Tup bebek tedavisine girip hic stres yaşamamak, yağmurda yuruyup ıslanmamak gibidir. Bu duşunce sistemi cocukların sıklıkla kullandığı bir sistemdir. Orneğin cocuklar gorunmek istemediklerinde gozlerini kapatırlar. Kimseyi gormediklerinde, kendilerinin de gorulmeyeceklerini sanırlar. Yani “bu tedavi benim uzerimde stres yaratmayacak” cumlesini kurmaktansa gerceklik ilkesi ile hareket edip, “bu tedavide stres yaşanabilir ben de bu stresli surecten gecmek zorunda kalabilirim. Bunu baştan ongoruyorum ve kabul ediyorum” demek cok daha sağlıklı ve yararlı.

Bu surecte, “kafanıza takmazsanız olur”, “rahatlarsan gebe kalırsın” gibi cumleler ciftler uzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu cumleler, onlara, anlaşılmadıklarını hissettirmenin yanında onlar uzerinde psikolojik bir baskı oluşturmaktadır. Hastalar tedavi gordukleri tup bebek merkezlerindeki psikologlara coğu zaman “doktorum stres yapmamamı soyledi ama ben bunu nasıl yapmayacağımı bilmiyorum” şeklinde cumlelerle başvururlar. Bu durum onlar uzerinde sucluluk, caresizlik ve gerilim yaratmaktadır.

Transfer işleminden gebelik testi yapılacak gune kadar gecen sure, hastalar icin en yoğun stresin deneyimlendiği aşama olarak bilinmektedir. Artık tum işlemler bitmiş, yapılacak hicbir şeyin kalmadığı donem başlamıştır. Kadınlar, tedavinin bu aşamasında tedavi sonucuna yonelik kontrol edebilecekleri bir şeyler yapmak isterler, orneğin 12 gun boyunca evde yatar ve sadece ihtiyaclarını karşılarlar.

Stresin tamamen ortadan kaldırılmasının mumkun olmadığı bu tedavide onemli olan, stres duzeyinin minimum seviyeye duşurulmesidir; bu da stresle sağlıklı olarak baş edebilmekten gecer. Aşağıda ozellikle transfer sonrası bekleme surecindeki stres duzeyini hafifletmeyi amaclan teknikler yer almaktadır. Bu teknikler, eve rahatlıkla uygulanabilecek tekniklerdir.

1) İlk olarak ciftler kendi aralarında bir “teselli anlaşması” yapabilirler. Bu anlaşmaya gore tedavi sonucu eğer negatif olursa bunu daha kolay atlatabilmek adına onceden planladıkları ama erteledikleri bir şeyi yapma sozu verebilirler. Bu illaki maddi olarak kulfeti cok yuksek bir plan olmak zorunda değildir. Zorlu gecen tedavi surecinin ardından ciftler bunu hak etmişlerdir.

2) Transferden sonra bir kağıda şukrettiğiniz ya da minnet duyduğunuz durumlardan 5-10 tanesini yazıp her gun bunları okumak daha huzurlu hissetmenize yardımcı olacaktır.

3) Tup bebek tedavisinde yaşanan kaygıları azaltmada oldukca yardımcı bir rol oynayan gevşeme tekniklerini kullanmak, bu surecte daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Bu gevşeme teknikleri, nefes teknikleri ve kas gevşetme egzersizleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu egzersizleri kullanmadaki temel amac, stresle birlikte ortaya cıkan kas gerilimlerini kendi kontrolumuzde minimum duzeye indirerek stresi otomatik olarak azaltmaktır. Bu egzersizleri, tedavi gorduğunuz merkezin psikolojik destek birimine başvurarak oğrenebilirsiniz.

4) Saplantı zamanı planlayın. Stresten uzak durmak, stres yaratan durumları duşunmemek onun hakkında konuşmamak anlamına gelmez. 12 gunluk bekleme surecinde elbette gecirdiğiniz işlemle ilgili duşunceler zaman zaman hatta coğu zaman aklınıza gelecek. Burada onemli olan bu zamanları kontrol edebilmek. Kendinize durumunuz ve tedavinizle ilgili duşuncelerle meşgul olmak icin her gun gunde 3 kere 15 ’er dakikalık saplantı zamanları verin. Bu 15 dk icinde bu durumun sizde yarattığı her turlu duyguyu ya da davranış değişikliğini duşunebilir, bununla ilgili yazılar yazabilir ya da eşinizle paylaşımlarda bulunabilirsiniz. Bu 15 dk bittikten sonra keyif aldığınız bir aktivite yapmanız oldukca onemli. Film izlemek, kitap okumak, yemek yapmak, yuruyuş yapmak, sahilde dolaşmak, el işi yapmak, puzzle yapmak, internette dolaşmak vb. gibi… Bu saplantı zamanlarını saat olarak belirlemeniz cok daha faydalıdır. Eğer belirlediğiniz saatler dışında tedavinizle ilgili olumsuz duşunceler aklınıza gelirse, kendinizi durdurup bunu yalnızca belirlediğiniz zamanda duşunmeye hakkınız olduğunu hatırlatıp başka bir aktiviteye dikkatinizi yoneltin.

5) 12 gunu yatakta yatarak gecirmenin tedavi sonucuna yonelik herhangi bir etkisi bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Dolayısıyla bu sureci yatarak gecirmek, size surekli gecirdiğiniz işlemleri hatırlatacak ve stres duzeyinizi arttıracaktır. Bunun yerine transfer sonrası ilk iki gun istirahat edip diğer gunler rutin hayatınıza donmek psikolojik acıdan daha az sıkıntı yaşamanızı sağlayacaktır.

6) Bu bekleyiş surecinde dikkatiniz zaman zaman hislerinize yonelebilir. Bunlar da sonucla ilgili gercekdışı yorumlarda bulunmanıza neden olabilir. Unutmayın ki hislerimiz her zaman gercekci sonuclara neden olmaz. Yani ucak duşecek diye korku yaşıyor olmamız ya da ucak duşecek diye hissetmemiz o ucağı duşurmeyecektir. Hamilelik belirtileri hissetmeniz ya da hissetmemeniz de sonucu yanlış yorumlamanıza sebep olabilir. Bu belirtilere aldanmayın, ilacların etkileri ile farklı belirtiler hissetmeniz normaldir.

7) Transfere girmeden once bu 12 gunluk surec icin kendinize aktivite planı yapın. Her gun meşgul olacağınız bir şey olsun. İlla ki dışarıda olması gerekmez, evde yapılabilecek etkinlikleri belirleyin.

8) Ozellikle saplantı zamanında kullanabileceğiniz bir gunluk edinin. Bu gunluğe duygularınızı, duşuncelerinizi yazın. İlla ki duzgun cumlelerden oluşması gerekmez. Sadece yazın… Doğmamış bebeğinize, onu elde etmedeki cabalarınızın neler olduğunu, neler hissettiğinizi yazın. Kim bilir belki ileride ona armağan edeceğiniz cok guzel bir hediye olur bu gunluk.

9) Aklınıza gelen negatif duşunceleri daha mantıklı olanlar ile yeniden yapılandırın. “Asla hamile kalamayacağım”, “icimden bir his olmadığını soyluyor” yerine “hamile kalmak icin elimden gelen her şeyi yaptım, tedavinin sonucunu şimdiden ongoremem” cumlesini kurmak daha gercekci olacaktır.

10) Son olarak test gunune kadar gebelik testi yapmayın. Bu, guvenilir bir sonuc elde etmenize engel olabilir.