladığımız tedavi 2 -3 seneye dayanıyor. Yaklaşık bir sene once Almanya’da bu işin kursunu aldık. Ozellikle bu işin geleceğinin olduğunu duşunduk. Cunku bizim hastalarda da uygun ilac almasına rağmen hastalık kontrol edilemiyordu. Genel olarak bu populasyonun hipertansiyon hastalarda cozumsuz kalıyordu. Coklu hipertansiyon ilacları almasına rağmen bazı hastalarımızda cok direncli bir hastalık ile karşılaşıyoruz." diye konuştu. Dr. Baybars Turel, ozellikle bu yontemin kalp damak hastalıklarında etkili olduğunu soyledi. Dr. Turel, yeni tedavinin hipertansiyon tedavisinde yeni bir cığır acacağını dile getirdi. Dr. Baybars Turel, "Yapılan calışmalarda ana amac bu hastalar ne kadar ilac kullansa da tansiyon kontrol dışında. Birinci amacımız bu hastanın ilac kullanımını kontrol altına almak, ikinci amac ise bu ilac sayısını aza indirmek." diye ifade etti. Ameliyat sonrasındaki riskin oldukca duşuk olduğunu bildiren Dr. Turel, bobrek damarlarını acmadaki risk kadar bir riskin soz konusu olduğunu ifade etti.
"DAHA ONCE TANSİYONUM 24 İKEN 12’YE İNDİ"
Nevin Becar (73), 6 senedir aşırı olarak hipertansiyon hastalığını yaşadığını anlattı. Becar şunları soyledi: "Daha onceleri ensemden başlamak uzere aşırı bir ağrı hissediyordum. Surekli duşme tehlikesi yaşıyordum. Gunde 6 tane ilac alıyordum, ama hicbir faydasını goremiyordum."
Bir seneden beri tedavi edildiği Dr. Baybars Turel tarafından tedavinin ilk kez kendisinde uygulanmasını istediğini anlatan Nevin Becar, sozlerini şoyle tamamladı: "Ben de artık ne olacaksa olsun diyerek ilk bu yontemin kendi uzerimde kullanılmasını istedim. Allah’a şukur ki bu yontem uygulandığından beri hicbir sıkıntım yoktur. Daha once tansiyonum 24’e kadar cıkıyordu, ancak şimdi 12’ye duşuyor. Kendimi cok rahat hissediyorum ve herkese tavsiye ediyorum."
