Yazacaklarım cok uzun, okur musunuz bilemiyorum ama artık caresizim… Ve lutfen tamamını okumayanlar başlığa gore yorum yapmasınlar ve rica ediyorum konumun kendi isteğim dışında kapatılmasına sebep olmayın, kavga etmeyin lutfen. Elim kolum bağlı, hareket edemiyorum… Bircoğunuz benden buyuksunuzdur, diliyorum ki saf, kullanılan, somurulen bir genc kıza bir akıl verirsiniz...

Ben 19 yaşında universiteli bir genc kızım. Sitede uyeliğim vardı normalde. Pek aktif bir uye olmasam da o uyeliğimi rahat kullanabilmek icin adminlerden izin alıp bu uyeliği actım. Sizinle gercekte yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. Bana yardım edin, bir akıl verin, destek olun ne olur, kimsem kalmadı ondan başka… Evet kk icin ne kadar uygun bir konu farkındayım ama artık carem yok. Kim ne dediyse olmadı, bitmedi icimdeki sevda ve bıktım, tukendim… Oncelikle siz bana sovup saymadan şunu soyleyeyim, kimsenin yuvasını yıkmadım, eminim bundan, o konuda icim rahat.

Her şey eski sevgilimin tacizine uğramamla ve ona gitmemle başladı. Sucluluk duyuyordum, erkeklere yaklaşamıyordum, korkuyordum herkesten ve o ellerimden tuttu. Kimdi o? Psikoloğumdu, abimdi, babamdı, dostumdu, sırdaşımdı ve muhabbetine doyulmayandı. Zamanla iyi etmişti beni. Ufacık bir fantezim olmuştu o benim, zaman zaman hayal ederdim kollarında olmayı, onu opmeyi, koklamayı yeniden bir erkeğe guvenebilmeyi, sanırım bana o guveni sağlamıştı ki ondan başka bir erkeğe asla yaklaşamam gibi hissediyordum… Ama bilirdim oğretmenine aşık olmak gibiydi bu, gercek olmayacaktı ki ne zararı vardı boyle hayaller kurmanın?

Sonra birden her şey değişti. Bana hitabı, tavırları, bakışları. Biliyordum o da bir şeyler hissediyordu ama kendimi kandırıyor muyum diye korkuyordum. Her seansa heyecanla suslenip gidiyordum. Odasının kapısını actığında midem adeta ters donuyordu, nefesim tıkanıyordu. Az sonra gelip elimi sıkacak “Hoş geldin.” Deyip yine kalbimi sızlatan anılarımla baş etmeme yardım edecekti. Her seansı sabırsızlıkla bekliyordum acaba bu sefer ne diyecek, kendini nasıl acık edecek diye ip ucları arıyordum. O kendini anlatıyordu, ben kendimi. Psikolog-hastadan cok iki dost gibiydik. O bana sızlanıyordu ben ona. Birbirimizin yaralarını sarıyorduk ve oyle darmadağın bir haldeydi ki. Pasaklıydı, cokmuştu, gozlerinde ışık yoktu.

Ve tum seanslar bitti. Artık gitmem gerekmiyordu. Bana mesaj attı seni bekliyorum diye ve yanına gittim. O gun sarıldık. Bunu birkac seanstır yapıyorduk zaten, ben onun guvenli goğsune kafamı koyuyordum ikimiz ayakta sarılıyorduk. Ve o an opuştuk. Her şey başladı. Oyle tatlı oyle guzeldi ki. Bir an kurduğum tum fanteziler gercek olmuştu. Herkesten gizli yaşıyorduk onun mesleği karalanmasın diye, kimselere anlatamıyordum ama bunu icimde tutmak cok tatlıydı. Sonra nihayet universiteye gittim, ondan uzağa. Ama devam ettik.

Birkac ay sonra evli olduğunu oğrendim…

Bir arkadaşım vasıtasıyla…

O an yıkılamadım bile. Hicbir şey hissedemedim, anlamadım başıma geleni. Sonrasında kufrettim, sovdum, saydım, dağıldım. Hala dağılmaya, parca parca olmaya devam ediyorum…

“Seni kaybetmek istemedim, beni kabul etmeyeceğini duşunuyordum, ben birkac yıldır annemle yaşıyorum ve bu mevzu kendiliğinden bitecek zaten, o vakit seni bununla yıpratmak istemedim” dedi bana. İnanmadım sovdum, saydım ama en nihayetinde anladım, eminim aynı evde yaşamadıklarından. Bu bir mazeret miydi? Asla. Kağıt ustunde de olsalar evlilerdi. Ben formaliteye cok takılan bir insanım. Ben bekarım, seninim, oradaki yazı onemli değil zaten bitecek dedi. Cekişe cekişe bitiremiyorlardı ve en sonunda avukat mal paylaşımı yapın oyle gelin demişti. Kadın ev ve yazlık olmadan asla diyordu, bizimki de “Cebimde 5 kuruşum yok her şeyi nasıl başkasına veririm onun yerine satarım para gelirim olur” diye. Dinletemedim “İnatlaşma hatan ne ise ode işte, daha kotu olacak.” Dedim ve olacak biliyorum. Kadın az bile yapıyor, biri bana bunları yaşatsa donunu elinde bırakmam. O yuzden tanıdığımda bunca dağınıkmış hayatı. Kadın başkalarıyla, o da başkalarıyla… İkisi de cok yanlış bir evlilik olduğunu duşunuyor.


Nasıl insanlar midem almıyor… Madem boşanın oyle başkalarının hayatına girin, yıkmayın… Ezip gecmeyin… Belki o kadının sevgilisi de aynı şeyleri yaşıyordur benimle Allah ona da sabır versin...


Hoş belki kadın bir dikiş tutturmuştur, evlenmeyi bekliyordur boşanıp da sevgilisiyle ama bizimki bana kadar tutturamamıştı. Ayağa kaldırdım, ellerinden tuttum, ilk defa gozlerinin icin guldu, aşkla dans etti, utanmadı şarkılar soyledi, şiirler ezberledi, olene kadar bu kadının peşindeyim diye bağırdı. Kendine ceki duzen verdi, meğer o simsiyah kıyafetlerin altında ne kadar cocuksu bir guluşu varmış, ilk defa ben gordum… Ve aşık oldum… Ve emindim ki o da deli gibi aşık olmuştu. Aramızdaki cekimi tarif etmek imkansızdı. "Cocuklarım senden olmazsa diye cok korkuyorum, ne olur son ana gelip de bırakma beni" diye ağlıyordu. Bir insanın gozlerine bakınca anlarsınız ya anlamıştım işte doğru olduğunu ama tuketti bu ilişki, yaşananlar, kaldıramadım...


Bana evlenme teklif etti. Ne akla hizmetse kabul ettim ve ailemin karşısına cıkıp karşı durdum, bu adamla evleneceğim diye. Annem yıkıldı, ağladı, ben seni bu adama mı vereceğim diye, bunun icin mi emek verdim, cokmuş, mahvolmuş seni de kendi gibi yapacak diye. Babamın tansiyonu fırladı, sinirleri lacka durumda, ona da aynı kucuk beyaz haplardan yazdı doktor. Midesi cok kotu biliyorum. Ben ne hayırsız, ne acımasız bir evladım, kardeşim kıyamam daha kucuk hic anlamadı olanları ama aramızda gidip geldi ağladı nolur barışın diye…


Aylardır oluyorum, icimde bir şeyler parcalanıyor parcalanıyor ama nereden buluyorum bunca umudu hic tukenmiyor. Hep korkuyorum ya bitmezse diye, ya kandırılırsam diye.

Ya onun kollarında huzurla uyuyamazsam, ya bir daha sarılamazsam, bakamazsam gozlerine…

Gencliğim, eğitim hayatım, kariyerim bir cok şeyden vazgectim neredeyse onun yuzunden... Ne icin... Peşimde onca insan varken gencecik babam yaşında bir adama saplanıp kaldım... Ne dunum belli ne yarınım...

Şimdi kim tutacak, kim kaldıracak ayağa beni. Hep hayalini kurduğum hayata sahiptim. Turkiyenin sayılı universitelerinden birinde cok guzel bir bolum kazandım. Geleceğim parlak ama aylardır okula gidiyor muyum gitmiyor muyum farkında değilim. Aylardır mesleğimi, geleceğimi duşunemiyorum. Gunum gecem o olmuş sanki. Onunla goruşeceğim gun giyeceğim diye giymediğim elbiseler, bitmesin diye kullanmadığım fondotenler var. Kafayı yediğimin farkındayım.


Histerikleşiyorum, sinir krizleri geciriyorum, ağlıyorum, bağırıyorum, cağırıyorum. Sinir hastası oldum artık kucuk beyaz haplarım var. Kullanmıyorum. Doktor bu halde gidersem panik atak olacağımı soyledi acıkca. Aklımı yitirmek uzereyim. Kronik migren hastası oldum bu olaydan sonra, başım yanıyor, saplanıyor gibi oluyor neredeyse her gun ve birkac haftadır da kalbime sancılar giriyor, yakında onun icin de doktora gideceğim. Herkesten gizli bir hayatım var.

Ben, 19 yaşındaki ben bunları yaşamayı hak edecek ne gunah işledim Allahım, kimin ahını aldım da bunlar geldi başıma… Artık 30 yaşındaki bir kadın kadar hayattan bezmiş bir haldeyim, insanlara merhaba diyecek, gulumseyecek takatim bile kalmadı… Gozlerimin altı kırıştı, coktu, gulemez oldum...


Ben bunları yaşamak istemedim hic. En fazla birinin sevgili olma teklifini geri cevirip kalp kırmışımdır… Sevgilisi olan erkeğe canım bile dememişimdir…


Hor goruldum, kufur etti, fiziksel olmasa da psikolojik şiddet ve baskı gordum, ofkelendiğinde goruyorum. Eziyor, aşağılıyor. Beni paranoyaklıkla, kendimi kontrol edememekle sucluyor. Soyleyin siz olsanız delirmez misiniz? Hele ki 39 yaşındaki kadının bile kaldıramayacağı kadar ağır olan bu şeyleri 19 yaşındaki bir kız olarak nasıl kaldırabilirim? Ben tecrubeli değilim ki idare edeyim.

Ve -tacizimi saymayın- ilk defa bana kendi isteğimle dokunan erkek o… Bana tamamen sahip olmadı, fiziksel olarak sağlamım ama ne fark eder bu bile ahlanmama yetiyor zaman zaman… Kendimi kirli hissediyorum onu optuğum, kokladığım icin. Secme şansım olmadığı icin. Başlangıcta “Seninle 5 yıl sevişmesem de olur.” Derdi evlenene kadar yani. Şimdi “Hep aynı şeyleri yapıyoruz, sıkıcı oluyor, uzun yıllar beraberiz Allah izin verirse, nereye kadar gidecek boyle? Madem hicbir şey yapmayalım, sadece oturalım muhabbet edelim oyle.” Diyor ve ben şok oluyorum tanıyamıyorum sevdiğim adamı artık…


Neden bana secim yapma şansı sunmadın, neden en başından soylemedin ben evliyim, boyle boyle bir durumum var kabul ediyorsan et diye neden soylemedin uğruna aklımı yitirdiğim sevgili adam? Ben kabul etseydim gıkımı cıkarmazdım, ben sectim derdim ama ben seni operken, senin saclarını okşarken optuğum adam sectiğim adam değildi… Bana dokunan adam sen değildin…


Hep elimden tutacak, hayatı dolu dolu yaşayacağım bir aşk istedim. Sevdiğimin boşanma davalarını takip etmek istemedim, acaba olacak mı onumuzdeki ay demek istemedim. Hep bunun kaygısıyla yaşamak istemedim. İstemiyorum da ama o ellerimi bırakırsa ben nereye duşeceğim, kim tutacak beni, kim psikoloğum olacak, aşığım, sırdaşım olacak?

Bazen de diyorum ki boşansa ne değişecek. Seni aşağılayan, kufreden, hor goren senden 20 yaş buyuk baban yaşındaki adam sana ne verebilecek… Daha şimdiden beni oraya buraya gondermemeye, arkadaşlarımdan kıskanmaya, ben genc o yaşlı olduğu icin kalbimi kırmaya başlamışken, ne olacak ilerisi diyorum…

Ben bir kuyuya duştum ve cıkamıyorum…

Sitede de goruyorum, 20 yaşındaki kızlar şu yaşca buyuk bu yaşca buyuk sevgilim var olur mu diyorlar, anlatmak istiyorum ama diyemiyorum, umarım bunu gorurler. Yaşı buyuk adamdan genc kıza hayır değil şer geliyor. Ben cektim bu lanet ilişkiyi bari onlar cekmesin

Allahım bana elini uzatacak kulunu tez gonder ne olursun, tez gonder

Soyleyin ben yeniden nasıl hayata tutunurum, nasıl gulerim, nasıl birine aşık olur, mutlu olurum?




Syf 26ya edit koydum kknın guzel insanları... Buyrun o edit:

Merhabalar... Gelişmeleri size yazayım dedim.

Bayan bir psikiyatristle goruştum.

Mağdur psikolojisinden cıkmam gerektiğini soyledi, kendimi tacize uğramaktan cıkıp da yine beni mağdur edebilecek bir erkeğe attığımı yine olsa yine mağdur olabileceğim birine atabileceğimi soyledi. Sana vazgec demiyorum ama bu psikolojiden cık dedi Yanında gezdirmekten cekindiğin, korktuğun, guvenmediğin bir adam seni mağdur eder. Emin olma ve kontrol etme obsesyonun var, bu yuzden boyle oluyorsun dedi. Prospektuse de "Anksiyete Bozukluğu" yazmış. İlacları kullanmaya başlamadım ama başladıktan 10 gun sonra tekrar gideceğim...


1 ay surdu dirayetim... Pes ettim, goruştum dun ama yine hungur hungur ağlıyorum. İlkin her şey guzeldi, kokusunu icime cektim, sarıldım sıcacıktı kolları inandım, inanıyorum mantıklı bircok şey ve batıyor iş yeri. Ahım mı tuttu bilemiyorum ama bir iki aya kapatabilirmiş, işleri yurumuyormuş...


Bana sarıldı, muhabbet ettik, guzeldi ama ilerledi... Ben durmak istedim ama bana surat yaptı. 1 yıl olmuş, 1 yıldır kimseyle beraber olmuyormuş, bazen bir şeyleri benimle yaşayamamak dokunuyormuş, dokundurtmuyormuşum orama, vajinismus muymuşum Vajinismusla alakası yok ki guvensem yapabilirdim bence ama bizim durumumuzda her şey cok belirsiz ailem faktoru var yaşı var davası var, bunlardan birisi olmasa ben ilk boyle bir adamla mı oldum diye cok uzulurum irkiliyorum, elinde kalacağım diye


Ben de istedim, isterdim ama bir şey bana dur dedi Yapmamalısın dedi Bu kadar cabuk kanma dedi Yetemediğimi duşundum, istenmediğimi ve arkamı donup ağladım pikeyi kafama cekip, sarılmaya calıştı falan ama istemedim cok kalbim acıdı cunku. Ona şans vermiştim, icim yine pırıldamıştı ama yine yıkıldı... Bu kez cok heyecanlıydım, emindim ama bir kez daha yıkıldı.



İlişkinin başında 5 yıl da gecse sevişmeden dayanırım diyordun, bu bu kadar onemli mi yani bunu yapmamız dedim Seni sevmem acısından onemli değil ama ilerleyince onemli oluyor, cinsellik konusunda onemli dedi Duşuneceğim bu konuyu dedim Duşunmeni istemiyorum, duşunuyorsan istemiyorsundur, istiyorsan da zaten duşunmezsin o an gelir yaparsın. Boyle oturup duşununce mantıklı değil evet, yapmamalıyız senin korkuların var ama o an geliyor istiyorum dedi


Sana yetemiyorsam şu an bırak git kendine uygun birini bul aynı şekilde ben de dedim... Gitmedi... Sacmalama dedi


Onca sayfa yazdığınız yorumlara ihanet etmiş gibi oldum... Ozur dilerim... Gercekten...


Saatlerdir ağlıyorum, yine yıkılıyorum, mahvoluyorum Bu aptallığımla bir halt da olmaz benden. Elim kolum bağlanmış gibi hissediyorum


Derslerim cok yukselmedi ama yine alıp elime kitapları birkac saat calıştım sınavlardan once, yaza toparlamayı planlıyorum ama kafayı yemiş durumdayım Allahım beni onsuz bırakma, onsuz nasıl yapacağım, nasıl olacağım, yapamam diye titreyip duruyorum arkadaşım bu halde gordu Cicegmm napıyorsun manyak mısın dedi Ama icime sığmıyor artık ellerimi ovuştura ovuştura bir o yana bir bu yana yuruyup sayıklıyorum, sokağa cıkıp insanları yakasından tutup anlatacağım artık, yardım edin bana diyeceğim...