Oteden beri insanlar eş secimi yaparken, bazı kriterleri onemser, eşlerini bu kriterlere gore secerler. Guzel, alımlı bir kız olsun. Becerikli olsun, guzel yemek yapsın, temiz olsun, misafir ağırlamakta mahire olsun, guleryuzlu, tatlı dilli olsun, İslami bilince sahip bir erkekse dindar olsun, namazını kacırmasın vs. Bunlar oldukca makul tercihlerdir. Erkek butun bir hayatı beraber gecireceği kadında guzellik, temizlik, guleryuzlu olma gibi hasletleri isteyebilir, sonuna kadar haklıdır.
Sevgili Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisi şeriflerinde şoyle buyurmuştur: Dunya bir metadır. Dunya metaının en hayırlısı saliha kadındır. [Muslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69).]
Saliha kadın modeli, dindarlık, haramdan sakınma, kocasıyla iyi gecinme gibi ozellikleri bunyesinde barındırır. Saliha kadın şirret olmaz, yuzune bakınca huzur verir, idare etmeyi, geliri gideri bilir. Uyumludur, asi değildir. Akıllı ve anac kadındır.
Gunumuz toplumunda erkeklerin pek coğu evlenecekleri kızı secerken, kendilerince vazgecilmez bir ozellik daha istiyorlar. Calışan kız olsun!
Sadece erkekler değil, anneleri de yana yakıla calışan kız avına cıkıyor, bu ozelliği olmazsa olmazların icinde sıralıyor, hatta 1. tercih olarak one suruyorlar. Oğlan iş yerinde calışan bir kız bulmuş anlaşıp evlenmişse ne ala. Yoksa konu komşu, eş dost, hısım akraba teyakkuza gecer oğlana bir calışan kız bulmak icin seferber olurlar. Ne olursa olsun ama illa calışan olsun:
-Guzel mi?
-Olmasa da olur,
-Temiz mi?
-Hizmetci tutar.
-Ya cocuk olursa?
-Annesi veya kaynanası bakar. Olmazsa her yer kreş.
-Yemek yapmaktan anlar mı?
-Boşveeer, dondurulmuş gıdalar ne gune duruyor. Bir de mikro dalga fırın oldu bitti.
-Biraz yaşı buyuk.
-Olsun, erken emekli olur!
Calışan gelin isteyen kaynanalar, gelin adayının ozellikle oğretmen olmasını isterler. Hem maaşlı, hem yarım gun calışıyor diye ilk tercihleri bu yonde olur. Calışmayan, hele yuksek okul okumamış kızların artık semtine bile uğramaya değmez.Hangi zamanda yaşıyoruz? Tek maaşla ev mi gecindirilir? Cift maaşlı olsunlar, gul gibi gecinsinler. Ya teyzem sen calışmıyordun da ac mı, acıkta mı kaldın? Cocuklarına bakamadın, okutamadın mı? ele gune muhtac mı oldun? diye soramaz insan.
Calışırken evlenen pek cok kadın, evliliğinin ilerki yıllarında katlanarak artan yukun altında kalıp calışmayı bırakmak isteyince, eşleri coğu kez işi bırakmasını istemez. Erkek icin pek bir sorun yoktur aslında. Gecim yukunu hafifletmiştir eşi. Zaten yemek, temizlik, cocuk bunlarla da pek ilgisi olmaz. Paranın sıcağına da alıştıktan sonra nicin işi bırakmasını istesin ki?
Değişen zaman, modernleşen toplum, kadında sosyal hayatın icinde olmalı gibi hikayelerle kadın, ev-iş, cocuk- kariyer kıskacları arasında acınası bir hale getiriliyor. Kadın ve erkek eşittir! safsatasına iyiden iyiye inandık ama, balkonlarda camaşır seren, cam silen, cocuğun altını değiştiren, dizini yere koyup yer silen, tezgahın uzerini camaşır suyuyla temizleyen erkeklere pek rastlamıyoruz. Kadın hangi konumda olursa olsun, annelik ve kadınlık mesleğini devam ettirmek zorunda.
Doktor olan ve Bir Universitede iyi bir konuma gelmiş izleyicim, kocasının hic bir ev işine yardım etmediğini, guvenmediği icin eve yardımcı bir kadının gelmesine de izin vermediğini anlatmıştı. Ve şu ic acıtıcı sozleri sarfetmişti: Doktor olmasam kocam benimle neyimi beğenip te evlenecekti ki?? Başka bir izleyicim de Cok yoruluyorum, sadece pazar gunu bana yetmiyor. Ne eve, ne kendime yetemiyorum. Kocamınsa işi bırakacağım diye odu kopuyor. diyordu.
Gercek şu ki; Erkeklerin bazıları,(kimine gore coğu) calışan kadınları bankamatik olarak goruyor. Calışan kadınlar, ev ve iş arasında cifte mesaide omur tuketiyor. Yorgunluğu ve yıpranmışlığı hat safhada, kıymet bileni cok az, gereken değeri gormeyen zavallı varlıklara donuşuyorlar.
Bugun bazı kadınlarımız arasında ozgurluğun anlamı, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla eşdeğerdir; cunku evin yerini sokak, mutfağın yerini buro, anneliğin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teşhir aldıkca kadının erkekleşmesi kacınılmazdır!
DucÂne Cundioğlu
Evine bakıcı kadın alıp, kadını cahil,kendisini kulturlu, kadını kole, kendini ozgur olarak niteleyenler hic kusura bakmasınlar ama bu kocaman bir yalan. Evin hanımı, evinden uzak, iş yerinde canhıraş calışırken, bakıcı diye eve alınan kadınlar, sıcacık evlerde oturuyor. Cocuğa iyi kotu yemeğini yedirip, bir yolunu bulup uyutuyor. Canı ne isterse yiyor. Kumanda elinde TV sini seyrediyor.Ustune birde azımsanmıyacak bir maaş alıyor. Evin hanımı bakıcıya acıyıp, modası gecmiş kıyafetlerini, kullanılmayan eşyalarını da veriyor.
Kaynana da gururla anlatıyor; Gelinim calışıyor, cift maaşlılar. Evde bakıcı kadın da var. Eee hayat muşterek, gecim dunyası. Valla ben gelinimden cok memnunum..!!!
Cahide Sultan