Babam kanser hastası olduğu, doktorlar omur bictiği icin devamlı canlı cenaze gibi geziyordum ve her daim mutsuzluğum yuzumden okunuyordu.
Ozamanlar bir flortum vardı bana babama uzulduğum icin "-melankolisin" demişti. "-Evli olsan babanın olmesi umrunda olmazdı, bir hayatın olmadığı icin bu kadar takıyorsun şimdi peşinden 30 sene yas tutarsın" falan demişti.. Senin başına gelse ne yapardın demiştim "-metanetli olurdum senin kadar mahvetmezdim kendimi de duşunmek zorundayım, uzulmemek zeka ile ilgili" demişti.
Bana destek olmak yerine acımı kucumsemesi cok canımı acıtmıştı ve aynı acıyı yaşamasını dilemiştim. İnsallah senin benim gibi onceden haberinde olmaz kalp krizinden aniden kut diye gider de gorurum ben seni ozaman metanetli olunuyor mu olunmuyor mu diye icimden gecirmiştim.
Babam kanserden vefat etti bana baş sağlığı mesajı yazmış bende cevaben bana konuşurken beylik laflar ettiğin bu acı senin anlayabileceğin paylaşabileceğin bir acı değil sadece yaşayan anlar yazmıştım. 1 hafta sonra onunda babası hic biseyi yokken aniden kalp krizinden vefat etti.
Şimdi oğluna kızıp aynı acıyı yaşamasını dilerken babasının ondan ayrı bir birey olduğunu unutup ofkemle ah etmiştim. Şimdi tamda ah ettiğim şekilde adamın kalpten gitmesi bende buyuk vicdan azabı yarattı, inanılmaz derecede suclu hissediyorum. Bu olayın hikmeti nedir aklım almıyor..
Bir yandan da şoyle duşunuyorum; benim duam bedduam yaratıcı nezdinde cok muhim olsaydı dualarım kendi babamı yaşatırdı ama yaşatmadı, ahım mı başkasını oldurecek.. ama yinede cok suclu hissediyorum..